Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra, davacı vekilinin sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verilmesini istedikleri yolunda beyanı alınmış, iddia, savunma, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin feshini tüm paydaşların oybirliği ile isteyebilecekleri, somut olayda ise tüm paydaşların oybirliği ile sözleşmenin feshini istemedikleri gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı H.. T.. vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedel tahsili davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 10.11.2016 gün ve 2015/415 Esas, 2016/4971 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davacı yükleniciye isabet eden bağımsız bölümlerin tapu iptal ve tescili ile davalı tarafından satılan bağımsız bölümlerin bedelinin tahsilini; karşı davada ise davacı arsa sahibi vekili, sözleşmenin geriye etkili feshi ile gecikme cezası, eksik işler bedeli ve başka bir sözleşme gereğince davacı yükleniciye verilen daire ve arsanın değerinin, yüklenici alacağından mahsubu ile, fazla alacağı çıkması halinde tahsilini talep ve dava etmişlerdir....
Davalı arsa sahibi ..., yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/391 Esas sayılı dosyasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini belirterek, konusuz kalan tapu iptali tescil davasının reddini savunmuştur. Davalı yüklenici ... dava konusu olan sözleşmenin dayanağı bulunan kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki hükümleri yerine getiremeyeceği için ... Asliye Hukuk Mahkemesinde sözleşmenin feshi için açılan davayı kabul ettiğini, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacının yükleniciden tazminat istemi bulunmadığından aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali, tescil ve cezai şart isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizce "...Dosya içinde mevcut ......
- K A R A R - Davacı vekili; davalıların sözleşme ve alınan kararlara aykırı olarak ....Mahkemesinin 2005/141 esas sayılı dosyası ile sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, davanın reddine karar verildiğini, taşınmazın Belediye’ye terkinin önlemek için açılan davanın da lehlerine sonuçlandığını, 24.09.2007 tarihinde kesinleştiğini davalılara sözleşmenin 5.maddesi ve ilgili maddeleri gereği kararın kesinleşmesinden sonra gerekli işlem ve muamelelere başlanması gerektiğinin bildirildiğini ileri sürerek, uğramış olduğu zarar ve ziyanın tespiti ile tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar..... vekili, davanın reddini istemiştir....
Şti. aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının yasal koşulları oluşmadığından reddine, 19.03.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshine ve bağımsız bölümün rayiç değeri olan 190.000.00 TL' nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir....
MUHALEFET ŞERHİ Taşınmaz mülkiyeti edinme tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır. Yani, iyi niyetli üçüncü kişilerin böyle bir tescile güvenerek kazandıkları ayni haklar korunur.(...m.1023)Üçüncü kişinin yolsuz kayda dayanarak ayni hak kazanımının korunabilmesi için tescilin yolsuzluğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması gerekir. Bu bağlamda, üçüncü kişilerin Medeni Kanun’un 3. maddesi çerçevesinde iyiniyetli olması esastır....
Davacı, anılan harici sözleşme gereğince maliki bulunduğu taşınmazı davalıya temlik etmesine rağmen, davalının sözleşme koşullarını yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşmenin edimlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle feshi ve neticesinde tarafların iade yükümlülüğü gereği 8849 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili, kendisinin iade yükümlülüğünde olan kısımlarla ilgili yaptığı masrafların tespit ve mahsubu, aksi halde tazminat istekleriyle eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere; tapulu taşınmazların devri, Türk Medeni Kanununun 706, Türk Boçlar Kanununun 237, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz. Türk Medeni Kanunun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil, geçerlilik şartıdır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan taşınmazın devrine ilişkin sözleşmeler geçersizdir. Buna dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında 10.500 TL bedelli devre tatil sözleşmesi yaptıklarını,devre tatilden bugüne kadar yararlanmadığını ileri sürerek sözleşmenin iptali ile 10.500 TL nin tahsilini istemiştir. Davalı, tapu kaydının davacı adına tesis edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmeye konu taşınmazın tapuda davacıya devredildiği, sözleşmenin iptali halinde tapunun da iptalinin gerekeceği, bu durumun taşınmazın aynına ilişkin bulunduğu, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla Afyonkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşmenin karşılıklı feshi nedeniyle, tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığında tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından dava konusu A blok 2 numaralı bağımsız bölümün, davacının verdiği vekaletnameye dayanılarak 24.04.1997 tarihinde A. Ö.'e, 20.10.2003 tarihinde B. Ö.'e, 05.04.2010 tarihinde A. K.'a, ondan da 08.04.2010 tarihinde son malik olan davalı S.. S.. 'ya satıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye pay devri amacıyla verilen payın sözleşmenin geriye etkili feshi nedeniyle tasfiyesi kapsamında iadesi istendiğinden tapuda pay sahibi olup olmamasına bakılmaksızın sözleşmenin tarafı olan dava dışı yüklenici S. B.'ın davada taraf olarak yer alması gerekmektedir. Bunun yanında, davalı ve dava dışı 3. kişilerin dava konusu bağımsız bölümü arsa sahibi ya da yükleniciden değil, arada malik olan 3. kişilerden satın aldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük.Mah.Sıf) Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.10.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.09.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı yüklenicinin inşa etmekte olduğu 783 ada 535 parsel sayılı taşınmazda bulunan B Blok 7 numaralı bağımsız bölümü adi yazılı sözleşmeyle kendisine temlik ettiğini, ancak tapu kaydını vermediğini, 7 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde 23.400 TL olan satış bedeli ve binadaki faydalı ve değer arttırıcı masraflar tutarı 5.230 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....