ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2018 NUMARASI : 2016/185 ESAS, 2018/414 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı T3 Tic. A.Ş. vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Filiz Güngör tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan T3 Tic. A.Ş.'nin üretici diğer davalı Bayram Sevim Otom.Ltd. Şti.'...
Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....." Belirtildiği üzere; 6502 sayılı Yasa'nın 11.maddesinde, malın ayıplı olması halinde tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmış olup, somut olayda tüketici satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını ve bedel iadesi talep etme hakkını kullanmıştır....
olmadığı, sözleşme konusu üründe ayıp olması halinde taraflara birden fazla seçimlik hakkının tanımlanmış olduğu, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahip oldukları, bu hakların kullanılmasında temel sınırın hakkaniyet ilkesi olduğu, 2 yılı aşkın olarak kullanımdan sonra sözleşmeden dönme talebinin hukuğa ve etiğe uygun olmadığı, kendilerine paslanma olduğunu belirttikten sonra sözkonusu ayıbı gidereceklerini bildirmelerine rağmen davacının hukuğa ve etiğe aykırı olarak sözleşmeden döndüğü, bu seçimlik hakkın kullanımının satıcı için ölçüsüz güçlükleri beraberinde getireceği, dava konusu ayıbın meydana gelmesinde sözleşmeden dönme muhattabının dava dışı ürünün alındığı firma olduğu, bu durumun değişik iş tespit dosyasındaki bilirkişi raporu ile de sabit olduğu, kuşakların bağlantı noktalarında bulunan civata ve pulların------ tarafından gönderildiği, bu durumun davacı yanca...
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda araçta meydana gelen arızanın kullanıcı kaynaklı olmadığı bu nedenle gizli ayıplı olduğu, aracın onarımının yapıldığı belirtilmiştir Davalı tarafından bilirkişi raporuna itiraz da servisin işe başlamadan önce müşteriden yazılı olarak onarım izni alması gerektiği, bu nedenle aracın hem iş emrinde hem de araç teslim formuna davacı müşteri tarafına imza atıldığının, iş emri açılış ve kapanış formuna hiçbir çekince, itiraz eklemeden aracın teslim alındığı, bilirkişi raporunda müşterinin yazılı onarım izni alınmadığı tespitinin doğru olmadığı beyan edilmiştir. 6502 sayılı yasanın 11/1 maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklar da tüketici; bedeli iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
iş makinesi belirli bir süre kullanılmadığı sürece aracın fazla yakıt yaktığının tespitinin o an için mümkün olmadığı, aracın bu durumunun gözle görülebilecek ve ilk bakışta tespit edilebilecek ayıplardan olmadığı ve gizli ayıp olduğu tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 2012 model ......
Davalılar vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçeleri ile hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, gizli ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedelin iadesi, olmadığı takdirde bedelden indirim tutarının davalılardan tahsili talebine ilişkindir....
Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
Maddesine göre davacı tüketicinin satış sözleşmesinden dönme ve ödemiş olduğu bedel iadesine haklı olduğu, aracın serviste kalması sırasında kullanılamamasından doğan maddi zararını belgeler ile ispatlamış olduğundan kabulü gerektiği ancak aracı alım sırasında uygulanan ÖTV muafiyetine dayalı talebine ilişkin olarak ÖTV indiriminin süreye ve aracın satışı sırasındaki şartlara bağlı olduğu bu kapsamda davalıların bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla bu talebin reddi gerektiği, araçtaki gizli ayıbın üretim kaynaklı olması ve ayrıca servis işlemleri sırasında bir değişen parça kaynaklı gizli ayıpların bulunması nedeni ile ithalatçı üretici, satıcı ve servis hizmeti veren davalı tarafların birlikte ve müteselsilen sorumlu oldukları..." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. 6502 sayılı kanunun 11.maddesi " (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; "TBK’nın 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Huzurdaki dava dosyasında davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir....
Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin yapılmış olduğu tarihte davaya konu olan mobilyanın satıcısı olan Hasan T3 yerine İlknur Cici kristal mobilya hakkında hüküm kurulmasının gerekçesi olarak; sigortalı işçinin aynı işyerini bu kez işyeri sahibi olarak açmasının makul olmadığı, aynı işkolunda ve aynı işyerinde faaliyet gösterildiği, davalı tarafça ileri sürülen iddia doğru olsa dahi ilişkinin işletme devri niteliğini taşıdığından TBK. 202. maddesi uyarınca davalının sorumluluğunun bulunduğu yönünde olduğu anlaşılmıştır. Davaya konu olan mobilyanın üretimden kaynaklı ayıplı olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davacının 6502 sayılı Kanunun 11. Maddesinde belirlenen ve tüketicinin seçimine bırakılan haklardan sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bilirkişi raporuna göre sözleşmeden dönme ve bedel iadesi koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır....