Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olmadığı, sözleşme konusu üründe ayıp olması halinde taraflara birden fazla seçimlik hakkının tanımlanmış olduğu, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahip oldukları, bu hakların kullanılmasında temel sınırın hakkaniyet ilkesi olduğu, 2 yılı aşkın olarak kullanımdan sonra sözleşmeden dönme talebinin hukuğa ve etiğe uygun olmadığı, kendilerine paslanma olduğunu belirttikten sonra sözkonusu ayıbı gidereceklerini bildirmelerine rağmen davacının hukuğa ve etiğe aykırı olarak sözleşmeden döndüğü, bu seçimlik hakkın kullanımının satıcı için ölçüsüz güçlükleri beraberinde getireceği, dava konusu ayıbın meydana gelmesinde sözleşmeden dönme muhattabının dava dışı ürünün alındığı firma olduğu, bu durumun değişik iş tespit dosyasındaki bilirkişi raporu ile de sabit olduğu, kuşakların bağlantı noktalarında bulunan civata ve pulların------ tarafından gönderildiği, bu durumun davacı yanca...

    Davalılar vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçeleri ile hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, gizli ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedelin iadesi, olmadığı takdirde bedelden indirim tutarının davalılardan tahsili talebine ilişkindir....

    Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda araçta meydana gelen arızanın kullanıcı kaynaklı olmadığı bu nedenle gizli ayıplı olduğu, aracın onarımının yapıldığı belirtilmiştir Davalı tarafından bilirkişi raporuna itiraz da servisin işe başlamadan önce müşteriden yazılı olarak onarım izni alması gerektiği, bu nedenle aracın hem iş emrinde hem de araç teslim formuna davacı müşteri tarafına imza atıldığının, iş emri açılış ve kapanış formuna hiçbir çekince, itiraz eklemeden aracın teslim alındığı, bilirkişi raporunda müşterinin yazılı onarım izni alınmadığı tespitinin doğru olmadığı beyan edilmiştir. 6502 sayılı yasanın 11/1 maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklar da tüketici; bedeli iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, sözleşmeden dönme ve ödenen bedel ile maddi zararların tazmini istemine ilişkin olup, taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi imzalandığı ve sözleşme bedelinin ödendiği, ..... tarihleri arasında düzenlenecek ..... fuarının ertelendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın fuarın ertelenmesi konusunda davalı tarafa izafe edilebilecek kusurun bulunup bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalının erteleme hakkının bulunup bulunmadığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi ile maddi zararların tazminini talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İstanbul Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünden İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi Kararı, Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığından ..... A.Ş'ye ilişkin inceleme raporu ve ekleri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden 2020 ve 2021 Fuar Takvimleri - ..... Fuarları, .......

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tüketici mahkemesinin görevsiz olduğu halde bunu göz önüne almadığını, kısa sürede karar verdiğini, Barter çeki ile alınan bir yerde tüketici mahkemelerinin görevli olamayacağını, taraflar arasındaki yapılan sözleşme de her ne kadar USD değer gösterilmiş olsa da verilen barter çeki ve yapılan ödeme türk lirası olarak yapıldığını, taraflar sözleşmeden döndüğü zaman edimlerin iadesi söz konusu olduğunu, edimlerin aynen iadesi dışında bir hak verilemeyeceğini, ilave menfaatler sağlanamayacağını, davacı taşınmazı teslim almış olduğunu, artık iade talebinde bulunamayacağını, davacı sözleşmeden dönme durumunda ancak edimlerin iadesini talep edebileceğini, davacının sözleşmeden dönme iradesi zamanaşımına uğradığını, davacının peşinat niteliğindeki barter çeki karşılıksız çıktığını, davacı kira kaybı talebinden feragat ettiği halde feragat nedeniyle dosyada karşı vekalet ücretine hükmedilmediğini, tehir-i icra taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararın...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; "TBK’nın 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Huzurdaki dava dosyasında davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir....

        Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin yapılmış olduğu tarihte davaya konu olan mobilyanın satıcısı olan Hasan T3 yerine İlknur Cici kristal mobilya hakkında hüküm kurulmasının gerekçesi olarak; sigortalı işçinin aynı işyerini bu kez işyeri sahibi olarak açmasının makul olmadığı, aynı işkolunda ve aynı işyerinde faaliyet gösterildiği, davalı tarafça ileri sürülen iddia doğru olsa dahi ilişkinin işletme devri niteliğini taşıdığından TBK. 202. maddesi uyarınca davalının sorumluluğunun bulunduğu yönünde olduğu anlaşılmıştır. Davaya konu olan mobilyanın üretimden kaynaklı ayıplı olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davacının 6502 sayılı Kanunun 11. Maddesinde belirlenen ve tüketicinin seçimine bırakılan haklardan sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bilirkişi raporuna göre sözleşmeden dönme ve bedel iadesi koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır....

        Maddesine göre davacı tüketicinin satış sözleşmesinden dönme ve ödemiş olduğu bedel iadesine haklı olduğu, aracın serviste kalması sırasında kullanılamamasından doğan maddi zararını belgeler ile ispatlamış olduğundan kabulü gerektiği ancak aracı alım sırasında uygulanan ÖTV muafiyetine dayalı talebine ilişkin olarak ÖTV indiriminin süreye ve aracın satışı sırasındaki şartlara bağlı olduğu bu kapsamda davalıların bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla bu talebin reddi gerektiği, araçtaki gizli ayıbın üretim kaynaklı olması ve ayrıca servis işlemleri sırasında bir değişen parça kaynaklı gizli ayıpların bulunması nedeni ile ithalatçı üretici, satıcı ve servis hizmeti veren davalı tarafların birlikte ve müteselsilen sorumlu oldukları..." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. 6502 sayılı kanunun 11.maddesi " (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı...

        denmekle, müvekkili şirketin davacı-yükleniciden kaynaklanan eksik ve ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden döndüğünü açıkça bildirmiş olduğunu, Sözleşmeden dönme hakkının, tek taraflı ulaşması gerekli ve bozucu yenilik doğuran bir hak olduğunu, karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığını dolayısıyla müvekkili şirketin keşide ettiği ihtarnameyle sözleşmeden döndüğünü ve müvekkili şirketin bu hakkını kullanmasıyla taraflar arasında yürürlükte bir sözleşmenin kalmadığının sabit olduğunu, mahkemece de bilineceği gibi, sözleşmeden dönmenin geriye etkili olarak hüküm ve sonuç doğuracağını, müvekkili şirketin ihtarnamesinde sözleşmeyi feshettiği ibaresini kullanması sebebiyle, feshin ileriye etkili sonuçlar doğuracağı akla gelebilirse de sözleşmenin devam eden dönemsel edimler içeren bir sözleşme olmayıp bir sefer ifasıyla sona erecek olduğunun ve bu tip sözleşmelerde feshin değil dönmenin söz konusu olacağının göz önüne alınması gerektiğini ve müvekkilin bu beyanın sözleşmeden dönme teşkil edeceğine...

        Dava konusu olayda, davacı tercih hakkını öncelikle bedel iadesi, olmadığı takdirde aracın yenisi ile değiştirilmesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 19.09.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile aracın geçirmiş olduğu trafik kazası ve pertotal işlemi nedeniyle aracı iade etmesinin mümkün olmadığını bildirerek, satış bedelinden sigorta şirketinden almış olduğu tazminat miktarını mahsup ederek kalan 5.075,00 YTL'nin ödetilmesini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu