Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün 2007/2133 takip sayılı dosyası üzerinden davacılardan ...; 2007/2154 takip sayılı dosyası üzerinden ise, davacılardan ... hakkında, davalı tarafından adî takip yoluyla icra takibi başlatılmış ve az yukarıda belirtilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, takiplere dayanak alınmış ve her bir icra takibinde 11.04.2007 tarihli sözleşmenin 8. maddesi uyarınca 15.000,00 YTL (TL) asıl alacak ve 90.000,00 YTL (TL) işlemiş faizin, takip borçlularından tahsili istenmiştir. Davada ise, yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin bağlayıcı olmadığı ve dolayısıyla ceza koşulununda istenemeyeceği ileri sürülerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan ceza şartı sebebi ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi istenmiştir....

    - KARAR - Davacılar vekili, arsa sahibi müvekkilleri ile davalı yüklenici şirket arasında 19.06.2009 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede bozucu şart olarak parsellerin imara açılmasının öngörüldüğünü ve bu şartın gerçekleşmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden feshedilmiş sayılacağının düzenlendiğini, bahsi geçen şartın gerçekleşmediğini, davalı firmanın bu zamana kadar inşaata başlamadığını, sözleşmenin feshedildiğini bildirir ihtarname gönderilmesine rağmen, davalının, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini tapuya şerh ettirdiğini, üçüncü kişilere daire satışı yapmaya çalıştığını ve yine bir takım protokoller ile işi başkalarına devrettiğini, bu kişilerin müvekkillerine rahatsızlık verdiğini, öte yandan parselleri reklam panoları ile donatarak haksız müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, parsellerin tapu kayıtlarındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhlerinin terkinini ve davalı şirketin parsellere yönelik müdahalesinin men’ini talep...

      Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin, Tüketici Kanununda 3/1. maddesinin (k) bendindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Somut olayda davacı vekili, müvekkilleri ile davalı arasında mülkiyeti müvekkiline ait ... ili ... ilçesi, ......

        Karşı davada davacı vekili, halen yürürlükte olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine rağmen davalı birliğin, diğer davalı ... ile sözleşme imzaladığını, bu nedenle kötü niyetli olduğunu, davalı birliğin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini ifa etmek yerine üçüncü şahıslarla görüşmeler yaparak yeni sözleşme yaptığını, böylelikle geçerli sözleşmeye aykırı davrandığını, fesih sözleşmesinin 9. maddesi uyarınca henüz yürürlüğe girmeyen fesih sözleşmesi nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin halen yürürlükte olduğunu ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin aynen ifası ile müvekkili adına tekrar tapuda tescili ve şerhine, bu talepleri kabul görmediği takdirde sözleşmenin feshi ile yaklaşık 400.000.000,00 TL tutarındaki müspet zarar ve mahrum .../... S.2. kalınan kârın tespiti şimdilik 1.000.000,00 TL'nin davalı birlikten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, şerhin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 09.09.2011 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenici şirketin sözleşmedeki sürelere uymadığını, müvekkilinin başka firmalarla sözleşme yapmasını engellemek amacıyla sözleşme süresinin bittiği tarihten sonra tapuya sözleşmeyi şerh ettirdiğini, sözleşmenin imzalanmasından bu yana 2 yıl geçmesine rağmen inşaat yapımına ilişkin hiç bir çalışma yapılmadığını ileri sürerek, haklı nedenlerle sözleşmenin feshi ile tapudaki şerhin terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi sunmamıştır....

            Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yer almamasına rağmen, ihtarnamelerinin içeriğinden, şifai olarak görüşülen davalı arsa sahibine yapılacak 8 dairelik inşaattan 3 dairenin verilmesi yanında, yüklenicinin ayrıca 45.000,00 TL nakdi bedel ödemeyi kabul ettiği ve inşaat yapım süresince arsa sahibinin kira bedellerinin yüklenici tarafından ödenmesinin üstlenildiğinin kabullenildiği, arsa sahibine ödenen 45.000,00 TL'nin karşılığında senet alındığı, senet arkasına arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince ödenen paranın teminatı olduğuna ilişkin şerh verilmemesi suretiyle davacının yazılı sözleşme düzenlemesi sırasında özen borcuna aykırı davranarak davalıda güven duygusunu sarstığı, bu nedenle akdin haklı olarak davalı yanca feshedilmesi nedeniyle davacının menfi zarar talebinin kabul edilmemesinin mümkün olmadığı, bir an için şifai sözleşmede kararlaştırılan akdin esaslı unsurlarının yazılı sözleşmeye...

              İlçesi, 1215 Ada, 1 Parsel numaralı taşınmaz için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin 3. maddesi gereğince davalı yüklenicinin zemin artı 14 kattan oluşacak toplam 44 veya 45 dairenin yapımını üstlendiğini, bu dairelerden toplam 12 adedinin davacıya ait olacağının kararlaştırıldığını, davalının daireleri sözleşme tarihinden itibaren 40 ay içinde yapıp teslim etmesi gerekirken sözleşme tarihi olan 09.01.2008 tarihinden bu yana 42 ayı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen edimini yerine getirmeyerek temerrüde düştüğünü ileri sürerek, taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmenin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 500,00 TL menfi zararın tazmini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                Somut olayda da, öncelikle sözleşme konusu taşınmaz üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve yapılan sözleşmenin paydaşları ve yükleniciyi bağlayıcı olması için tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşmenin imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye “onay” vermesi zorunludur. Mahkemece, öncelikle açıklanan bu hususun soruşturulup, değerlendirilmesi gereklidir. Öte yandan, geçerli ve yanları bağlayıcı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davası da “olağanüstü tasarruf” niteliğinde olduğundan tüm müşterek paydaşlar tarafından birlikte açılması veya açılan davaya diğerlerinin onay vermiş olması gerekmektedir. O halde, mahkemece yapılan tüm arsa payı karşılığı sözleşmelerin feshi davasında tüm paydaşların yer alması gerektiğinin düşünülmemiş olması da doğru olmamıştır....

                  Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici arasındaki 28.12.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davalının inşaata başlamadığını ve edimlerini yerine getirmediğin ileri sürerek, sözleşmenin feshine, şimdilik 1.000-TL tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, sözleşmenin fesih tarihine kadar tahakkuk etmiş olan cezai şart alacaklarının şimdilik 300-Avro'sunun hak ediş tarihinden itibaren tahsiline, karşı tarafın bahse konu inşaattan el çektirilmesine ve inşaat mahallinde müvekkiline teslimi konusunda tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

                    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davaya konu parselin komşu parsellerle şüyulu olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle yüklenicinin edimini tamamlayamadığı, sözleşmenin 5. maddesindeki "İnşaat ruhsatı alındığı tarihten itibaren inşaat süresinin 18 ay olduğu ancak inşaat süresinin savaş, tabi afet, belediyede v.s. resmi ve hususi dairelerde prosedürlerin uzaması gibi mücbir sebeplerden dolayı inşaat süresinin uzatılabileceği" hükmü kapsamında davalı inşaat şirketinden kaynaklanmayan nedenlerle inşaat sürecinin uzadığı, bu nedenle davalı inşaat şirketinin temerrütünden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davacı tarafın sözleşmenin geriye etkili feshi talebine yönelik davasının reddine, sözleşmenin ayakta kalması nedeniyle davalı karşı davacı tarafından açılan karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, maddi ve manevi zarar tazminine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu