Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4822 sayılı Kanunla değişik "Ayıplı mal" başlıklı 4. maddesinde; "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tesbit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir. Tüketici, malın teslimi gününden itibaren otuz gün içinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemidir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı ,sözleşmeden dönülerek satış bedelinin iadesi istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalıdan 20/02/2015 tarihinde 44.280,00 TL bedel mukabilinde balya makinesi satın aldığını, ancak makinenin sürekli arıza vermesi sebebiyle verimli kullanılamadığını, makinedeki ayıbın davalı tarafından giderilmediğini ileri sürerek dava konusu balya makinesinin davalıya iadesi ile ayıplı mal bedeli olan 44.280,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; makinedeki sorunun kullanıcıdan kaynaklı olduğunu, makinenin ayıplı satılmadığını, davacının seçimlik haklarından ücretsiz onarımı tercih ettiğini, davalı tarafından bu talebi reddedilmedikçe bedel iadesi isteyemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
özensiz işçiliği ve koltuğun da bir tanesinin tamamen ayıplı olduğunu gördüğünü bunun üzerine firmayı aradığını değiştirilmesini istediğini ancak ayıpların giderilmediğini belirterek ayıplı mal nedeni ile malların geri iadesini ve ödenen 3.800,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Satışa konu aracın ayıplı olduğu mahkemece alınan 27.05.2008 tarihli bilirkişi raporu ile gerekse davacının 28.12.2004 tarihinde servise yaptığı müracaat esnasında tutulan tutanakla sabit olmuş olup servise yapılan bu başvuru süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu anlamındadır. Dairemiz ve Yargıtay uygulamaları bu yönde olup, bu durumda 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK’nun 4/2 maddesi gereğince malın ayıplı çıkması halinde 2010/10296-14900 tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, ayıp oranında indirimi ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, bu seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Aynı şekilde tüketici bu haklarından birini kullandığını belirterek dava açabilecektir. Davacının bedelin iadesini istemekle sözleşmeden döndüğünün, seçimlik hakkını bu yönde kullandığının kabulü gerekir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2018 NUMARASI : 2016/1387 ESAS, 2018/608 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 13/09/2018 tarihli ve 2016/1387 Esas, 2018/608 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; pasif husumet yokluğu nedeniyle verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, satıcının ayıptan sorumluluğunun Kanun'dan doğan bir borç olduğunu, dosyada mevcut raporlarda müvekkile yüklenebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını beyan ederek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteğine ilişkindir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” düzenlemesine yer verilerek, ürünün ayıplı çıkması halinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür....
Mahkemece, yasa gereği davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edebilmesinin ancak dava konusu malın da iadesi halinde mümkün olacağı, bu iadenin taşınmaz malda davacı adına olan tapu kaydının iptali ile tapunun eski hale getirilmesi ile mümkün olduğu, ancak yargılama sırasında davacı tarafın dava konusu taşınmazı dava dışı üçüncü şahsa tapuda satmış olduğu, hatta davacının sattığı şahısta son gelen tapu kaydına göre taşınmazı başka bir şahsa sattığı, dolayısı ile davacının taşınmazı davacıya iade edemeyecek durumda olduğu, ayıplı malda tüketicinin seçimlik hakları yenilik doğuran haklar olup bir defa kullanılmakla sona erdiği, tüketici olan davacının ayıplı taşınmazdan kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bu nedenle diğer seçimlik haklarını kullanmasının mümkün olmadığı, davacı tarafın ayıp nedeni ile taşınmazı değerinden aşağıya sattığına yönelik herhangi bir beyan ve iddiasının olmadığı benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir....
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; tüketicinin ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemiyle açtığı davada, somut olayın özelliklerine göre bedel iadesine karar verilmesinin taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesini bozar mahiyette olduğu ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı, bu nedenle tüketicinin diğer seçimlik haklarından ayıp oranında bedel indirimi ve ücretsiz onarım isteme haklarının da değerlendirilmesi gerektiği yönündeki bozma kararına uyulmasının ayıplı mal bedelinin iadesine karar verilememesi yönünde davalı taraf lehine kazanılmış hak doğurup doğurmadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle kazanılmış hak kavramına kısaca değinilmesinde fayda vardır. Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda (HUMK) ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda (HMK) “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır....