Karşı dava olarak davalının sözleşme gereği verdiği asgari alım taahüdüne uymadığını, bundan doğan cezai şartın ödenmesinin gerektiğini, davalının sözleşme bedeli olarak yaptığı ödemede sözleşmenin haksız feshi nedeniyle ifa edilmeyen döneme ilişkin sözleşme bedelinin iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek, cezai şart ve sözleşme bedel iadesinin karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
KARAR Davacı, davalıdan 18.7.2005 tarihinde satın aldığı mobilyaların ayıplı ve hasarlı olduğunu, davalının mobilyalardaki ayıpları gideremediğini ... sürerek sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,davaya konu mobilyaların ayıplı olduğunun kabulü ile 4077 sayılı kanunun 4.maddesi uyarınca tüketicinin seçimlik hakları arasında sözleşmeden dönme ,malın ayıpsız misli ile değişimi veya ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakları düzenlendiğini ,satıcının tüketicinin tercih ettiği talepleri yerine getirmekle yükümlü ise de tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi durumun gereği olarak haklı gözükmezse bedel den indirim ile yetinileceği ,mobilyadaki ayıpların niteliği davacı tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesini haklı kılmadığından davanın bedel indirimi olarak kabulü ile 350,00 ytl nin faizi ile davalıdan tahsiline,fazla talebin reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Bu kapsamda, mahkemece yapılacak iş yüklenicin hak ettiği iş bedeli ya da sözleşmenin feshi sebebiyle iadesi gereken iş bedelinin hesaplanmasında sözleşmenin imzalandığı 23.01.2012 tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 365. maddesi uyarınca konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle davalı tarafın yapmış olduğu işin tüm işe göre fiziki oranı kurulmak suretiyle belirlenmeli, bulunan fiziki oran sözleşme bedeli olan KDV dahil 76,700,00 TL'ye uygulanarak yüklenicinin hak ettiği iş bedeli ve buna bağlı olarak da iş sahibine iadesi gereken bedel bulunmalıdır. Bahse konu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davası sonunda verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde (davalı ... vekilinin temyizi adli yardım istekli) temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, gabin ve temsil yetkisinin köyüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı sözleşmenin feshi ve tazminat isteğine ilişkindir. Davacı ......
Menfi zarar sözleşmenin yapılmamış bulunması halinde uğranılmayacak zarar olarak tanımlanmaktadır. Bunun yanında sözleşmenin uygulanacağına güvenilerek yapılan ve mal varlığını eksilten harcama ve giderlerin karşılığı olumsuz zarar olduğu gibi daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılması sebebiyle gerçekleşen zarar da menfi zarar kapsamında kabul edilmektedir. ... ve Dairemizin yerleşik uygulamalarında sözleşmenin feshi halinde menfi zararın fesihten itibaren makul süre içerisinde ihale yapılması ya da ihale yapılmayan durumlarda aynı işin veya kalan işin başkasına yaptırılması durumunda ödenecek bedel ile önceki yükleniciyle sözleşme yapılmayıp aynı tarihte aynı işin ya da kalan bölümünün başka bir müteahhide yaptırılması halinde ödenecek bedel arasındaki fark olarak hesaplanacağı kabul edilmektedir....
Menfi zarar sözleşmenin yapılmamış bulunması halinde uğranılmayacak zarar olarak tanımlanmaktadır. Bunun yanında sözleşmenin uygulanacağına güvenilerek yapılan ve mal varlığını eksilten harcama ve giderlerin karşılığı olumsuz zarar olduğu gibi daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılması sebebiyle gerçekleşen zarar da menfi zarar kapsamında kabul edilmektedir. ... ve Dairemizin yerleşik uygulamalarında sözleşmenin feshi halinde menfi zararın fesihten itibaren makul süre içerisinde ihale yapılması ya da ihale yapılmayan durumlarda aynı işin veya kalan işin başkasına yaptırılması durumunda ödenecek bedel ile önceki yükleniciyle sözleşme yapılmayıp aynı tarihte aynı işin ya da kalan bölümünün başka bir müteahhide yaptırılması halinde ödenecek bedel arasındaki fark olarak hesaplanacağı kabul edilmektedir....
Mahallesi tapunun ada no 4032 parsel no 17’de kayıtlı taşınmazın kooperatife devredilen 54/1440 hissesinin vefa hakkı gereğince bedeli mahkeme veznesine bloke edilerek tapusunun iptâli ile eski hissedarları adına ve hisseleri oranında tapularının iptâli ile tescili, vefa hakkının kabul edilmemesi halinde 26.06.1998 tarihli sözleşmenin 3. maddesi uyarınca sözleşmenin feshi nedeniyle devrin hukuki dayanağı ortadan kalktığından tapuların iptâli ile hissedarlar adına hisseleri oranında tesciline, birleşen dava, yapılan imâlat bedeli ile ilgili alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, 2009/79 Esas sayılı asıl davada davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında görülen 26.06.1998 tarihli sözleşmenin feshine, ancak dava konusu taşınmaz olan ... İlçesi ......
Sözleşmede iş bedeli nakit bedel olarak kararlaştırılmıştır. Davacı iş sahibi davalı yüklenicidir. TBK 470. maddeye göre eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Davada nakit bedel karşılığı yapılan eser sözleşmesinin feshine karar verilmesi istenmiş, mahkemece sözleşmenin feshi ile iş bedeli tutarı üzerinden davalı aleyhine nispi vekâlet ücreti ödemesi kabul edilmiş ise de, sözleşmenin kat karşılığı inşaat sözleşmesi olmayıp nakit bedel karşılığı inşaat yapımına ilişkin bulunduğundan feshedilmesi yargılamaya muhtaç olmayıp tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşmasıyla sonuç doğuracağından sözleşmenin feshi davası açılmasında hukuki yarar yoktur. Bu nedenle fesih isteminin reddine karar verilmesi yerine kabulü ile hükme varılması ve davalı aleyhine vekalet ücreti hesaplanması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
Nakit bedel karşılığı düzenlendiğinden, sözleşmenin feshi tek taraflı irade beyanı ile mümkün olup karşı tarafa ulaşmasıyla hüküm doğurur. Sözleşme taraflarınca ifa olunmadığı ya da reddolunamayacak derecede tamamlanmış olmadıkça haklı ya da haksız tek taraflı fesih beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşmasıyla geriye etkili sonuç doğurur şekilde fesih olunabilir. Ancak sözleşmeyi haksız ya da kusuruyla fesheden haksız feshin sonuçlarına katlanmak durumundadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 108 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinin son fıkrasına göre sözleşmenin feshi halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulacağı gibi daha önce ifa ettikleri edimlerini geri isteyebilirler (Yargıtay 15.HD. 22.01.2010 gün 2009/390 Esas 2010/182 Karar sayılı ilamı ve benzer içtihatları)....
Davacı tarafça sözleşmenin feshedildiği, davalı tarafın sözleşmenin feshedilmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı tarafça gönderilen ihtarname ile 250.000-TL cayma bedelinin iadesinin istenildiği, davalı tarafça gönderilen ihtarname ile cayma bedelinin iadesinin kabul edilmediği, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile sözleşmenin ifası halinde asıl alacaktan düşülecek ön ödeme bedeli 250.000-TL'nin sözleşmenin devralan davacı yanca ifa edilmemesi halinde yasanın aradığı şekilde iadesi olmayacağının açıkça kararlaştırıldığı, işbu nedenlerle davacının ilamsız takibe konu 250.000-TL'lik bedeli talep edemeyeceği anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir....