Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.06.2005 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 11.12.1998 günlü miras taksim sözleşmesi uyarınca ortak kullanıma bırakılan kuyulara davalıların elatmalarının önlenmesi istemiyle açılmıştır. Davalılar ise, kuyuların bulunduğu 48 parsel sayılı taşınmazın ...’a kiralandığını, kendilerine husumet düşmeyeceğini, kaldı ki, davacının sulama giderlerini de karşılamadığını, açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davaya harçsız dilekçeyle davalı yanında müdahil olarak katılan ......

    Borçlar Kanunu'na tabi süresiz sözleşmelerde feshi ihbar ve dava açma süresi aynı Yasa'nın 262. maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince, süresiz sözleşmelerde sözleşmenin başlangıcı nazara alınarak üç ay önceden kiracıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi ve altı aylık dönem sonunda dava açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen feshi ihbar ancak bu dönem sonunda dava açma hakkı verir. Bu feshi ihbar sonraki dönem için kullanılamaz. Borçlar Kanunu'nun kapsamına giren yerlerin tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup, başka sebep aramaya gerek yoktur. Davada dayanılan ve hükme esas alınan kira sözleşmelerinden biri 01.03.2004 başlangıç, 31.12.2004 bitim tarihli, bir diğeri ise 28.04.1998 başlangıç, 31.12.1998 bitim tarihlidir. Kira sözleşmeleri ile 6769 ada 4 no'lu parselin 24 m2 ve 108 m2 alanlı bölümleri kira sözleşmelerinde arsa olarak nitelendirilerek ve davalı kooperatifin faaliyetlerinde kullanılmak üzere davalıya kiralanmıştır....

      Şirketi aleyhine açılmış olan kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti veya feshi, yeşil alana inşa edilen 3 katlı yapının kal'i suretiyle müdahalenin önlenmesi istemine ilişkin davaların görülmekte olan asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece, asıl dava ve birleştirilen davalar tek bir dava sayılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, birleştirilen dosyaların davacıları vekili ve davalı ... Belediyesi vekili temyiz etmiştir. Asıl dava imar planında yeşil alan (park) olarak ayrılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve kal, birleştirilen davalarda kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti veya feshi ile yeşil alan (park) olarak ayrılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir....

        müdahalenin men-i istenmesi gerektiği iddiaları ile davanın kabulü ile icra emrinin iptali talep, dava ve şikayet olunmuştur....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yapılan yargılama neticesinde haklı davalarının kabul edilerek tahliye taleplerinin reddedildiğini, üst kullanım sözleşmesi feshedildiğinden tahliye taleplerinin de kabul edilmesi gerektiğini, sözleşmeye aykırı olarak işletilen tesisin yurt (otel, misafirhane) olarak kullanılan bölümünün yurt veya otel mevzuatına uygun olmadığı, yaşanacak herhangi bir olumsuzluğun müdürlüklerini idari, mali ve adli yükümlülük altına sokabileceğini, raporda, taraflarca 05.05.2000 tarihinde imzalanan sözleşmenin feshi ve taşınmazın tahliyesine ilişkin idare taleplerinin heyetçe değerlendirildiğini ve davalı T3 sözleşmeye ve sözleşmenin asıl amacına aykırı davrandığını, bu nedenle sözleşmenin feshi ile taşınmazdan tahliyesi sonuç ve kanaatine varıldığını belirterek, yerel mahkeme kararının sadece tahliye talebinin reddi yönünden kaldırılmasını, davanın kabulü yönünde onanmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yapılan yargılama neticesinde haklı davalarının kabul edilerek tahliye taleplerinin reddedildiğini, üst kullanım sözleşmesi feshedildiğinden tahliye taleplerinin de kabul edilmesi gerektiğini, sözleşmeye aykırı olarak işletilen tesisin yurt (otel, misafirhane) olarak kullanılan bölümünün yurt veya otel mevzuatına uygun olmadığı, yaşanacak herhangi bir olumsuzluğun müdürlüklerini idari, mali ve adli yükümlülük altına sokabileceğini, raporda, taraflarca 05.05.2000 tarihinde imzalanan sözleşmenin feshi ve taşınmazın tahliyesine ilişkin idare taleplerinin heyetçe değerlendirildiğini ve davalı T3 sözleşmeye ve sözleşmenin asıl amacına aykırı davrandığını, bu nedenle sözleşmenin feshi ile taşınmazdan tahliyesi sonuç ve kanaatine varıldığını belirterek, yerel mahkeme kararının sadece tahliye talebinin reddi yönünden kaldırılmasını, davanın kabulü yönünde onanmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı...

        KARAR Davacı vekili, müvekkili idarenin 751 ada, 9 parsel sayılı taşınmazın tam maliki olduğunu, davalı yanın hiçbir akdi ve yasal sebebe dayanmaksızın taşınmazın 13.371,00 m²'lik kısmını arsa olarak kullanmak sureti ile işgal ettiğini ileri sürerek müdahalenin men’i ile 01/01/2009-31/12/2009 tarihleri arası aylık 4.645,00 TL’den toplam 55.740,00 TL ecrimisilin dönem sonundan işleyecek kademeli faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, kooperatif ortağı olan davalının ortaklıktan çıkarıldığını, üç aylık hak düşürücü süre geçmesine rağmen karara karşı dava açmadığını, ihracın kesinleştiğini, kendisine tahsis edilen yeri kullanma hakkının son bulduğunu, ancak davalının daireyi teslim ve terk etmediğini, bu hususta ihtar da yollandığını ileri sürerek, müdahalenin önlenmesi, ecrimisil bedelinin tespiti ile şimdilik 5.000,00TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ticari kira sözleşmesine dayalı sözleşmenin feshi ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 6.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 6.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Elatmanın Önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay kararlarında da belirtildiği şekilde; elatmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkına dayanan ve kaynağını TMK’nın 683. maddesinden alan bir dava türüdür. Müdahalenin men’i davasında amaç, mülkiyet hakkına olan saldırının veya müdahalenin ortadan kaldırılmasıdır. Böylelikle malına haksız olarak müdahalede bulunulan malik, içinde bulunduğu durumdan kurtulmuş olur. Bahsi geçen müdahale maddi olabileceği gibi farklı şekillerde de ortaya çıkabilmektedir. El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir....

              UYAP Entegrasyonu