Her iki tarafında------ ilişkin ticari defterleri incelenmiş ve tarafların ticari defterlerinin TTK'nun 64,66 ve VUK'nun 220-226 maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin tam olduğu ve tarafların lehine delil kabiliyeti niteliğinde olduğu tespit edilmiş ve her iki tarafın ticari defterleri birbiri ile örtüştüğü araçların fatura ve bedellerine ilişkin her hangi bir ihtilaf olmadığı fatura bedellerinin toplamı olan ------ tarihinde tamamen ödendiği tespit edilmiştir. Uyuşmazlık konusu ------ tarihinde bedelinin tamamen ödendiği tespit edilmekle yapılan teknik incelemeler sonucu her üçünün de gizli ayıplı çıktığı anlaşıldığından TBK'nun 227/1. Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme şartlarının oluşup oluşmadığıdır. TBK'nun 227....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı şirketten satın aldığı makinede ayıbın tespit edildiği, davacının icra takibi başlatmasında ve dava açmasında haklı olduğu ve hukuki yararı bulunduğu, davalının cevap dilekçesinde ayrıca ve açıkça davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığına dair itirazının olmadığı, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak bedel iadesi talep edebileceği, ancak ihtarname tebliğ edilemediğinden davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği gerekçesiyle davacının yedinde bulunan makine ve aksamının davalıya verilmesi kaydıyla davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 11.800,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, likit olan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı 28/12/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile; davalarını bilirkişi raporu doğrultusunda 61.470,90-TL olarak artırdıklarını, manevi tazminat taleplerinin 50.000,00-TL olarak devam ettiğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ...'nden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyaya sunulan belgelerden taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi kurulduğu, fuarların muhtelif sayıda ertelendiği, taraflarca sözleşmenin ayakta tutulduğu, ancak daha sonra sözleşme ifa edilmeden sözleşmeden dönüldüğü, davacı tarafından davalıya 09/03/2020 tarihinde 17.546,00-TL ve 15/05/2020 tarihinde 22.508,50-TL gönderildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmeden dönme halinde taraflar, verdiklerini denkleştirici adalet ilkesi çerçevesinde geri isteyebilirler. Uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmıştır....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre taraflar arasında yapılan sözleşmenin asli temel edimi biçerdöverin satışı karşılığında bedelin ödenmesi olduğu, davacı tarafın sözleşmeden dönme gerekçesi olarak gösterdiği, biçerdöverin mekanik malzemelerinin teslimi hususunun ikinci tali bir edim olup, borçlu tarafa sözleşmeden dönme hakkı veremeyeceği, bu itibarla sözleşmeden doğan borçlarının halen devam ettiği, ayrıca B.K.’nun 106. maddesi uyarınca davacı tarafın davalıya sözleşmeden doğan borcunu ifa etmesi için herhangi bir ihtarda da bulunmadığı, ihtar şartı yerine getirilmeden sözleşmeden dönülemeyeceği, tanık beyanlarından biçer döverin satıldığı gün ve sonrasında davalının biçerdöverin üzerinden çıkan orijinal mekanik aksamı davacılara sunduğu halde davacıların almadıklarının anlaşıldığı, davacı tarafın mekanik aksam teslim edilmediğinden biçerdöverden randıman alınmadığına dair beyanının doğru olmadığı, borçların ödenmesine yönelik olarak düzenlenen borçların...
Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır…” hükmünü içermektedir. 4- Dönme (fesih) cezası olarak da adlandırılan ifayı engelleyen cezai şart ise maddenin üçüncü bendinde hükme bağlanmıştır. Burada borçlunun cezai şartı ödemek suretiyle tek taraflı olarak sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunu ispat yetkisi saklı tutulmuştur. Böylece borçlu alacaklı ile yaptığı anlaşmada dilerse sözleşmeden dönmeyi ve alacaklıya sadece cezai şart ödemeyi kararlaştırabilir. Bu tür cezai şartta borçlu cezayı ödemek suretiyle sözleşmeden dönebileceği gibi, alacaklı da sadece cezai şartın ödenmesini talep edebilir. Bu durumda artık alacaklı borçludan asıl edimin ifasını isteyemeyecektir....
Ltd.Şti'nin yükümlülüğünde olduğu, ancak iş sahibinin inşaat ruhsatı almamasından dolayı davacı tarafça inşaata başlanılmadığı, bu nedenle davacı şirketin sözleşmeden dönme hakkını kullanarak kendisine ödenen 615.000,00 TL bedeli banka kanalı ile iade edilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından feshin kabul edilmeyerek davacıya gönderildiği, davacının sözleşmeden dönme iradesinin karşı tarafa ulaştığı, uhdesinde kalan bedeli iade etmesine rağmen bu bedelin kabul edilmediği, bu durumda davacının ödeme yeri tevdii talebinin haklı olduğu gerekçesi ile talebin kabulü ile taraflar arasında imzalanan 21/10/2020 tarihli sözleşmeden davacı tarafça dönülmüş olması nedeni ile sözleşme gereğince kendisine ödenen 615.000,00 TL'nin açılacak üçer aylık vadeli hesaba yatırmak üzere ... Bankası .....
Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı cevabında özetle; Davalı tarafın istinaf taleplerinin reddi ile usul ve yasaya ve hakkaniyete uygun kararın onanmasını talep etmiştir. DELİLLER : İstinaf incelemesine esas; Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar. ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan alacak (satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme) davasıdır. Hatay 1. Noterliği'nin 20/07/2018 tarih ve 14016 E yevmiye nolu "araç satış sözleşmesi"nin incelenmesinde; satıcının T3 , alıcını T1 olduğu, satışa konu aracın 34 XX 751 palaka sayılı araç olduğu, satış bedelinin 27.200,00 TL olduğu, satış bedelinin satıcı tarafından tamamen alındığının beyan edildiği görülmüştür....
Bilindiği gibi alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Ne var ki bilirkişilerce onarımının ekonomik olmadığı, tamir edilmesinin mümkün olmadığı tespit edildiğinden sözleşmeden dönme istemi yerinde görülmüş, talep gibi ---- makine bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, her ne kadar ihtarname tebliğ tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de; aynı anda ifa kuralı gereği ürünlerin teslimi ile faiz işlemesine karar verilmiş, Mahkememizce tespit edilebilen delil tespiti giderleri de davacının dava dilekçesindeki talebi doğrultusunda yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sözleşmeden dönme hakkı, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde henüz ifa edilmemiş edim yükümlülüklerini sona erdirip, daha önce yerine getirilmiş edimlerin iadesi borcu doğuran, varması gerekli, şekle bağlı olmayan bir yenilik doğuran haktır. Dönme beyanı bir hukuki işlemdir. Çünkü hukuki sonuç doğurma kastıyla yapılmaktadır. Bu beyan; TBK m 11/2 hükmü kıyasen uygulandığında muhatabına ulaşmakla hüküm ifade eder. TBK m 10 hükmü kıyasen uygulandığında borçlu öğreninceye kadar beyan geri alınabilir. Fakat borçlu öğrendikten sonra alacaklı beyanından dönemez. Dönme beyanının yenilik doğuran bir hak olduğu konusunda görüş birliği vardır. Bu hak bir defa kullanılmakla tükenir ve muhatabına ulaşmakla hüküm ve sonuçlarını doğurur ve bu beyandan geri dönülemez. Zira bu haklardan tek taraflı olarak dönülmesi, hak sahibinin kendi lehine spekülasyon yapmasına neden olur ve muhatabı güç durumda bırakır....