Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı/birleşen davada davalı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.01.2006 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi, davalı/birleşen davada davacı vekili tarafından 13.07.2007 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma akdinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleşen davada davanın kabulüne dair verilen 23.09.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/birleşen davada davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir. Birleşen davada ise sözleşmenin muvazaalı olduğu gerekçesiyle feshi talep edilmiştir....

    yazı ile sözleşmenin 5 yıl süre ile feshi ve 5.000,00 TL cezai şart uygulanması kararının iptali ile sözleşmenin geçerliliğine ve muarazanın giderilmesine karar verilmesinini talep ve dava etmiştir....

      a satıldığını, sözleşme ile kararlaştırılan bedelin kısmen (18,620 YTL) ödenmemesi sebebiyle davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen borcun ifa edilmediğini, sözleşmenin feshedildiğini, davalının kullanımının yasal dayanağının kalmadığını belirterek sözleşmenin feshi ile elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Birleştirilen davada davacı ..., 25.08.2004 tarihli sözleşme ile davalı ... İnşaat Ltd.Şti’den iki adet daireyi kardeşi ... ile birlikte satın aldıklarını, 6 no'lu daire tapusunun kardeşine verildiğini, sözleşme hükümleri gereğince edimlerini yerine getirdiği halde davalı şirketin 2 nolu bağımsız bölüm tapusunu devretmediğini belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, davalının gerçekte daha düşük değerli olan daireleri 95.000 TL.den satmış olması sebebiyle fazla alınan 16.000 TL.nin sözleşme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili isteğinde bulunmuştur....

        Temyiz Sebepleri 1.Davacı vekili, davalı banka yönünden verilen ret kararının hatalı olduğunu, davalı tacir olduğundan ticari faize hükmedilmesini, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 35/2 nci maddesinde bağlı krediler için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin tüketicileri mağdur ettiğini, iptali için Anayasa Mahkemesine itiraz yolu ile müracaat edilmesini talep etmiştir. 2.Davalı ...vekili, davalı temerrüde düşürülmeden dava açıldığını, sözleşmenin feshi halinde müspet zarar niteliğindeki rayiç bedelin talep edilemeyeceğini, davalı banka ile birlikte sorumlu olduklarını, şirket lehine dönme tazminatına hükmedilmesini, sözleşmenin değişen şartlara uyarlanması gerektiğini, talep arttırımı olmadan 185.000,00 TL üzerinden davanın kabulünün hatalı olduğunu belirtmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, tapu iptali ve tescil ikinci kademede sözleşmenin feshi ile tazminat istemine ilişkindir. 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil, nama yazılı ifaya izin davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 15.03.2013 gün ve 2012/6282 esas, 2013/1600 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkili arsa sahibiyle davalı yüklenici arasında 26.08.1988 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak aradan 20 yıla yakın süre geçmesine rağmen davalı yüklenicinin müvekkili davacıya teslim etmesi gereken bağımsız bölümleri teslim etmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshine, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bu yolda bir karar verilmemesi halinde, inşaattaki eksik işlerin davacı tarafından yapılmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, nama ifaya izin verilmesi, tapu iptali ve tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davacı ile davalı arasında ....08.1988 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacı arsa sahibinin arsanın mülkiyetini davalı yükleniciye tapuda devrettiğini, ancak aradan ... yıl geçtiği halde, davacıya teslim etmesi gereken bağımsız bölümleri teslim etmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshine, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline; bu yolda karar verilmemesi halinde, inşaattaki eksik işlerin davacı tarafından yapılması için izin verilmesini talep ve dava etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile aralarında 10.500 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi düzenlendiğini, tapu kaydının bu güne kadar devrinin sağlanmadığı gibi, teslim tarihinin 2012 Aralık olduğu halde, teslim edilmediğini ve devre mülkten yararlanamadığını, 12.3.2013 tarihli ihtarname ile sözleşmeden cayma hakkını kullandığını ileri sürerek sözleşmenin iptali ile peşin ödenen 10.500 TL'nın tahsilini istemiştir. Davalı, ...ya da ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak, yetkisizlik itirazında bulunmuş ve davanın esastan reddini dilemiştir....

                Birleşen 2008/276 E. sayılı dosyada birkısım arsa malikleri sözleşmenin geçersizliğinin tespitini, olmadığı takdirde tazminat ile tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuşlardır. 2009/386 E. sayılı dosyada da yine arsa maliki...n vasisi, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile tazminat talebinde bulunmuştur. Ne var ki husumet, yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan tapu malikleri olan üçüncü şahıslara da yöneltilmiştir. Mahkemece, 2008/276 E. sayılı dosyada tapu iptali ve tescil davası hakkında bir karar verilmemişse de, davacılar tarafından temyiz isteminde bulunulmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. 2008/276 E. sayılı birleşen dosyada tapu iptali ve tescil dışındaki diğer, 2009/386 E. sayılı birleşen dosyadaki tüm talepler yönünden üçüncü kişi olan davalıların, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde taraf olmamaları nedeniyle husumetlerinin bulunmadığı açıktır....

                  ya ait daireyi satın almak için emlakçı olan diğer davalılar da dahil olmak üzere "gayrimenkul satış sözleşmesi" imzaladıklarını, işbu sözleşme gereğince daire sahibine 85.000,00TL emlak komisyoncusuna %2 komisyon bedeli ödemeyi kabul ettiğini, devir işlemleri bittikten sonra iade almak üzere emlak komisyoncusuna 3.000,00TL tutarlı teminat senedi verdiğini, buna mukabil davalıların da dairenin tapu kaydında hiçbir tahdidinin bulunmadığını, dairenin tapu kaydında devri engelleyici hiçbir kısıtlamanın yer almadığını taahhüt ettiklerini, sözleşmenin imzalanmasını müteakip 19/11/2013 tarihinde tapu işlemleri için tapu müdürlüğü'ne gidildiğinde, daire üzerinde ipotek olduğunu öğrendiğini, bu nedenle taşınmazı almaktan haklı olarak vazgeçtiğini ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile davalılara borçlu olmadığının tespitine ve sözleşmeye dayalı verilen teminat senedinin iptaliyle iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

                    Bu durumda, mahkemece sözleşmenin 15. maddesi uyarınca yüklenicinin sözleşme süresi sonunda işi bitiremediği takdirde herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunamayacağı, inşaatın %36 oranında tamamlandığı, BK'nın 81. maddesi uyarınca önce kendi edimini yerine getirmeyen davacı yüklenicinin davalıdan bağımsız bölüm tescilini isteyemeyeceği, sözleşmenin 7. maddesinde yer alan işlerin tamamının yerine getirilmemesi karşısında bu madde uyarınca bir adet bağımsız bölüme dahi hak kazanamadığı gerekçesiyle yetinilmesi gerekirken, sözleşmenin feshi ile ilgili tüm tarafların iradelerinin birleştiği ya da bu konuda kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunduğu iddia edilmediği ve savunulmadığı halde aynı sonuca sözleşmenin tek taraflı fesih hakkı tanıyan 15. maddesi uyarınca akdin feshedilmiş sayılacağına dair gerekçeye de dayanılması suretiyle varılması isabetsiz ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca...

                      UYAP Entegrasyonu