"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu ve üzerinde 3 katlı binanın bulunduğu 2169 parsel sayılı taşınmazı 20.03.2008 tarihinde davalıdan satın aldığını, temlik sırasında bir ay sonra taşınmazın tahliye edileceği konusunda anlaştıkları halde davalının taşınmazı boşaltmadığını, noter kanalı ile ihtarname gönderdiği halde sonuç alamadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve tahliyeye karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacıya borcunun olması sebebi ile teminat olarak taşınmazı devrettiğini, bu konuda aralarında 30.08.2008 tarihli sözleşmenin düzenlendiğini, ancak davacının sözleşmeye uymadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kayden davacıya ait çekişme konusu taşınmaza davanın haklı ve geçerli bir nedeni olmadan elattığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.02.2010 gününde verilen dilekçe ile tespit, tahliye, muarazanın önlenmesi, elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 19.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 22.11.2005 başlangıç tarihli sözleşmenin haksız feshedildiğinin ve geçerliliğinin tespiti, ortaya çıkartılan muarazanın giderilmesi istemleri ile açılmıştır. Sözleşmenin tarafı olan ... kira sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini, açılan davanın reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalı savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....
Davacının temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında düzenlenen 01/02/2007 tarihli kira sözleşmesinde boş dükkân ve bodrum katın kira sözleşmesi kapsamında olduğu ve kullanım şeklinin açıkça belirlendiği, "bahçe ve ikinci bodrum katın" sözleşme kapsamı dışında kaldığı, sözleşme kapsamı dışında kalan bahçe ve ikinci bodrum katın girişlerinin aynı ve kullanımlarının müşterek olduğu, davacının Kadıköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde bahçe için 12/03/2010 tarihli ve 2010/366 Esas sayılı elatmanın önlenmesi davası açtığı, yargılamanın devamında da 10/02/2011 tarihli ıslah dilekçesi ile ikinci bodrum kat için elatmanın önlenmesi isteğinde bulunduğu ancak bahçe ve ikinci bodrum katın kullanımının ve girişinin ortak olması nedeniyle ilk açılan 12/03/2010 tarihli, elatmanın önlenmesi davası itibariyle intifadan men koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, önceki dönem için kullanıma muvafakatinin olduğu sonucuna varılmaktadır. ./.....
Sözleşmenin feshinin mahkeme kararıyla yapılmasının istisnası tarafların sözleşmenin feshi konusunda iradelerinin birleşmesidir. Yine Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmelerinin tek taraflı irade beyanı ve bu beyanın karşı tarafa ulaşmasıyla feshi mümkün olmayıp fesihte taraf iradelerinin uyuşması ya da feshin mahkeme kararıyla yapılması zorunludur. Tek taraflı irade beyanıyla fesih yapılamayacağından, davacının sadece feshin tespitini istemekte hukuki yararı bulunmamakta ise de, davacının el atmanın önlenmesi ve sözleşme konusu arsanın kendisine teslimi talebi de olup birlikte değerlendirildiğinde el atmanın önlenmesi ve taşınmazın teslimini isteyen arsa sahibinin sözleşmeden dönmeyi de talep etmiş sayılacağının kabulü gerekir. (Yargıtay 15....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile özellikle taraflar arasındaki 08.01.2007 tarihli Franchising sözleşmesinin 24.1 maddesinde davacıya, sözleşmenin feshi halinde işletmenin zilyetliğini devir alma hakkı tanınmasına, sözleşmenin eylemli olarak sona erdiğinin anlaşılmasına, eldeki davada sözleşmenin feshinde hangi tarafın kusurlu olduğunun araştırılmasına gerek bulunmadığına ve davalının sözleşmenin “sona erme” başlıklı 24.maddesinden kaynaklanan bir hakkı varsa bununla ilgili olarak ayrıca dava açabileceğine göre davalının bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, 825,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 28.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının, kayden maliki olduğu 7768 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki 8 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından kira sözleşmesi gereğince kullanmasına rağmen kira bedelini ödemediği gibi taşınmazın da boşaltılmadığı iddiasıyla kira alacağının tahsili ile davalının kiralanan yerden tahliyesine karar verilmesi isteği ile eldeki davayı 07.06.2012 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı, ancak davalının davacı ile aralarında kira ilişkisi bulunmadığına dair yemin etmesi üzerine mahkemece taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, kararın 01.07.2013 tarihinde kesinleştiği, davacının süresinde başvurusu ile dosyanın Asliye Hukuk Mahkemsine gönderildiği ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda uyuşmazlık bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil şeklinde nitelendirilmek suretiyle elatmanın önlenmesi isteği yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ecrimisil...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.12.2006 gününde verilen dilekçe ile tahliye (elatmanın önlenmesi) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle dava tahliye şeklinde vasıflandırarak açılmış ve bu şekilde değerlendirilerek hüküm kurulmuş ise de, taraflar arasında kira sözleşmesi olmayıp elatmanın önlenmesi olarak değerlendirilmesi gerekeceğinden sonuç itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28.5.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı şirket, dava dışı ...'ın maliki olduğu Merkez mahallesi ... Paşa caddesi 6 numarada bulunan işyerini 01.06.2006 tarihli sözleşme ile kiralalamalarına rağmen taşınmazın davalılar tarafından işgal edildiğini ileri sürerek elatmalarının önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacının taşınmazı tahliye etmesi üzerine kayıt maliki ... ile kira sözleşmesi yaparak kullanmaya başladıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince " ... Dava, elatmanın önlenmesi ile taşınmazın teslimi istemlerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 24.01.2006 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiğini, fakat davacının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ve taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölüme yapılan müdahalenin önlenmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Personel Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfına 27/11/1995 başlangıç tarihli, işletme sözleşmesi ile kiraladığını, sözleşmenin bitim tarihinin 15/08/2012 olarak belirlendiğini ancak davalı şirket ile kurum arasında kira ilişkisi kurulmadığını, kurum ile Vakıf arasındaki işletme sözleşmesinde alt kiraya verme konusunda bir hüküm yeralmadığını, alt kira ilişkisi ilk kira sözleşmesi ayakta kaldığı sürece geçerli olduğunu, 27/01/2012 tarihli ihtarname ile dava dışı Vakfa 15/08/2012 tarihi itibariyle taşınmazın teslim edilmesi ve sözleşmenin yenilenmeyeceği bildirilirken 27/11/2012 tarihli ihtarname ile de davalı şirketten tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde taşınmazın tahliyesinin istenildiğini, sözleşmenin sona erdiğinin bildirilmesinden itibaren davalının çekişmeli taşınmazda fuzuli şagil olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12/11/2012 tarihinden tahliye tarihine dek işleyecek ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir...