"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshinin tesbiti, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili ve ödenen bedelin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davacının tek başına sözleşmeyi fesih ve sözleşmeden doğan alacakları talep yetkisinin bulunmadığı, senetlerin inşaatla ilgili olduğuna dair bilgi bulunmadığından bahisle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının davalı yüklenici aleyhine temlik (satış) sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi için ilamsız icra takibi yaptığı, takibin kesinleştiği, yapılan bu icra takibi dikkate alındığında, artık davacının seçimlik hakkını sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi yönünde kullandığının kabulü gerektiği, bu aşamadan sonra davacının kullanmış olduğu seçimlik haktan dönerek bir diğer seçimlik hak olan tapu iptâl ve tescil talebinde bulunmasının mümkün olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 04.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın kanuna aykırılık iddiası nedeniyle sözleşmenin feshi ve sözleşme nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini ile sözleşme gereği verilen senetlerin iptali talebinden ibaret olduğu görülmekle, davalıların aynı grup şirketi olması, aralarında organik bağ olması nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumluluklarına gidilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." gerekesi ile, "...Davanın Kabulü ile, taraflar arasında imzalanan 10/01/2016 tarih ve GA01- 0525 nolu sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, davacı tarafından ödenen 10.850,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,..." şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Kararı davalılar vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna getirmiştir....
KARAR Davacı, davalı elamanlarının tanıtımı ile devre tatil sözleşmesi imzalandığını, ancak vaad edilenlerin gerçek olmadığını anladığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalıya duruşma gününün tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece, tensiple, mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkin olup, davacı tüketicidir. Her ne kadar HMK.daki genel kurala göre davanın davalının ikametgahı mahkemesinde açılacağı kabul edilmiş ise de, 4077 sayılı kanunun 23.maddesinin üçüncü fıkrasında Tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği kabul edilmiştir. Kaldı ki, davalı yetki itirazında bulunmamıştır....
Davacının sözleşmenin feshinin iptali davasını açmakla iradesinin sözleşmenin ayakta kalmasını sağlamak olduğu, davalı tarafça hesaplanan bakiye bedelin iadesini almamasının da sözleşmeyi ayakta tutmak istemesinin doğal bir sonucu olduğu ancak sözleşmenin feshi ile birlikte davacının ödediği bedelin iadesinin gerektiği, davalının davacıdan tahsil ettiği parayı tevdi etmeyerek uhdesinde tutmasının alacaklının temerrüdünü oluşturduğu, davalı tarafça iade edilmesi gereken bedel tevdi edilerek borcundan kurtulmak yerine söz konusu davanın kesinleşmesini müteakip davacı hesabına bedelin semeresiz gönderilmesi ile borcun sona erdiğinin mahkemelerce kabulü yerinde görülmemiştir....
Davalı tarafça istinaf başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, davacının davalı yükleniciden, adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi ile bir adet mesken niteliğinde bağımsız bölümü satın alması ve daha sonra taşınmazın 3. kişiye satılması nedeniyle, sözleşmenin feshi, davalıya ödenen bedelin iadesi ve karşılıksız kalan senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah.Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Tüketici Mahkemesi ve ... 4....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile 27.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bedelsiz kalan 27 adet toplam 88.008,00 TL bedelli senetler yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... şirketi tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, yükleniciden satın alınan konutun teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmeden dönme ve harici satış sözleşmesi kapsamında nama yazılı düzenlenmeyen senetler yönünden menfi tespit ve ödenen senet bedellerinin müştereken ve müteselsilen istirdadı istemine ilişkindir....
KARAR Davacı, davalıya ait aracı noterde düzenlenen sözleşme ile satın alıp bedelini ödediğini, ancak araç üzerinde hacizler bulunduğunu, bunların satış sırasında söylenmediğini, ayrıca davalı tarafından üstlenildiği halde kaldırılmadığını bildirerek sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 4.700 TL nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm,davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece satışa konu aracın trafik kaydında bulunan haciz şerhleri nedeniyle sözleşmenin feshi ile satış bedelinin iadesine karar verilmiş ise de, dava konusu aracın iadesine karar verilmemiştir....