Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/11/2021 tarih, 2021/187 Esas ve 2021/553 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesinin 1. fıkrası (b) bendinin 2. maddesi uyarınca yeniden karar verilmesi gerekmekle, 2.1- Davacının ayıptan doğan haklardan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin KABULÜ İLE; Yenimahalle 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, ayıplı satış nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır. Buna göre; " (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan satın aldığı buzdolabını bir süre sorunsuz olarak kullanıldıktan sonra ürünün üst iki bölmesinin kapaklarının zorlayarak kapatılabilmeye başladığını, alt iki bölmenin kapaklarının ise kapanmamaya, kapatıldı sanılmasına rağmen sürekli olarak kendiliğinden açılmaya başladığını, dolap kapaklarının kapanma sorununa ek olarak buzdolabının soğutucu olarak kullanılan sağ alt bölmesinin zaman zaman kendiliğinden dondurucu olarak çalışmaya başladığını, ayıpların kullanımla ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olduğunu, durumun derhal davalı ve genel merkeze bildirildiğini ancak sonuç alınamadığını belirterek misli ile değişim olmadığı takdirde 9.500,00TL satış bedelinin tahsiline, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönünde hüküm kurulması halinde ayrıca aynı marka ve model ürünün güncel fiyatıyla satış bedeli arasında kalan farkın tazminat olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava...
Somut olayda da dava konusu araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim ya da bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olmadığı değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Ancak dosya kapsamı itibariyle yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç bulunmadığından HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince, kazanılmış haklar ve kesinlemiş hususlar dikkate alınarak, yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin, ayıbın niteliği ve doğurduğu değer kaybı itibariyle satıcı yönünden orantısız güçlük doğuracak nitelikte olması ve sözleşmenin ayakta tutulmasının esas olması karşısında, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, ayıbın onarım ile giderimi mümkün olduğundan 2.000 TL onarım bedeli ile 2.000 TL boya nedeni ile husule gelecek kayıp olan 2.000 TL toplamı olan 4.000 TL' nin ayıbın üretim kaynaklı olması nedeniyle davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsili ile davacıya verilmesine, söz konusu bedele, kaybın satış tarihinden itibaren mevcut olması nedeniyle satış tarihinden itibaren ve davalılar yönünden işin ticari olması nedeniyle ticari faizi ile birlikte tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki...
H.D'nin 23/01/2020 tarih ...... esas ...... karar sayılı ilamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi kök ve ek raporları içeriğine göre; dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan ticari nitelikteki aracın TBK md.227 de hüküm altına alınan seçimlik haklarına dayalı olarak açılan ve öncelikle aracın misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi istemi talepli alacak davası olarak ikame edilmiştir. Davanın dayanağı olan TBK 227. Maddesi; ''Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır....
Somut olayda; davalı tarafından davacıya satılan aracın km'sinin düşürüldüğü ve ayıplı olduğu alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından sabit olup, satıcının ayıbın varlığını bilmese bile alıcıya karşı sorumlu olduğu, ayıbın niteliği gereği davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etme hakkını kullanmasında hakkaniyete aykırı bir durum bulunmadığı ve mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından; davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün istinaf itirazlarının HMK'nun 353/1.b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
olduğundan ve bu hali ile ürünün beklenen yararı nasıl sağlamayacağının anlaşılamadığını, seçimlik haklardan sözleşmeden dönme hakkının kullanılabilmesi için ayıbın önemli/büyük olması ve dönme talebinin iyiniyetli olmasının gerekli olduğunu, ayıbın önemli olması şartının gerçekleşmiş olarak kabul edilebilmesi için satılandaki ayıp sonucunda satışa konu malın değerinin veya elverişliliğinin ciddi derede azalması veya tamamen kaybolması gerektiğini, somut olayda ayıp olduğunu kabul etmemekle birlikte, olduğu iddia edilen ayıbın, değersiz olduğu gibi davacının ayıp hususunda iyi niyetli olmadığını, davacının olduğunu iddia ettiği ayıpların onarılabilecek nitelikte olduğundan sözleşmeden dönme talebinin haklı olmadığını, davacının sözleşmeden dönme iradesiyle müracaat ettiğini belirtmişse de davacının herhangi bir şekilde müvekkili şirkete ilettiği sözleşmeden dönme talebi bulunmadığını, davacının ürünü görerek, muayene ve tecrübe ederek satın almış olması nedeni ile sözleşmeden hakkı süresinin...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 26/12/2019 tarihli satım sözleşmesi kurulduğu, sözleşme kapsamında davacı tarafın 29.000,00 TL ödeme yaptığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın "düğünün iptal olduğu" gerekçesi ile ücret iadesi isteminde bulunup bulunamayacağı noktasında toplanmaktadır. Davacı öncelikle düğünün iptal olmasının mücbir sebep olduğu, bu beklenmeyen durum nedeniyle sözleşmeden dönme olmadığı takdirde teslim tarihinde teslim edilmeyen malların ayıplı mal konumuna düşmesi nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını kullandığı görülmekle, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği gereği düğünün iptal edilmesinin mücbir sebep olarak değerlendirilemeyeceği (Ankara BAM 3....
Satılan ürünün ayıplı olması halinde tüketici 4077 Sayılı Yasanın 4.ncü maddesi gereğince, bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketici bu haklardan istediğini kullanabilir. Somut olayda davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmıştır. Ne varki bedel iadesini isteyen tüketici satışa konu ayıplı malı da iade yükümlülüğündedir. Ayıplı malı iade edilmeden bedel iadesi istenemez. Tüketici ayıplı malı iade ettiği anda ödediği bedel için temerrüt faizi isteyebilir. Somut olayda ayıplı mal iade edilmediği halde ayıp ihbarının yapıldığı tarihten itibaren satış bedeline faiz yürütülmesi doğru değildir. Öte yandan satış bedelinin bir kısmının ... bu dava açıldıktan sonra ödendiği dosya içeriği ile sabittir....