Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır....

) düşmekte kusurlu olmadığını ispatlayamadığı, sonuç olarak iş sahibi olan davalılar tarafından yeni sözleşme yapılmasının şart koşulduğu, bu haliyle inşaatın yapımına devam edilemeyeceği ve işin ifasının imkansız hale gelmiş olduğu, dolayısıyla süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu olduğu bu durumda davacının, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahip olduğu gibi sözleşmeden dönme ve menfi zararını isteme hakkına sahip olduğu, davacının sözleşmenin ifa edilemeyecek olması nedeniyle zarara uğradığı, davacının bu nedenle uğradığı zararın bilirkişi tarafından hesaplandığı, raporun usul ve yasaya uygun, hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, dolayısıyla davacının tazminat talebinin kabulü ile 95.890,00 TL arsa değeri, 64.801,10 TL yapı değeri ve 5.396,90 kira bedeli olmak üzere toplam 166.086,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir...

    Davalı ... vekili ile davalılar İdris Aslan ve ..., davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı yüklenicinin, dava konusu taşınmazı tamamlamadığı, fiili durum itibariyle binanın eskimeye yüz tuttuğu, metruk bir vaziyette bulunduğu, imalatın % 36' lık mertebede bulunduğu, sözleşmenin 15. maddesine göre yüklenici sözleşme süresi sonunda işi bitiremediği takdirde hiçbir ihbara gerek olmaksızın akdin feshedilmiş sayılacağının ve yüklenicinin arsa sahiplerinden herhangi bir hak talep edemeyeceğinin kararlaştırıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Kural olarak ... sözleşmelerinin geçerliliği hiçbir şekle bağlı olmadığı için bu sözleşmelerden dönmek isteyen taraf, dönme iradesini karşı tarafa bildirdiği an, bozucu yenilik doğuran bu hak ( sözleşmeden dönme hakkı) kendiliğinden hükmünü icra .......

      D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile kazandaki ayıp oranının %70 olduğunun tespit edildiğini ve bu nedenle sözleşmeden döndüklerini iddia ederek, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine, sözleşmeden dönme nedeniyle kızgın yağ kazanının davalı şirkete teslimine ve davacı şirket tarafından ödenen 115.000,00 TL kazan bedelinin 15/08/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

        TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVA: Davacı 02.12.2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile 30.07.2021 tarihinde 18.500,00- TL bedel karşılığında lake mutfak dolabı yapılması ve 40- 45 gün içerisinde bitirilip teslimi hususunda karşılıklı anlaşıldığını, ancak anlaşılan süre zarfında teslimin yapılmadığını, daha geç bir tarihte (06.10.2021) teslimin yapıldığını ve daha önceden anlaşıldığı gibi lake yerine lake görünümlü bir dolap yaparak karşılıklı imza altına alınan sözleşmeden ve projeden aykırı bir imalat yapıldığını, arabuluculuk yolu ile de anlaşma sağlanamadığını beyan ederek 18.500,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davalı vekili, kiralanan taşınmazın iskan ruhsatının bulunmadığının sözleşme yapıldıktan sonra ilgili mercilerde yürütülen işlemler sırasında müvekkili şirket tarafından öğrenildiğini, bunun üzerine davacı şirkete ihtarname keşide edilerek iskan ruhsatının 15 iş günü içinde alınmasını talep ettiklerini, verilen süre içinde iskan ruhsatının alınmaması nedeniyle 14/08/2013 tarihli ihtarname ile sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiği, TBK'nın 304/1 ve 117 vd. maddeleri gereğince müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunu ve bu hakkını mevzuata uygun kullandığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazın hiç kullanmadığını, sözleşmenin sona ermesinden sonraki kira bedellerinden sorumlu tutulamayacağı gibi haklı nedenle sözleşmeden dönen müvekkilinden sözleşme döneminde işleyen kira bedellerinin alınmasının dahi hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından taşınmaz hiç kullanılmadığından elektrik faturalarından da sorumlu olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur...

          dair hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin feshiyle, sözleşmeden dönmesi nedeniyle maruz kalınan tüm maddi ve manevi zararların müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; -Esasa ilişkin itirazlarının; davacı tüm ürünlerin ayıplı olduğu yönündeki iddiaları ile sözleşmeden dönme talebinde bulunmuşsa da, satış sözleşmesinde yer alan ürünlerin ayıplı olup olmadığı sorunu sağlıklı biçimde çözümlenebilmesi için öncelikle yeterli şekilde inceleme ve araştırma yapılması konusunda uzman bilirkişiden rapor alındığını, -Karyola baza kapak demiri, fren, karyola orta dikmesini, gardırop yan tablası ve komidin üst tablası değiştirilerek, koltuk kolçağındaki gevşemenin verilecek servis hizmetiyle giderilecek ayıplar olduğu tespit edildiğini ve bu ayıpların giderilme maliyeti 1.800,00- TL olarak hesaplandığını, -Bilirkişi tarafından tespit edilen ayıp bedeli, ürün bedelinden kat ve kat düşükken, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının kullanılması hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinin 2.fıkrasında öngörülen hakkın kötüye kullanılması yasağı...

            Buna göre borçlu kararlaştırılan cezayı ödeyerek sözleşmeden dönebilecek veya feshedebilecek ve bu suretle sözleşmeye bağlılık ile borçtan kurtulacaktır. Dönme cezasına uygulamada ifadan kaçınma imkanını verdiğinden cayma cezası adı da verilmektedir. Yasal düzenlemeye göre kararlaştırılan cezanın niteliği konusunda ihtilâf bulunması halinde, bunun dönme cezası olduğunu ispat yükü, iddia eden borçluya ait olacaktır....

              Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”...

                UYAP Entegrasyonu