Cihazların davacı araçlarına, Otobil Müşteri Sözleşmesi kapsamında bedelsiz olarak takıldığı, yani davacının cihaz bedeli ödemediği sabittir. ... tarafından ise sözleşmenin feshi nedeniyle cihazların (km okuyan) iadesi talep edilerek aksi halde bedel ödenmesi davalıdan istenildiğine göre, davacı tarafından teslim edilmeyen cihazların bulunması ve bu cihazlara ilişkin bedellerin davalı tarafından ...'e ödenmesinin davacının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet vereceği açıktır. Bu durumda mahkemece tüm cihazların teslim edilip edilmediği araştırılarak, teslim edilmeyen cihazlar mevcut ise davalı şirket ile ... arasında imzalanan sözleşme uyarınca, davalının ...'...
Davacının sözleşmenin feshinin iptali davasını açmakla iradesinin sözleşmenin ayakta kalmasını sağlamak olduğu, davalı tarafça hesaplanan bakiye bedelin iadesini almamasının da sözleşmeyi ayakta tutmak istemesinin doğal bir sonucu olduğu ancak sözleşmenin feshi ile birlikte davacının ödediği bedelin iadesinin gerektiği, davalının davacıdan tahsil ettiği parayı tevdi etmeyerek uhdesinde tutmasının alacaklının temerrüdünü oluşturduğu, davalı tarafça iade edilmesi gereken bedel tevdi edilerek borcundan kurtulmak yerine söz konusu davanın kesinleşmesini müteakip davacı hesabına bedelin semeresiz gönderilmesi ile borcun sona erdiğinin mahkemelerce kabulü yerinde görülmemiştir....
Mahkemece, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinin reddine, davaya konu ... plakalı ... ... ... marka araçtaki ayıp nedeniyle 5.000,00 TL değer kaybı ile boya masrafı 3.000,00 TL toplamı 8.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan .... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılardan ...’nin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı aldığı 0 km aracın çeşitli yerlerinde paslanmalar meydana gelmesi nedeniyle ayıplı olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iptali ve bedel iadesi isteğiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı ... ...... A.Ş davanın reddini dilemiş; diğer davalı, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır....
İlk Derece Mahkemesince; "Sözleşmenin feshi ve sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat talebi yönünden ispatlanamayan davanın reddine," karar verilmiştir. Bu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile, sözleşmenin feshi isteğinin reddine, 362.070,00 (435.000,00 TL-72.930,00 TL) TL'nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı ...’den tahsiline karar verilmiş, karara karşı taraflarca yapılan istinaf başvurusu üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan; fesih nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini ile ödenmemiş 500.000,00 TL iş bedeli alacağına yönelik talep ve sair tüm haklar saklı tutularak sözleşmenin feshi kararının tüm sonuçlarıyla birlikte iptali istemine ilişkin olup, mahkemece; davalı idarece tesis edilen sözleşmenin feshine dair 26.09.2012 tarihli işlemin tüm sonuçlarıyla birlikte iptâline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu kargir ev, bahçe vasfındaki 21 parsel sayılı taşınmazı 31/08/2005 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle 60.000,00 TL bedel karşılığında davalıya teslim ettiğini, sözleşme gereğince satış bedelinin 10,000,00.-TL'lik bölümünü peşin aldığını, davalının kalan bedeli 30/09/2005 tarihinde ödeneceğini vaad edilmesine rağmen ödemediğini, davalıya bakiye bedeli ödemesi için 29/11/2005 tarihinde ihtarname keşide ettiğini, sonuç alamayınca sözleşmenin feshi ve elatmanın önlenmesi davası açtığını davanın lehine sonuçlandığını ve kesinleştiğini ileri sürerek, geçmiş beş yıllık dönemi kapsayan 30.000,00 TL ecrimisilin tahsili isteğinde bulunmuştur....
Kesinti yöntemine göre yüklenicinin fesih nedeniyle yapamadığı sözleşme konusu işlerden ötürü mahrum kaldığı kâr şu şekilde belirlenmelidir: Öncelikle yapılmayan işin sözleşmenin feshi tarihindeki bedeli (eser bitmiş, borcun ifası tamamlanmış olsaydı yüklenicinin eline geçecek bedel ile sözleşmesine göre yapılan imâlat nedeniyle elde edilen bedel farkı) tespit edilmeli, akabinde, bu bedelden yüklenicinin işi tamamlamaması nedeniyle sağladığı tasarruf (malzeme, işçilik, sigorta, vergi vs masraflar) ile bu süre içinde başka bir iş bulup çalışmışsa ya da başka bir iş bulmaktan kaçınmışsa kazanabileceği miktar belirlenip, bu bedelin ilk olarak bulunan yapılmayan iş bedelinden çıkarılması gerekir. Bu şekilde tespit edilen bedel, yüklenicinin kâr kaybını oluşturmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında yapılan hesaplama yöntemi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, eksik alım nedeniyle cezai şart talebinin, davacının sözleşmenin feshi tarihine kadar ihtirazi kayıt koymadan mal vermeye devam ettitği, son bir yıl için talepte bulunabileceği gerekçesi ile kısmen kabulüne, inkişaf bedelinin iadesi talebinin sözleşme ilişkisinin 04.07.2023'ten önce son bulduğu, sözleşmenin kullanılmayan kısmına tekabül eden tutarın iadesi gerektiği gerekçesi ile kısmen kabulüne, sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. (1) Dava, davacı ile davalı şirket arasında akdedilen bayiilik sözleşmesinden kaynaklanan asgari alım taahhüdünün ihlali sebebiyle cezai şart, inkişaf bedelinin kullanılmayan kısmının iadesi ve sözleşmenin feshi sebebiyle cezai şart istemine ilişkindir. Davacı ile davalı şirket arasında 15.10.2004 tarihli akaryakıt bayiilik sözleşmesi, 30.05.2005 tarihli taahhütname ve aynı tarihli bir protokol yapılmıştır....
Madde hükmü uyarınca konutun geri verilerek bedel iadesi talep edildiği ve satış bedelinin iade edildiği davacının bu bedeli ihtirazi kayıtla aldığı anlaşılmıştır. Yapılan sözleşme ve ödeme miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Sorun sözleşme 5. Madde hükmü uyarınca bedel iadesi talep edildiğinde bunun denkleştirici adalet ilkelerine göre uyarlanmasının talep edilip edilemeyeceği konusundadır. Taraflar arasında yapılan sözleşme, tam iki tarafa borç yükleyen ve karşılıklı edimleri içeren sözleşme niteliğindedir. Sözleşme nin 3. maddesi uyarınca teslim süresi açıkça 24 ay olarak kararlaştırılmıştır. Aynı sözleşmenin 5. Madde hükmü uyarınca mülkiyetin davacıya devredileceği tarihe kadar alıcı isterse bedel iadesi talep edebileceği, paranın faizsiz iade edileceği kararlaştırılmıştır. Davacı taraf sözleşmede yaşanan gecikme nedeniyle bu hakkını kullanarak bedel iadesi talep etmiş ve satış bedelini ihtirazi kayıtla geri almıştır....