HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklı ücret iadesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davaya konu satılan ürünlerin ayıplı olduğunun usulüne uygun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacının talebinin ayıplı ürünün davalıya teslimi ile bedel iadesi talebine ilişkin olduğu, THK'nun 11/3....
Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu makinenin ayıplı olduğu tespit edilmiş olsada tüketicinin onarım hakkını kullandıktan sonra bedel iadesini isteyebilmesi için, ... süresi içerisinde sık sık arızalanması, maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi yada tamirinin mümkün olmaması gerektiği, tüketicinin ürünü teslim aldıktan sonra bir ay içerisinde ayıbı bildirerek, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını 2012/6567-10979 kullanmadığını, bu durumda bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi sorunun yetkili servis elemanlarınca ücretsiz olarak giderilebilecek aşamada olduğu, davacının öncelikle satıcıya başvurup sorunun giderilmesini istemesi gerektiği ve bedel iadesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 6. maddesiyle taşınmazın otel konseptinde kullanılarak kira getirisi sağlama yönünde davalının taahhüt ve yükümlülük altına girdiği ve bu taahhüt uyarınca yüksek gelir elde edeceği beklentisiyle davacının sözleşmenin tarafı haline geldiği ancak 28.07.2016 tarihli yapı kullanım izin belgesinde taşınmazın konut olarak kullanımına izin verildiği, davalının vasıf değişikliği yönündeki idari başvurularının da reddedildiği, bu haliyle davacının hukuki ayıplı hale gelen sözleşmeden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227/1 inci maddesi uyarınca dönme seçimlik hakkını kullandığı, sözleşmeden dönülmesi halinin satılanı geri verme edimini de içerdiği, davacının sözleşmeden döndüğünün kabulüne rağmen sehven sözleşmenin feshi ifadesinin kullanılması, davacı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalıya döndürülmesine...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/07/2019 NUMARASI : 2017/1324 2019/643 DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : BAKIRKÖY 6. TÜKETİCİ MAHKEMESİ 03/07/2019 tarihli ve 2017/1324 Esas, 2019/643 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İş bu dava; ticari satımdan kaynaklı emtianın ayıplı olması nedeniyle TBK 227/1 ve 229 uyarınca sözleşmeden dönerek satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir.Somut olayda davacı taraf, davalı taraftan aldığı malzemelerin ayıplı olması sebebiyle sözleşmeden dönerek ürün bedelini talep etmiştir. Tarafların tacir olup, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya Borçlar Kanunu (BK) ve Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Borçlar Kanunu’nun satım sözleşmesine dair hükümlerinin esasen tacirler arasında yapılan satım sözleşmelerine de uygulanması benimsenmiştir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür (TTK m. 23/c). Dolayısıyla tacirler arası satım sözleşmelerine Borçlar Kanunu hükümleri ile birlikte TTK m. 23 hükmü de uygulanacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin yetkilisinin özel kullanımı için, davalıdan ..marka 2.el araç satın alındığını, daha sonra aracın kaydına ... ve İstanbul ... Cumhuriyet Başsavcılıklarının vergi kaçakçılığına ilişkin soruşturma dosyalarından iki ayrı ihtiyati tedbir şerhi konulduğunu, açılan kamu davasında aracın müsaderesinin istendiğini ileri sürerek, satın alınan araç hukuken ayıplı olduğu için sözleşmeden dönme hakkı kullanılmak sureti ile aracın davalıya iadesine, satış bedelinin ve 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ün adresine gönderildiğini, telefon 14.07.2017 tarihinde sevk yapılsa da kargoya 18.07.2017 tarihinde verildiğini, telefonun garanti servisi tarafından düzenlenen teknik servis raporunda ücretsiz tamir yapılarak telefonun müvekkiline gönderildiğini, 23.07.2017 tarihinde tekrar Reeder servisine iade istemi olarak götürüldüğünü, davalı teknik servisin bedel iadesi kararı vermeden iade yapılamayacağını servisle görüşülmesi gerektiğinin bildirildiğini, müvekkilinin bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme hakkının kullanılması için davalıya yaptığı müracaatın reddedildiğini belirterek ayıplı malın iadesi ve satım bedeli olan 1999,00 TL'in iadesini talep ve dava etmiştir....
Anılan hükme karşı taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf yasa yolu başvuru nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle; 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Mahkemece dava konusu olayın niteliğine uygun, konusunda uzman bilirkişiden alınan, hüküm kurmaya, taraf ve istinaf denetimine elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile ayıplı olan dava konusu mobilyaların iadesine ve kullanım hatasından kaynaklanan bedelin iade edilecek bedelden düşülmesine karar verilmesi gerekirken, dava konusu mobilyaların bir kısım parçalarının ayıplı olduğu, 6502 Sayılı Kanun'un 10/1 maddesi gereğince, varlığı bilirkişi raporuyla da subut bulan ayıp, malın teslim tarihinden itibaren altı ay içerisinde ortaya çıkmış olmakla, teslim tarihinde de varlığının, dolayısıyla malın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin de davalı tarafından ispat edilemediği, mobilya takımlarının takım bütünlüğü oluşturduğu ve yalnızca ayıplı parçaların iadesi halinde takım bütünlüğünün bozulacağı, davacının 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanabileceği göz ardı edilerek ayıplı olmadığı...