Noterliği'nin 22303 yevmiye numaralı ihtarname ile cevap verildiğini ve arıza için sorumluluk kabul etmediklerini, makinenin kullanılamadığını ve arızadan dolayı müvekkilinin maddi olarak zararının oluştuğunu ileri sürerek ayıplı satılan malın geri alınarak ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde dava konusu makinenin parasının iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava etmiştir....
ayıplı malın bedelinin müvekkiline iadesi ile hükmedilecek satış bedeline satış tarihinden itibaren satış bedeline yasal faiz yürütülmesine, bedel iadesinin mümkün olmaması halinde traktörün yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ve 13. Maddesi gereğince malın ayıplı çıkması halinde tüketici bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketici onarım hakını kullanmışsa ve yönetmelikte belirlenen azami süre aşılmışsa diğer seçimlik hakkını kullanabilir. Satıcı, ... belgesi kapsamında malların, ... süresi içinde arızalanması halinde, malı işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli yada başka bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin tamir ile yükümlüdür. ... Belgesi uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin, 6.maddesi malın tamir suresinin enfazla 30 ... günü olup sürenin mala ilişkin arızanın servis istasyonuna olmadığı takdirde malın satıcısı, bayi, acente, temsilci ithalatcı veya imalatcıyı bildırım tarihinden başlayacağını öngörmüştür....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, tüketicinin...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, tüketicinin...
Bu düzenleme ile paralel mahiyette olan bir düzenlemeye de 6098 sayılı TBK’nun 227/3. maddesinde yer verilmiş olup, buna göre, “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” Her iki düzenlemede esas olarak kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Hal böyle olunca, davaya konu araçta bulunan ayıbın mahiyeti, ayıbın aracın değerine oranı, değer düşüklüğünün miktarı dikkate alındığında aracın ayıpsız misli ile değişimi ya da ayıpsız değeri oranında bedel iadesi talepleri hakkaniyete ve iyi niyet kurallarına uygun görülmemiştir....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ile bedel iadesi ve uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ----- tarihli sözleşme ile satın alınan uyuşmazlığa konu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu, ayıbın üretim kaynaklı olup olmadığı, gizli ayıp olup olmadığı, ayıp var ise ayıbın oluşmasında kusur dağılımının ne olduğu ile ayıp ihbarlarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve davacının aracın satış bedeli ve uğradığı zararları davalılardan isteyip isteyemeyeceğine ilişkindir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
DAVA Davacı vekili, müvekkilin davalıların satıcısı ve ithalatçısı bulunduğu Range Rover Sport 3.0 SDV 6 tipindeki 2016 model otomobili 29.04.2016 tarihinde 203.000 Euro bedelle satın aldığını, aracın öncelikle motor arızası vermesi nedeniyle servise girdiğini, daha sonrasında ise araçtan ses gelmesi nedeniyle servise müracaat ettiğini, arızanın giderildiği söylenerek aracın müvekkile teslim edildiğini, ancak tamir edildiği söylenen araçta, kullanıma başlandıktan kısa süre sonra aynı sesin devam ettiğinin tespit edildiğini ve yeniden servise götürüldüğünü, araçtaki sesin giderilmediğini, 13.01.2017 tarihinden itibaren aracın davalı Kosifler Oto Servis ve Ticaret A.Ş. şirket yerinde bulunduğunu, araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimine, bu mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi ve aracın kullanılamamasından kaynaklı tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP 1....
taleple bağlı kalınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde gerekçeler ile Davacının ayıptan doğan haklardan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin KABULÜ İLE; Çarşamba 1....
Uyuşmazlık ayıplı mal satışından kaynaklanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 4/1 maddesi "ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kulavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer olan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelikli veye niteliği etkileyen niteliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar ayıplı mal olarak kabul edilir." düzenlemesini getirmekte olup, 4/2 maddesi gereğince 2007/5382-9568 malın ayıplı olması halinde tüketici bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....