GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı bedel iadesi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacının 30.10.2014 tarihinde 47.600,00 TL fatura bedeli karşılığı davalı şirketten Fiat/Doblo marka araç satın aldığı dosya kapsamı ile sabittir. Davacı kendisine satılan aracın (0) sıfır kilometre olması gerekirken aslında ikinci el kullanılmış bir araç satıldığını belirterek, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte manevi tazminat istekli eldeki davayı ikame etmiştir. Aldırılan 25/11/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda dava konusu satışı yapılan aracın 69 km kullanım mesafesinde ikinci el olduğu belirlemesi yapılarak, satış tarihi itibariyle 9.250,00 TL aracın değerine etki ettiği belirlenmiştir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....
Bankası'nın 1 yıllık vadeli EURO'ya uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, tüketicinin seçimlik haklarından dilediğini kullanma yetkisi olduğu, seçimini araç ve bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır. Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; satım tarihinde aracın euro olan fiyatı faturada Türk lirası üzerinden belirlenip buna göre düzenlenmiştir....
Alınan bilirkişi raporunda eserin onarım bedeli belirlenmiş ise de, onarım ile kullanılıp kullanılamayacağı açıkça belirlenmediğinden, bu husus da ek rapor alınarak, eserin kullanılamayacak kadar ayıplı olmadığının tespit edilmesi halinde onarım bedeli belirlenerek bu miktara hükmedilmesi, eserin kabule zorlanamayacak kadar ayıplı olduğunun tespiti halinde ise sözleşmeden dönme hakkının kullanımının kabulü ile şimdiki gibi eserin iadesi ve bedele hükmedilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile sözleşmeden dönme talebinin kabulü ile bedelin iadesine karar verilmesi doğru olmadığından, verilen kararın temyiz eden davalı lehine bozulması gerekmiştir....
Somut olayda, yukarıdaki yerleşik Yargıtay uygulamaları da nazara alındığında, davacı taraf dava dilekçesinde terditli olarak sözleşmeden dönme, bedel iadesi, ayıpsız misli ile değişim, ücretsiz onarım ve bedel iadesi taleplerinde bulunmuş, 19/11/2019 tarihli duruşmada davacı vekili yine terditli olarak öncelikle ayıpsız misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde araçtaki ayıbın ücretsiz onarım ve gizli ayıp sebebiyle yapılacak ücretsiz onarımdan kaynaklı değer kaybından kaynaklı bedelin tahsilini talep etmiş ve yerel mahkemece davacı tarafa hangi seçimlik hakkı kullandığı hususu açıkça hasrettirilmeksizin terditli taleplerden satıcı davalı aleyhine sözleşmeden dönme ve bedel iadesine hükmedilmiş, bunun sonucu olarak ta üretici/ithalatçı davalı yönünden husumet yokluğu sebebiyle usulden red kararı verilmiş olmasının ve dolayısıyla davacı/tüketiciye ayıp sebebiyle aracın satış tarihi olan 2017 yılında yürürlükte bulunan ve uyuşmazlığa uygulanması...
Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2018/203 Esas KARAR NO:2021/583 DAVA:Ayıplı Çıkan Mal Nedeniyle Bedel İadesi ve Fesih DAVA TARİHİ:05/03/2018 KARAR TARİHİ:23/06/2021 Mahkememizde görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ İDDİA: Davacı vekili, taraflar arasında 15/05/2017 tarihli satış sözleşmesi uyarınca davacı müvekkiline teslim edilen 1.800,00-TL değerindeki ... ... model bulaşık makinesinin sürekli arıza vermesi ve servis hizmetlerinin problemi gidermemesi üzerine ayıplı mal nedeniyle bedelinin sözleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte istirdadını, ayrıca 352,00-TL noter masrafının da ödenmesini talep ve etmiştir....
H.D'nin 18/12/2020 tarih ve 2020/4855-5969 ile 2020/2563-5400 Esas Karar sayılı kararları, Yargıtay HGK'nun 16/09/2015 tarih ve 2013/23-2395 E- 2015/1757 K sayılı kararı ) Mahkemece oluşa uygun olarak, usule uygun ihbar ve ihtar olmadığından bahisle ret kararı vermesi karşısında, bilirkişiler tarafından sözleşmeden dönme ihtar ve ihbarının usule uygun olduğunun kabulüne bağladıkları ayıplı mal bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması gerektiği yönündeki istinaf sebebinin de reddi gerektiğinden, davacı vekilinin tüm istinaf taleplerinin 6100 Sayılı HMK'nın esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 5....
İlk Derece Mahkemesince; "Davanın kabulü ile, sözleşmeden dönme beyanı doğrultusunda 06/02/2015 tarih, 393685 sıra nolu faturaya konu edilen ürünlerin davalı tarafa iadesi ile, 5.007,00 TL'nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine," yönelik karar verilmiş; bu karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, satış sözleşmesinden dönülerek ayıplı malın geri verilmesi ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Davalılardan Doğuş Otomotiv...AŞ'nin dava konusu aracın ithalatçısı, diğer davalı T9'nin ise araca servis hizmeti veren şirket olduğu davacının da kabulündedir....
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu oturma grubunun ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı, davacının mobilyanın ayıpsız benzeri değiştirilmesi ve terditli olarak bedel iadesi talebinin haklı olup olmadığı noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı bedelin iadesi istemine ilişkin tazminat davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 227. maddesindeki; "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme....