YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, ESHOT Genel Müdürlüğü ile imzalanan personel temin sözleşmesinin 696 sayılı KHK ile feshedilmesi üzerine, ihale kararı ve sözleşme nedeniyle ödenen damga vergisinin sözleşme hükümlerinden yararlanılamayan süreye isabet eden kısmının iadesi istemiyle yapılan düzeltme başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile ödenen toplam 1.960.491,60-₺'nin iadesi istemine ilişkindir....
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; her ne kadar davacı dava dilekçesi ile : davalı şirket ile yapmış olduğu sözleşmenin feshi ile davalı şirkete ödemiş olduğu 46.000 TL nin iadesini talep etmiş ise de: devre mülk sözleşmesine konu yerin mülkiyetinin davacıya devredilmediği, dolayısı ile sözlemenin feshedilmesi halinde tapusunun iptaline karar verilecek taşınmaz olmadığından iş bu davanın gayrimenkulün aynına ilişkin olmadığı, sözleşmenin feshi ve alacağın tahsiline ilişkin olduğu, dava tarihinde yürüklükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73/A maddesi gereği arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı anlaşılmakla açılan davanın 6100 sayılı HMK 114/2- 115/1,2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan (usulden) reddine karar vermek gerektiği..." şeklindeki gerekçe ile, davanın 6100 sayılı HMK'nın 114/2, 115/1- 2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine, dair karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ile Yalova 4. Asliye Hukuk Mahkemeleri'nce ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 31....
in 23.12.2010 tarihinde işten ayrılması nazara alındığında davacının davalı tarafça talep edilen sayıda personel göndermediği ve sözleşmeye aykırı davrandığı, davalının sözleşmenin 7.2 maddesi gereğince ihtara gerek kalmaksızın fesih hakkı bulunduğu, davacı tarafından gönderilen 11.01.2011 tarihli mail içeriğinden davalının feshinden haberdar olunduğu, sözleşmenin en geç bu tarih itibariyle feshedilmiş sayılması gerektiği, davalının sözleşmenin 8.1. maddesi gereğince davacının sözlemeye aykırı davranması halinde işi başkasına yaptırabilceğinin kabul edildiği, sözleşmenin 9. maddesi ile teminat olarak verilen çeklerin sözleşmenin sona ermesinden itibaren 3 yıl süre ile davalıda kalacağının düzenlendiği, sözleşmenin 11.01.2011 tarihinde feshedildiği dava tarihi itibariyle henüz 3 yılın dolmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ... ile ...A.Ş arasında imzalanan 20/06/2006 tarihli sözleşmeyle; ...’na ait Konya ili ... İlçesi Kozağaç Mahallesinde bulunan 27108 ada 1 nolu parselde kayıtlı taşınmaza 512 daire yapılması ve yapılan dairelerden % 25’inin ... Belediyesi’ne ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalıların yoğun bir şekilde satış kampanyasına başladıklarını, ilgili Belediye Başkanının çeşitli ortamlarda projenin ... Belediyesinin güvencesi altında yapıldığı ve bu projenin ......
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu ile dava konusu preslerde imalat hatası bulunduğunun tespit edildiği, ayıp ortaya çıktıktan sonra taraflar arasında bu hususta faks yazışmaları yapıldığı, davacının davalıya ihtar çektiği, süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının satılanı iade ile bedelini isteyebileceği, bedel tenzilinin hakkaniyete uygun olmadığı, davacının müspet zararını somut delillerle ispatlayamadığı, sözleşmenin feshi ile bedel iadesi gerektiğinden bakiye bedelin tahsilinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, satım sözleşmesinin feshine, 92.996 TL’nin 05.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, sözleşmeye konu 2 adet hidrolik balata presinin davalıya iadesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı – birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıpların giderilme bedeli ile sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen avansın iadesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 10.02.2012 tarihli sözleşme ile davalı yüklenicinin, paslanmaz krom kutu harf imalatı ve montajı ile alttan led aydınlatma edimini, 14.02.2012 tarihli sözleşme ile de totem imalatı ve montajı edimini ifa etmesi düzenlenmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının da aralarında bulunduğu arsa sahipleri ile dava dışı Ö. İnşaat A.Ş. arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, davacının daire farkı nedeniyle aracını davalı şirkete devrettiği, sözleşmenin ifa edilmediği, tarafların 08.05.2010 tarihli protokol ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini feshederek aldıklarını geri vermeyi kararlaştırdıklarından bedelsiz devredilen araç bedelinin sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi gerektiği, gerçek kişi davalıların da sözleşme öncesi aşamada arsa sahiplerine güven telkin ederek ve yüklenici izlenimi vererek devri sağladıkları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kabulü ile 19.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilin, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece davalının tek başına devir yetkisinin bulunmadığı, devrin gerçekleşmemesinde kusurun davalıda olduğu, B.K.' nun 156/ 3. maddesi gereğince davalının aldığı kaporayı davacıya iade etmesi gerektiği, bilirkişi raporunda da aynı sonuca varıldığı gerekçeleri ile davanın kabulüne 9000 YTL kaporanın temerrüt tarihi olan 10.05.2005 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle sözleşmenin feshi nedeniyle davacının satış bedeline karşılık peşin verdiği tutarı isteyebileceği gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde yazılı nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent uyarınca kabulüyle mahkeme kararının hüküm kısmı birinci madde ikinci satırındaki “sözleşmenin feshi talebinin reddine” cümlesinin karardan çıkartılmasına yine aynı madde üçüncü satırındaki “sözleşmenin devam etmesi” kelimelerinin karardan çıkartılarak yerine “sözleşmenin feshi” kelimelerinin yazılmasına, yine aynı madde dördüncü satırındaki “24.09.2002” tarihinin karardan çıkartılarak yerine “05.05.2002” tarihinin yazılmasına, kararın değiştirilen bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.1.1982 Sayılı Kanunla değiştirilen 492 Sayılı Harçlar Kanununun 13. maddesine eklenen (J) bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 10.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. ... ......