Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin yanların ortak iradesi ile sona erdirildiğini, fesih protokolünün tarafların ortak imzalarını taşıdığını, davacının talep ettiği maddi tazminatın fahiş olduğunu ve sözleşme hükümlerine aykırı bulunduğunu, bir an için feshin müvekkili şirketin tek taraflı iradesi ile gerçekleştiği kabul olunsa bile, davacının en fazla 3 aylık bedeli talep etme hakkının bulunduğunu, tazminat bedeli hesaplanırken KDV'nin tazminat hesabına katılamayacağını, davacının kötüniyetli olduğunu ve manevi tazminat talebinin de kabul edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Mahkemece, davanın kabulü ile ıslah edilen miktar 27.000,00 TL tazminatın sözleşmenin feshi tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin 2010/2777-9585 takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dosya kapsamına göre, davalıların dava tarihinden evvel, usulüne uygun ihtarat ile temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla, mahkemece hükmedilen bedele, dava dilekçesinde belirtilen miktar yönünden dava tarihinden itibaren ıslah edilen miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmetmek gerekirken ilk sözleşmenin fesih tarihi olan 29.12.2005 tarihi itibariyle faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin haklı nedenlerle fesholunmuş olunduğunun ve kira sözleşmesi dolayısıyla borçlu olunmadığının tespiti ile tazminat istemine ilişkindir. Kadıköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesince, davacının davalıyla aralarındaki sözleşmenin kurulması aşamasında vasıfta hataya düştüğünden iradesinin sakatlandığını belirterek, bu nedenle sözleşmenin iptalini istediği, bu nedenle mahkemenin görevinin kira sözleşmesinin yıllık kira bedeli ve istenen tazminat üzerinden belirlenmesi gerektiği, bu tutarın ise 13.189 TL olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kadıköy 2....

        KARAR Davacı, eczacı olduğunu, davalıların yazıları ile sözleşmenin yedi yıl süre ile feshine karar verildiğini, sözleşmenin feshine neden olduğu ileri sürülen reçetelerde bilirkişi incelemesi yapılmadığını, sözleşmenin feshine neden olarak gösterilen reçetedeki ilaç serodid 500 mg nefes tüpü, bu ilaçların kutularında yer alan fiyatlar gmmeli ve püskürtmeli olarak yazıldığını, firmalar aynı ilaçlarda değişik yazı yöntemleri ve değişik matbaalarda kutuları bastırarak kullandıklarını, hatta zaman zaman bu yazıların okunmadığını, sözleşmenin feshi sebebiyle kamu kurumlarında çalışan hiçbir çalışana ilaç reçetelerini veremediğini, tüm bu nedenlerle davalı kurumlar ile sözleşmenin feshine ilişkin kararın iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla olay tarihinden karar tarihine kadar şimdilik 6.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava konusu sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğramış olduğu menfi zararın tahsili için açmış olduğu davanın Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/32 Esas ve 2017/156 Karar sayılı, 25/04/2017 tarihli kararı ile kabulüne karar verildiği, dairenin 2018/38 Esas ve 2018/174 Karar sayılı, 23/01/2018 tarihli ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddedildiği, iş bu kararın Yargıtay 3....

            DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) Taraflar arasında görülen tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, tahkim ilk itirazının kabulü ile davanın usulden reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi....

              Bölge Adliye Mahkemesince, asıl davanın, taraflar arasında imzalanan 01.04.2017 başlangıç tarihli tek satıcılık sözleşmesinin feshi ile denkleştirme tazminatı, cezai şart alacağı ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, karşı davanın ise sözleşmenin feshi ile birlikte cezai şart, ödenmeyen alacak, kar kaybı ve zararın ödenmesi taleplerine ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan 01.04.2017 başlangıç 01.04.2018 bitiş tarihli bayilik sözleşmesi incelendiğinde, davalı-karşı davacı ... Ltd. Şti. tarafından, davacı-karşı davalı ...'ye şirketlerine ait ... ürünlerini Artvin, Rize ve Trabzon illerinde münhasıran satma konusunda yetki verildiği, sözleşme uyarınca ...'nin ayda 170 adet yılda toplam 2040 adet ... marka çamaşır askısı alacağı, ücretin aylık peşin ödeneceği, Gürtaş Ltd. Şti.’nin bu illerde başka hiç kimseye ... ürünü satışı yapmayacağı, sözleşme şartlarına uyulmaması halinde 75.000....

                İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmede, sözleşmenin feshi düzenlenmemiş olması halinde kanunda belirtilen fesih halleri uygulanacağını, gerekçeli kararda sözleşmenin feshi düzenlenmediğinde TMK 765.maddenin uygulanamayacağı açıkça kanuna aykırılık teşkil edeceğini, kanunda düzenlenen ve geçerli olan bu sözleşmenin yine kanunda düzenlenen haller ile feshi gerektiğini, fesih hakkından vazgeçildiği sözleşmede açıkça belirtilmesi gerektiğini, aksi takdirde kanunun verdiği fesih hakkının geçerli olup aynen devam edeceğini, kira ve hor kullanma bedelinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

                Dairesince kararın bozulduğunu, müvekkillerinin mağdur edildiğinin Danıştay kararı ile tespit edildiğini, ancak davalı idarenin Danıştay kararının gereğini yapmadığını, müvekkillerinin zararının tazmin etmesi gerektiğini ileri sürerek haksız feshi nedeniyle sözleşmenin 29. maddesi uyarınca hesaplanacak tazminat kapsamında şimdilik 50.000,00 TL; yine sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu menfi zararlara karşılık şimdilik 50.000,00 TL olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ortak girişimle müvekkili Kurum arasında 07/09/2015 tarihli 15 ay süreli ... ... İşletme Müdürlüğünün ihtiyacı olan lojistik faaliyetleri hizmet alımına ilişkin ... ... sözleşmesinin imzalandığını, ancak ... ve sözleşme ile ilgili Ankara 10....

                  Bu durumda birleşen dava ile ilgili olarak da hükme esas alınan raporu düzenleyen teknik bilirkişi kurulundan birleşen dosya davacısı yüklenicinin feshedilen sözleşmenin konusu iş ve inşaat ile ilgili yapılıp arsa sahibi yararına olan ve kullanabileceği iş ve imalâtların nelerden ibaret olduğu, yüklenici-birleşen davada bunlarla ilgili talepte bulunmak suretiyle fesih iradeleri birleşen davanın açıldığı tarihte uyuştuğundan arsa sahibinin yararına olan iş ve imalâtların, birleşen dava itibari ile piyasa rayiçleri ile bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ve yapılan iş ve imalâtların arsa sahibi yararına olup olmadığını incelemeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek, birleşen davada maddi tazminat konusunda yazılı şekilde hüküm tesisi de isabetsiz olmuştur. Kararın, belirtilen sebeplerle bozulması uygun bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu