Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Her ne kadar davacı İş kanunu kapsamında işçi sayılmamakta ve somut olaya iş kanununun uygulanmasına olanak olmasa da, yanlar arasında belirsiz süreli hizmet sözleşmesi bulunup böyle bir sözleşmenin işveren tarafından feshi halinde 24.6.1959 günlü E/32-K/26 sayılı içtihadı birleştirme kararında benimsendiği gibi davacının B.K.'nun 313(TBK 430-440) ve devamı maddelerine dayanarak talepte bulunabileceği, davacının iş aktinin feshinden dolayı Borçlar Kanununun bu hükümlerine dayanarak tazminat istemeye hakkı olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece bu konuda gerekli araştırma yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince, davalı yüklenicilerin sözleşmedeki taahhütlerini yerine getirmemesi sebebiyle müvekkili arsa sahibinin mali kayba uğradığını ileri sürerek, maddi ve manevi tazminatın tahsili ve beşinci katın tamamlanarak müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiş akabinde bu davasını 06.11.2014 tarihli dilekçesi ile kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi ile kal ve tazminat istemi olarak ıslah etmiştir. II....

      Davacı tarafından sözleşmeye göre verildiği iddia olunarak 31.05.2002 vade tarihli, 3.600,00 TL bedelli ve 31.10.2002 vade tarihli 6.000,00 TL bedelli senet örnekleri ile yapılan ödemelere ilişkin olduğu belirtilerek havale makbuzları ve davalı imzasına havi yazılı belge örneği dosyaya sunulmuştur. Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulu'nun 29.09.2010 tarih ve 2010/14-386-427 Esas ve Karar sayılı ilamında da tanımlandığı üzere; müspet zarar, aktin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Borcun yerine getirilmesinin kusurla imkansız hale gelmesinde temerrüde düşen borçludan, gecikmiş ifa ile birlikte gecikme dolayısıyla tazminat istenmesinde ya da borçlunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçilip, ifa yerine tazminat istenmesinde ve sözleşmenin olumlu biçimde ihlalinde müspet zararın tazmini söz konusu olur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ....02.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeyle, arsa teslim tarihinin sözleşme tarihi, toplam imal süresinin ise, projelendirme ve ruhsat alınması dahil olmak üzere ... ay olarak kararlaştırıldığını, ....01.2012 tespit tarihi itibariyle herhangi bir imalat yapılmadığının belirlendiğini, bu sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle menfi zararlarının doğduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile şimdilik 500,00 TL menfi zararın temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve para cezasının iptali, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

            müvekkili davalıya yöneltilmesi haksız olduğundan husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, tarafların sözleşmeyi iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak kurdukları tüm tarafların kabulünde olduğunu, davacı tarafça işbu davada iddia edilen sebepler ile sözleşmenin feshi dolayısıyla tazminat talebinde bulunulmasının haksız olduğunu, --- sözleşmelerinde ----- amaçlarından birisi üretici firmaca temin edilen malların sürümünün arttırılması olduğunu, ------ özverili ve gayretli bir çalışma ile sürümü arttırma yükümlülüğü altında olduğunu, davacı ve davalı---------arasında akdedilen ---- sözleşmesinden, üretici şirketin beklediği menfaat sağlanamadığını, davacının ------ sözleşmesini ---- tarihli fesih yazısında belirtilen nedenler ile ihlal ettiğini, sözleşmenin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmediğini, sözleşmenin devamı iradesinin sürdürülmesi üretici firmadan beklenmez hale geldiğini ve sözleşme haklı nedenlerle feshedildiğinden haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur...

              İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında imzalan sözleşmenin geriye etkili olarak feshi, tapu iptali, cezai şart ve uğranılan zararlar karşılığı tazminat davasıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, kira alacağı, sözleşmenin feshi ve kiracı, davalı-karşı davacı tarafından talep edilen tazminat istemine ilişkin olup karar sulh hukuk mahkemesince verilmiştir. Hüküm bu niteliği itibari ile temyiz incelemesi Dairemizin görevi içerisinde bulunmayıp Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin görevi içerisinde olduğundan dosyanın adı geçen daire başkanlığına gönderilmesine, 11.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, eser sözleşmesinin tarafları arasında sözleşmenin feshi ve tazminat istemlerine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 25.07.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davacının münhasır bayi olduğu, sözleşmenin 36.maddesi uyarınca davalının olağan fesih prosedürüne uyarak (2) yıllık feshi ihbar süresi tanıması gerektiği halde (1) yıllık süre verdiği, bu itibarla davacının kazanç kaybı ve portföy tazminatı talep edebileceği, kazanç kaybı ve portföy tazminatının brüt kazançlar üzerinden verilmesi gerektiği, davacının diğer istemlerinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davacının kazanç kaybına yönelik talebinin kabulü ile 909.924 TL. ve portföy tazminat talebinin kısmen kabulü ile 648.000 TL.nin ayrı ayrı dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, davacının diğer taleplerinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Yargılama sırasında 08.01.2009 tarihli kök rapor alındıktan sonra aynı bilirkişi heyetinden 4 kez ek rapor daha alınmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu