olarak sözleşmenin kiracı tarafından feshi halinde de), kiracı finansal kiralama konusu mal yahut malları kiralayana geri vermek ve teslim etmekle yükümlüdür....
Yine 6361 sayılı Kanun’un 33/1maddesi hükmüne nazaran da sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde kiracı malı iade ile yükümlüdür. Davalı, finansal kiralama bedelini ödediğini, yahut ödememesi gerektiğini, bedelin istenebilir olmadığını, Türk Medeni Kanunun 6. maddesi ve HMK. 200 ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca yasal delillerle kanıtlayamadığından sözleşme hükümlerine göre malın aynen iadesi ile yükümlü olduğu sonucuna varılmış, davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
hallere ilişkin olarak sözleşmenin kiracı tarafından feshi halinde de), kiracı finansal kiralama konusu mal yahut malları kiralayana geri vermek ve teslim etmekle yükümlüdür....
hallere ilişkin olarak sözleşmenin kiracı tarafından feshi halinde de), kiracı finansal kiralama konusu mal yahut malları kiralayana geri vermek ve teslim etmekle yükümlüdür....
Tüketici ile Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. Ankara 1....
Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki başlıklı 6100 sayılı HMK'nın 12. maddesinin birinci fıkrasında "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir" hükmüne yer verilmiştir. Bu kural kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, dava devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve tapu iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın bulunduğu yer olan ... 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4....
kullanıcı hatasından kaynaklandığını beyan ederek tamirattan kaçındıklarını, firmanın ayıbı kabul etmediğini, mobilyalar incelendiğinde ayıpların görülebileceğini belirterek; sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, satış sözleşmesine konu malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile davalı tarafça tahsil edilen servis ücreti ile parça bedellerinin iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece, satım sözleşmesine konu malın gizli ayıplı olduğu, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, birden fazla kez arızalanan maldan elde edilmesi beklenen faydanın elde edilememiş olduğu gerekçesiyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile onarım bedeli olarak ödendiği tespit edilen bedelin iadesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir....
Davacının anılan maddedeki koşulların varlığını ileri sürerek bedel artırım veya sözleşmenin feshi talebi bulunmadığından davanın uyarlama davası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Yanlar arasındaki 05.11.2010 tarihli sözleşme nakit bedel karşılığı düzenlenmiş olup, fesih tek taraflı irade beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuç doğuracağı, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde olduğu gibi fesih ve ileriye etkili fesih ile tasfiye için mahkeme kararına ihtiyaç bulunmamaktadır. İş sahibi tarafından sözleşmenin feshi halinde feshin haksız olduğu, fesih gerekmeyip tasfiye gerektiği ve bunun sonuçları ile ilgili eda davası açılması mümkündür. Davacının davasında tasfiye talebi yanında eda istemi bulunmamaktadır....
Buna göre davalı tarafından davacı tarafa sözleşmenin haksız feshi nedeniyle bir tazminat ödemesi gerekir. Ancak burada ödemesi gereken tazminatın ne miktarda olacağı hususu sözleşmede açıkça belirtilmemiştir. Sözleşmenin iptali başlıklı 12. Maddede en az 20 günlük mehil verilerek sözleşmenin feshedilebileceği kabul edildiğine göre, sözleşmenin haksız feshi halinde talep edilebilecek mahrum kalınan kâr miktarı da 20 günlük kârdan fazla olmaması gerektiği anlaşılmaktadır. Ancak Yargıtay yerleşik uygulamasına göre de verilecek tazminat miktarının yine davacı taşıma firmasının aynı nitelikte bir sözleşme yapabilmesi için gerekli makul süreyi aşmayacak şekilde belirlenmesi gerekir....