Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....

    Bilirkişi heyetinin mahallinde yaptığı incelemede 07/01/2020 tarihi itibariyle dava konusu bağımsız bölümün de içinde yer aldığı projenin temel kazısının yapıldığı, parsel üzerinde kaba inşaatı yarım kalmış blokların olduğu ve devam eden bir inşaatın bulunmadığının tespit edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 10/08/2015 tarihli ve sözleşmedeki teslim tarihinin de 31/12/2017 olduğu, işbu davanın ise 05/11/2018 tarihinde ikame edildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da ayıplı mal sunulması hali için tüketiciye tanınmış seçimlik haklardan biri olup, dava konusu uyuşmazlığın tüketici işlemi olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamakla davacı tüketicinin taahhüt edilen süre geçmesine rağmen dairesini teslim almaması nedeniyle ayıplı mal durumunun ortaya çıkması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını TKHK kapsamında kullanması mümkündür....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2020 NUMARASI : 2016/1215 ESAS - 2020/109 KARAR DAVA KONUSU : SÖZLEŞMEDEN DÖNME VE BEDEL İADESİ (Ayıplı Mal Satışından Kaynaklanan) KARAR : Antalya 2....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/313 Esas KARAR NO : 2018/94 DAVA : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi DAVA TARİHİ : 25/04/2016 KARAR TARİHİ : 05/02/2018 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin .../.../... tarihli fatura ile ... motor, ... şasi nolu ... Marka ... model ... ... ... ... ... tipi ... ... ... plakalı dava konusu aracı 82.907,00.-TL bedelle davalılardan satın aldığını, müvekkilinin ticari işlerinde kullandığı araç için 2 yıllık garanti süresi içerisinde yetkili serviste aynı şikayetle 3 defa tamire gitmesine rağmen giderilemeyen aynı arıza (gizli ayıp) nedeniyle mağdur olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... plakalı aracı iade/teslim etmeye hazır olduklarını da bildirerek sözleşmeden dönme haklarını kullanıp satış bedeli olan 82.907,00....

      Dairemiz kabulü de bu yönde olup, bu nedenle davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü, dönme ile sözleşme ilişkisinin ortadan kalkmayıp tasfiye ilişkisine dönüştüğü, tarafların aldıklarını yine sözleşme hükümlerine göre iade etmelerinin gerektiği(yeni dönme kuramı), bu nedenle para borcu mahiyetindeki bedel iadesi borcu bakımından icra dairelerinin yetkisinin İİK'nun 50, HMK'nun 10 ve TBK'nun 89 maddesine göre belirlenmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacının dava konusu takibe konu ettiği alacak, dönme nedeniyle verilen satış bedelinin iadesine ilişkin olduğuna; dönme ile sözleşme ilişkisi baştan itibaren ortadan kalktığına, bu nedenle davacının varlığını iddia ettiği takip ve dava konusu alacağın sözleşmeden doğduğu kabul edilemeyeceğine göre, HMK'nun 10 maddesinde düzenlenen özel yetki kuralının, dolayısıyla TBK'nun 89 maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

        Dairemiz kabulü de bu yönde olup, bu nedenle davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü, dönme ile sözleşme ilişkisinin ortadan kalkmayıp tasfiye ilişkisine dönüştüğü, tarafların aldıklarını yine sözleşme hükümlerine göre iade etmelerinin gerektiği(yeni dönme kuramı), bu nedenle para borcu mahiyetindeki bedel iadesi borcu bakımından icra dairelerinin yetkisinin İİK'nun 50, HMK'nun 10 ve TBK'nun 89 maddesine göre belirlenmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacının dava konusu takibe konu ettiği alacak, dönme nedeniyle verilen satış bedelinin iadesine ilişkin olduğuna; dönme ile sözleşme ilişkisi baştan itibaren ortadan kalktığına, bu nedenle davacının varlığını iddia ettiği takip ve dava konusu alacağın sözleşmeden doğduğu kabul edilemeyeceğine göre, HMK'nun 10 maddesinde düzenlenen özel yetki kuralının, dolayısıyla TBK'nun 89 maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

        Tarafından ücreti ödenen ancak kullanılmayan kontör ücreti Kobisoft tarafından 3-üç- iş günü içerisinde iade edilecektir." şeklinde düzenleme yapıldığı, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme iradesinin davalıya ulaşması ile sözleşmenin tek taraflı olarak sona erdirildiği ve anılan sözleşme hükmüne göre davacının sebebini belirtmeksizin dönme hakkı kapsamında bakiye kontör bedelini talep edebileceği, aksi yöndeki davalı savunmasına itibar edilemeyeceği, talep edilen iade faturasına konu alacağın likit olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile; Davalının Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden DEVAMINA, 10.719,00.-TL asıl alacağın %20' si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 2-Alınması gerekli 732,20.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 132,47....

          Dava ayıptan doğan hakların kullanılmasına ilişkin olduğundan mahkemece yapılması gereken öncelikle ayıbın açık veya gizli olup olmadığı tespit edilerek süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının belirlenmesi, süresinde ayıp ihbarında bulunulmuş ve zamanaşımı süresi de dolmamışsa (zamanaşımı definde bulunulduğundan) sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının dosya kapsamına ve duruma göre hakkaniyete uygun olup olmadığı değerlendirilmesi, durum sözleşmeden dönmeyi haklı kılıyorsa bu talebe göre, durum sözleşmeden dönmeyi haklı kılmıyorsa nisbi yönteme göre bedel tazminatı belirlenip sonucuna göre bir karar vermekten ibaretken yazılı gerekçeyle ve eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmadığından bu husus her iki davalı yararına bozmayı gerektirmiştir. 3- Kabule göre de davanın görülmesi sırasında ve hüküm fıkrasında nisbi harcın davalılardan alınmasına dair karar verilmemiş olması doğru olmamıştır....

            Her iki düzenlemede esas olarak kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi incelemesinde, araçtaki ayıbın 2.800,00.-TL değer kaybına yol açacağı bildirilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde bedel iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

              UYAP Entegrasyonu