Bu haliyle sözleşmeden dönme halinde tüketicinin bundan elde edeceği yarar ile bunun satıcıya getireceği zarar arasında bir oransızlık varsa ve ayıplı mal çok az giderle onarılabiliyorsa artık sözleşmeden dönmenin amaca aykırı olduğu kabul edilmektedir. (Aynı yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/3717 E. Ve 2020/4435 K. Sayılı kararı) Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından ayıp oranında bedelden indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna gidilmesi yerinde görülmüştür. Davacının onarım hakkını kullanmadığı da dikkate alınarak ayıp oranında bedelden indirim hakkı sadece satıcıya karşı kullanılabileceğinden ithalatçıya karşı açılan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yan bulunmamaktadır....
tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 2....
TBK'nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; "satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak belirlenmiştir. Alıcı 227/1-1 m.gereğince satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır....
A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz bulunduğundan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 25/02/2022 tarihli kararı ile; 1- Aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve bedel iadesi talebinin REDDİNE, 2- Bedel indirimi talebi ile yapılan masrafın KABULÜ İLE, 3- Değer kaybı yönünden 3.000,00 TL boyadan kaynaklı değer kaybının ve 1.892,80 TL serviste alınan ücret olmak üzere 4.892,80 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir....
D.iş sayılı dosyası ile talep ettikleri tespit üzerine mahkemece keşif yapılarak makinenin gizli ayıplı olduğuna dair bilirkişi raporu tanzim edildiğini, rapor akabinde derhal davalı firmaya ....Noterliğinin 19/11/2018 tarihli ... yevmiye tarihli ihtarnamesi ile gizli ayıpın ihbar edildiğini ve sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, yine ....Noterliğinin 31/12/2018 tarih ... yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalıya ayıplı malını alması, mal üzerindeki sorumluluğun kendilerine geçtiğinin ihtar edildiğini, davalı ağır kusurlu olup otelin dış cephesi temizlenemediği için özellikle en çok talep olunan ve komple cam olan deniz manzaralı odaların kullanılamadığını, yine dış cephenin temizliği yapılmadığı için dış cepheyi yapan diğer taşeronların kesin kabul işlemlerini yapamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları ve maddi zarara ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmeden dönme ve ayıplı malın iadesi ile ödenen meblağın şimdilik 1.000 TL'sinin ödeme tarihinden itibaren...
Yevmiye Numaralı ... tarihli ihtarda ürünlerin kendilerine ... tarihinde teslim edildiği yazılmışsa da imzalı irsaliyeli faturadan görüleceği üzere sipariş edilen malların ... tarihinde imza karşılığında taraflarına teslim edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte ayıptan kaynaklı olarak yapılan ihbarın süresinde olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; ticari ilişkiye konu olan faturalı malların ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme nedeniyle bedel iadesi için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, davacı ... yönünden aktif husumet ehliyetinin olup olmadığı, takibe itirazın haksız olup olmadığı hususlarına ilişkindir....
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde ayıplı maldan kaynaklanan seçimlik hakların kullanılmasında hakkaniyet ve karşılıklı menfaat dengesi ilkeleri gözetilerek tüketicinin talebinden ve tercihinden farklı yönde karar verilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde ayıplı mal tarif edildikten sonra tüketicinin haklarını, a- bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, b- malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, c- ayıp oranında bedel indirimi, d- ücretsiz onarım isteme olarak saymıştır. Yasa metninden de açıkça anlaşılacağı üzere tüketici bu haklarından dilediğini tercih edebilecektir. Bir başka ifadeyle tercih hakkı mahkemeye değil tüketiciye verilmiş, bu tercih hakkının kullanılmasında malın ayıplı olmasından başka ayıbın azlığı, küçüklüğü veya çokluğu şeklinde bir ölçüt getirilmemiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne, aracın yenisi ile değiştirilmesine, bu mümkün olmaz ise taraflar arasındaki satış sözleşmesinin feshi ile satış bedeli 34.514,4 YTL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, satışa konu aracın davalıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 Sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK.nun 4/2 maddesi gereğince malın ayıplı çıkması halinde tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, bu seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Aynı şekilde tüketici bu haklarından birini kullandığını belirterek dava açabilecektir. Davacı dava dilekçesinde öncelikle aracın değiştirilmesini, mümkün olmaz ise bedel iadesini talep etmiştir....
Sayılı ilamı) davalı yanın davacı müvekkilin ayıplı eşyaları olağan kullanımı aşacak düzeyde kullanmış olduğu iddiasında, davacı tüketicinin makul kullanımı aşan kullanımı olup olmadığı hususunda %25 yıpranma oranı tespit edilmiş ve bu yerel mahkemece makul kullanımı aşan bir oran olarak kabul edilmediğini, tüm bu nedenlerle, davalı yanın istinaf başvurusunun esastan reddi ile usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece, davacı tüketicinin davalı üreticiye karşı yalnızca ücretsiz onarım ya da ayıpsız misliyle değişim hakkını kullanabileceği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 11.maddesindeki seçimlik haklardan satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin seçimlik hakkını ise sadece satıcıya karşı yöneltebileceği, davalı üretici ile davacı arasında sözleşme ilişkisi olmadığı, sözleşmeden dönme ve bedel iadesine yönelik davada üretici konumundaki davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı hakkında davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARAR ÖZETİ: Mahkemece, kararın istinaf yolu kapalı kesin karar olduğu gerekçesiyle davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davacı taraf istinaf talebinde bulunmuştur....