DAVA VE ASLİ MÜDAHALE 1.Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafça tek taraflı olarak ve ihbar süresi verilmeksizin 21.08.2013 tarihli ihtarnameyle feshedildiğini, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun (4054 sayılı Kanun) ve 2005/4 sayılı tebliğe tabi olduğunu, anılan Tebliğ’in 4 üncü maddesi uyarınca, sözleşmenin minimum feshi ihbar süresinin iki yıl olduğunu ancak davalı tarafça ihbar süresi verilmeden sözleşmenin feshedildiğini, davalının fesih sebebi olarak müvekkilinin borçlarını ödemekte temerrüde düştüğü hususunu gerekçe gösterdiğini ancak bu gerekçenin gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin haksız fesih sebebiyle maddi ve manevi olarak zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 2....
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle: Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinde yetki kaydı bulunduğunu ve buna göre davanın İstanbul Mahkemelerinde açılması gerektiğini, dava dilekçesine konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, sözleşmenin feshi ihbar sürelerine riayet edilerek ve davacının kusuru sebebiyle feshedildiğini, denekleştirme koşulları ile manevi tazminat şartlarının oluşmadığını beyanla, davanın reddini talep dilemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir. Dava, acentelik sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayalı kar kaybından kaynaklı maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtilaf, sözleşmenin haksız fesh edilip edilmediği, davalının davacının kar elde etmesine engelleyecek eylemlerinin bulunup bulunmadığı, davacının kar mahrumiyeti olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Dosya, ......
Davalı vekili, taraflar arasında bağıtlanan sözleşme içeriğini doğrulamış sözleşmenin 9. maddesi ile müvekkilinin bu sözleşmede belirtilmeyen bir gerekçeyi ileri sürerek sözleşmeyi sona erdirmek istediği takdirde en az 3 ay önceden noter marifeti ile feshi ihbar yapabileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmenin aradığı süre ve şekil şartını yerine getirdiğini, Beşiktaş 25....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı tarafından sözleşmenin 1 yıl süre ile feshine ilişkin işlemin haksız olduğunun mahkeme kararı ile sabit olduğunu, bu fesih işlemi nedeniyle BK 108.maddesine göre uğradığı müspet zararı ve kar kaybı nedeniyle 10.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi zararın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, maddi ve manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, taraflar arasında tahsis LPG dolum tüplerinin dağıtımı konusunda yapılan bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle uğranılan zarara ait maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihinin belli olmadığını, davacının 4054 sayılı kanunun uygulanması şartına uymadığını, davacıdan çok önce müvekkilinin davacı şirketle çalışamayacaklarına dair ihtarname çektiklerini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Mahkemece, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu,davacının uğradığı maddi zararlarının tazmini ile yükümlü olduğu, gerek kar kaybı gerekse sözleşme konusu malların daha fazla bir bedel ile başka bir yerden temini sebebi ile davacının uğradığı zararın 32.381,72-TL olduğu,manevi tazminat koşullarının ise oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 32.381,72 TL maddi tazminat alacağının fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davacı, ancak fesih nedeniyle uğradığı zararı talep edebilir...
maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin oluşturduğu müşteri çevresinden fesihten sonra davalı tarafça yararlandırıldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 10.000 TL denkleştirme tazminatı ile buna bağlı şimdilik 10.000 TL haksız fesih ve uğranılan maddi zararlar ve 500.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE:Dava, bankacılık sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemli maddi ve manevi tazminat davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı tarafça sözleşmenin haksız feshedilip edilmediği ve bu nedenle davacının zarara uğrayıp uğramadığı noktasındadır. Taraflar arasında Üye İşyeri Sözleşmesi imzalanmış ve davalının 22/02/2018 tarihli yazılı bildirimi ile, 03/11/2017 tarihli Üye İşyeri Sözleşmesi feshedilmiştir. Davacı tarafça, POS cihazının kullanıma kapatılması ve sözleşmenin usulsüz ve haksız feshi nedeniyle zarara uğradığı iddiasıyla maddi ve manevi tazminata karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. 5464 sayılı Banka Kartları Ve Kredi Kartları Kanunu'na göre, üye işyeri, üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar ile yaptığı sözleşme çerçevesinde, mal ve hizmet satması durumunda kartla ödemeyi kabul edebilir....
GEREKÇE : Dava, bankacılık sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemli maddi ve manevi tazminat davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı tarafça sözleşmenin haksız feshedilip edilmediği ve bu nedenle davacının zarara uğrayıp uğramadığı noktasındadır. Taraflar arasında Üye İşyeri Sözleşmesi imzalanmış ve davalının 22/02/2018 tarihli yazılı bildirimi ile, 03/11/2017 tarihli Üye İşyeri Sözleşmesi feshedilmiştir. Davacı tarafça, POS cihazının kullanıma kapatılması ve sözleşmenin usulsüz ve haksız feshi nedeniyle zarara uğradığı iddiasıyla maddi ve manevi tazminata karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. 5464 sayılı Banka Kartları Ve Kredi Kartları Kanunu'na göre, üye işyeri, üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar ile yaptığı sözleşme çerçevesinde, mal ve hizmet satması durumunda kartla ödemeyi kabul edebilir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça açılan sözleşmenin feshi, tapu iptali – tescil, maddi ve manevi zarar istekli davanın devam ettiği, yapılan herhangi bir yapının bulunmadığı, temel atılmadığı, taşınmazın mülkiyeti davalıda olsa da, davacıların arsa üzerindeki dükkanları boşaltmadığı ve davalı tarafça böyle bir talepte bulunulmadığı, sözleşmenin feshi halinde davacı tarafın olumsuz zararlarının giderilmesi için talepte bulunabileceği, kira gelirine ilişkin talebin ise sözleşmenin ifası nedeniyle müspet zarar kapsamında kaldığından istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar temyiz etmiştir....