Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı yüklenici şirket davasında sözleşmenin uyarlanması istemi yanında, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın işletilmemesi isteminde de bulunmuştur. Birleşen davada ise arsa sahipleri sözleşmenin feshi, yanında cezai şartın tahsili istemlerinde bulunmuşlardır. Sözleşmede kararlaştırılan sürede sözleşme şartlarına uygun şekilde inşaatın bitirilmemesi, diğer şartlar da değerlendirilerek yüklenicinin temerrüdü sonucunu doğurur. Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi için tarafların iradelerinin fesih konusunda uyuşması veya mahkemece fesih konusunda karar verilmesi zorunludur. Sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili isteminin fesih istemi konusunda verilecek karara göre değerlendirilmesi gerekir. Davaya dayanak yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılmış cezai şart bulunmamaktadır. Sözleşmenin .... maddesinde kararlaştırılmış olan kira geliri gecikme tazminatıdır....

    Mahkemece, yüklenici ile arsa sahibi arasındaki inşaat sözleşmesi feshedildiğinden, davalı yüklenicinin borcunu yerine getirmesinin imkansız olduğu gerekçesiyle ... iptali ve tescil davasının reddine, ifaya eklenen cezai şarta ilişkin olarak davalı ... aleyhine açılan davanın da reddine karar verilmiştir. Dosya içinde mevcut Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/391-472 Esas ve Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının arsa sahibi ..., davalısının yüklenici ... olduğu, davanın taraflar arasında yapılmış olan 12.11.2008 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemiyle açıldığı, mahkemece sözleşmenin ileriye yönelik olarak feshine karar verildiği ve kararın tarafların temyiz etmemesi üzerine 03.01.2012 tarihinde, eldeki davanın yargılaması sırasında kesinleşmiş olduğu görülmüştür. Sözleşmenin ileriye etkili olarak feshedildiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır....

      Dosya kapsamı itibariyle dava konusu edilen tüm kat karşılığı inşaat sözleşmeleri dosya arasında bulunmadığından dava konusu 1442 ada 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tüm kat maliklerinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayıp imzalamadıkları, hangi sözleşmelerin kimler tarafından imzalandığı ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayan tüm tüm kat maliklerinin davada davacı olup olmadıkları hususları anlaşılamamaktadır. Kat malikleri-hissedarların tamamı ile sözleşme imzalanmadığının anlaşılması halinde sözleşmenin iptali değil sözleşmenin geçersizliği söz konusu olacaktır. Geçerli bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı anlaşılırsa sözleşmenin feshine değil geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekir....

      birleştirilmek suretiyle eldeki davada taraf teşkili sağlandıktan sonra davalı yüklenicinin inşaatı teslim borcunda temerrüde düşüp düşmediği, buna göre sözleşmenin geriye etkili feshi koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi, taşınmazın tüm paydaşları ile düzenlenmiş kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin bulunmadığının tespiti halinde taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi geçersiz olacağından bu durumda ise ''çoğun içinde az da vardır'' kuralı uyarınca sözleşmenin feshi isteğinin sözleşmenin geçersizliğinin tespitini de içereceğinden sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken bu hususlar yerine getirilmeden davanın eksik inceleme ve araştırma sonucu ve taraf teşkili de sağlanmadan reddine karar verilmiş olması usul ve yasa hükümlerine aykırı görülmüştür (Yargıtay Kapatılan 15.H.D'nin 2018/1249 Esas-2019/1896 Karar sayılı ilâmı)....

      Noterliği'nin 13.04.2006 tarih ve 11492 yevmiye no'lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davacı ve birleşen davada davalı şirket vekili temyiz etmiştir. Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan cezai şartın tahsili ve sözleşmenin tapuya şerhi; birleşen dava ise sözleşmenin feshi ve maddi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamında mevcut .... İhtisas Kurulu'nun 30.12.2013 tarih ve 4477 sayılı raporunda muris ...'...

        Noterliğinde 03.06.1998 tarihinde 13809 yevmiye numarası ile yapılan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verilen kesinleşmiş bir mahkeme ilamı yahut anılan sözleşmenin feshi hususunda açılmış ve derdest olan bir davanın bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle, anılan sözleşmenin geçerli olduğuna ve her iki tarafın da kabulünde olduğu üzere sözü edilen sözleşme gereğince 7765 ada 13 parsel sayılı taşınmazda yapılacak B blok binada, dava konusu edilen zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm dava dışı yüklenici firma olan ......

          Noterliği'nin 21.02.2011 tarih ve 8942 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşmenin ve inşaatın gerekli kıldığı tüm edimlerin yerine getirilmesi ve sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerin ifasına ilişkin şirkete Bursa 16....

          Taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ise 21.04.2014 tarihinde imzalanmıştır....

          YANIT : Davalı vekili yanıt dilekçesinde özetle: "Taşınmaz üzerindeki eski binanın, davacı arsa sahibinin riskli yapı olması nedeniyle 20/10/2017'de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne başvurması, idarenin riskli yapı tespiti ve yıkım izni vermesi üzerine 15/02/2018 tarihinde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle 20/04/2018 tarihinde davalı şirketçe yıktırıldığını, masraflarını da davalının ödediğini, riskli yapının zaten yıkılacağını, davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesinden önce binayı tahliye edip kiraya çıktığı için 6306 Sayılı kanun gereği kira yardımı da aldığını, bina yıkımından dolayı zararı olmadığını, davalı T6 2018 yılındaki enflasyon ve inşaat maliyetlerinin artması nedeniyle sözleşmeyi askıya alıp inşaat yapamadığını, bunu davacıya da bildirdiğini, davacının karşılıklı feshi kabul ettiği halde sonradan vazgeçtiğini" savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          YANIT : Davalı vekili yanıt dilekçesinde özetle: "Taşınmaz üzerindeki eski binanın, davacı arsa sahibinin riskli yapı olması nedeniyle 20/10/2017'de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne başvurması, idarenin riskli yapı tespiti ve yıkım izni vermesi üzerine 15/02/2018 tarihinde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle 20/04/2018 tarihinde davalı şirketçe yıktırıldığını, masraflarını da davalının ödediğini, riskli yapının zaten yıkılacağını, davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesinden önce binayı tahliye edip kiraya çıktığı için 6306 Sayılı kanun gereği kira yardımı da aldığını, bina yıkımından dolayı zararı olmadığını, davalı T6 2018 yılındaki enflasyon ve inşaat maliyetlerinin artması nedeniyle sözleşmeyi askıya alıp inşaat yapamadığını, bunu davacıya da bildirdiğini, davacının karşılıklı feshi kabul ettiği halde sonradan vazgeçtiğini" savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu