Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, dava, davalıdan alınan cep telefonunun ayıplı çıkması nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen paranın iadesi talebine yönelik olup, her ne kadar davacı anonim şirket, davalı taraf limited şirket ise de, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/k maddesinde tüketicinin, 3/1 maddesinde ise tüketici işleminin tanımlandığı, davacı şirketin tekstil şirketi olması sebebiyle alınan cep telefonunun ticari veya mesleki amaç ile alınmadığı, bu sebeple davaya bakma yetki ve görevinin HMK'nun 1. ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/1 maddesi uyarınca Tüketici Mahkemesi'ne ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satın alınan cep telefonunun ayıplı olduğu iddiası ile bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin Feshi, Kira Bedelinin İadesi, Kira Bedelinin Uyarlanması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinin feshi, ödenen kira bedelinin iadesi, olmadığı takdirde kira bedelinin uyarlanması isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Mahkemece, Davanın kabulü ile; 08.04.2012 tarihli,...... nolu, .... Vaadi Sözleşmesi" başlıklı devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, bu sözleşme nedeniyle taraflar arasında düzenlenen 10.850,00 TL bedelli senetler nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine, 08.04.2012 - 26.10.2014 vade tarihli, 10.850,00 TL bedelli sıra senetlerin iptaline, davacı tarafından ödenen 10.850,00 TL'nin 17.07.2014 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsiline, karar verilmiş; hüküm davalı ... Tur Organizasyon Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ödediği bedelin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
KARAR Davacı, davalıya ait aracı noterde düzenlenen sözleşme ile satın alıp bedelini ödediğini,ancak araç üzerinde hacizler bulunduğunu,bunların satış sırasında söylenmediğini,ayrıca davalı tarafından üstlenildiği halde kaldırılmadığını bildirerek sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 8000 TL nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazının reddi gerekir. 2-Mahkemece satışa konu aracın trafik kaydında bulunan haciz şerhleri nedeniyle sözleşmenin feshi ile satış bedelinin iadesine karar verilmiş ise de, dava konusu aracın iadesine karar verilmemiştir....
Yılın sonunda, tesisten hiç yararlanmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönmek istemesi hakkın kötüye kullanılması ve hayatın olağan akışına ters olduğunu, müvekkil, 11 yıl boyunca sözleşme ile bağlı olduğu için, davacı tarafın sahip olduğu döneme ilişkin gayrimenkulü kullanamamış, bunun getireceği kardan mahrum kaldığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemenin, hüküm kurarken en azından sözleşmenin akdinden sonra geçen 11 yıllık süreyi tenkis ederek kalan yıllara ilişkin bedel iadesi kararı vermesi gerekirken tüm bedelin iadesine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, usul ve yasaya aykırı mahkeme hükmünün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen devre tatil sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebine istemidir. Dava, 6502 sayılı TKHK hükümlerine tabidir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “Konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı, Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Gebze Tüketici Mahkemesi ve Yalova 2....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; makinedeki arızanın üretimden değil kullanım hatasından ve davalının servis hizmetlerinin yeterli titizlikte verilmemesinden kaynaklı olduğu, davacının üretimdeki ayıptan dolayı sözleşmenin feshi ile ayıplı malın davalıya iadesi ile ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davacının talebiyle bağlı kalınarak, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
ettiğimiz gibi ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi, ödenen 23.261,33 TL'nin ticari faizi ile birlikte tahsiline; sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi talebimiz yerinde görülmez ise ayıplı imalatın tamir bedeli olan 372,50 EURO + KDV bedelin teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte sözleşme bedelinden indirilmesine karar verilmesini" şeklinde davalarını ıslah ettiklerinin anlaşıldığı , Mahkememizce yapılan yargılama tarafların iddia ve savunmaları kapsamında aldırılan bilirkişi raporu , toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde alınan bilirkişi raporlarına göre taraflar arası sözleşme fesih koşullarının oluşmadığı , tuz odasının davacı şirkete teslim edildiğine dair dosya kapsamında teslim tutanağı bulunmadığı , davalı tarafından davacı şirkete gönderilen mailden tuz odasının yapımının 07/04/2018 tarihinde tamamlandığı,teslimine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığı ve odanın şirkete yazılı belge ile tesliminin yapılmadığının...