Bunun dışında BK'nın 369. maddesi, ... sahibine yüklenicinin her türlü zarar ve ziyanın ve yapılan işin bedelini ödemek şartıyla sözleşmeden dönme imkanını vermekte olduğu gibi tapu devri dışında bedel karşılığında yapılacak esere ilişkin sözleşmelerin de tarafların, tek taraflı fesih iradelerinin karşı tarafa ulaştırılmasıyla feshi de mümkündür. Bu durumda fesihte haklılığa göre tarafların açtıkları davaların değerlendirilmesi gerekir. Dava konusu olayda, davacının davalıya gönderdiği 03.07.2007 tarihli ihtarnamenin davalıya ulaşmasıyla akit son bulmuştur. Bu durumda fesihte kimin haklı olduğu mahkemece belirlenerek, davacının talebinin akti feshettiği için BK'nın 108. maddesi doğrultusunda ödediği bedelin iadesi ve menfi zararların belirlenmesi suretiyle karşı davadaki talepleri ise yapılan bir imalât varsa, onun bedeli ile fesih haksız ise BK'nın 325. maddesi doğrultusunda akdin feshi yüzünden uğradığı kâr payının belirlenerek sonuçlandırılması gerekir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu dairenin ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 8, 9, 10 ve 11 inci maddeleri. 3....
olduğu ve ayrıca garanti süresinin dolmamış olduğu, onarımın ise ek sistem kurulumu gerektirdiği gözetilerek, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönündeki taleplerinin kabulüne karar verilmiştir....
olduğu ve ayrıca garanti süresinin dolmamış olduğu, onarımın ise ek sistem kurulumu gerektirdiği gözetilerek, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönündeki taleplerinin kabulüne karar verilmiştir....
Davacının faturada gösterilen bedelden fazla olarak ödediği miktar ise kullandığı kredinin faiz ve masrafları olup Kredi maliyet giderinin araç bedeline dahil olduğu söylenemez. 4077 sayılı kanunun 4. maddesinin 2. cümlesinde belirtilen “ bedel iadesi” sözü ile satıma konu malın satış bedeli ifade edilmiştir. Öyle olunca satış bedeli olan 1.497,42 YTL’nin tahsiline karar verilmesi gerekirken mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şeklide hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:1.bent gereği davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereği kararın davalı yararına BOZULMASINA, 29.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım aktinden kaynaklanan ayıba karşı tekeffül hükümlerine ilişkindir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesinde "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir." şeklinde ayıplı mal tanımlanmış ve malın ayıplı olması durumunda tüketiciye bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme seçimlik hakları tanınmıştır....
Bankası'nın 1 yıllık vadeli EURO'ya uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, tüketicinin seçimlik haklarından dilediğini kullanma yetkisi olduğu, seçimini araç ve bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır. Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; satım tarihinde aracın euro olan fiyatı faturada Türk lirası üzerinden belirlenip buna göre düzenlenmiştir....
Davalı davanın reddini dilemiş, Mahkemece, aracın ayıplı olduğu kabul edilerek aracın boyanması için gereli olan masraf ile değer kaybının tahsiline karar verilmiştir. 4822 Sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK.nun 4/2 maddesi gereğince malın ayıplı çıkması halinde tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, bu seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Aynı şekilde tüketici bu haklarından birini kullandığını belirterek dava açabilecektir. Davacı dava dilekçesinde öncelikle aracın değiştirilmesini, mümkün olmazsa bedel iadesini talep etmiştir. Mahkemece, davacıya hangi seçimlik hakkı kullandığı sorularak, talebinin tekbir seçimlik hakka hasredilmesinden sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şeklide karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Davalı ---- cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketten satın alınan --- plakalı araç ile ilgili olarak müvekkili şirket ve aracın üreticisi konumundaki------ huzurdaki davada ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ile bedelin iadesi ve uğranılan zararın tahsili talep edildiğini, davacı taraf iş bu davayı satın aldığı aracın ayıplı olduğuna dayanarak sözleşmeden dönmeyi talep ettiğini ve bedel iadesi ile uğradığını iddia ettiği zararları talep ettiğini, davacının beyanlarında da belirtildiği üzere davacı, ---- ettiğini, davacının bu aracı mesleki faaliyeti için edindiğini, müvekkili şirket ---- yetkili satış ve servis bayisi olup söz konusu araçların üreticisi konumunda olmadığını, araçların üretim aşamasına dahil olmamış olup ----- araçların, sektördeki tecrübesi ve güvencesiyle satımını ve satış sonrası servis hizmetini yerine getirdiğini, davaya konu olan ---- --------- önemli adetlerde ihracı yapıldığını, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte iddia ettiği ayıp nedenine bağlı...
denmekle, müvekkili şirketin davacı-yükleniciden kaynaklanan eksik ve ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden döndüğünü açıkça bildirmiş olduğunu, Sözleşmeden dönme hakkının, tek taraflı ulaşması gerekli ve bozucu yenilik doğuran bir hak olduğunu, karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığını dolayısıyla müvekkili şirketin keşide ettiği ihtarnameyle sözleşmeden döndüğünü ve müvekkili şirketin bu hakkını kullanmasıyla taraflar arasında yürürlükte bir sözleşmenin kalmadığının sabit olduğunu, mahkemece de bilineceği gibi, sözleşmeden dönmenin geriye etkili olarak hüküm ve sonuç doğuracağını, müvekkili şirketin ihtarnamesinde sözleşmeyi feshettiği ibaresini kullanması sebebiyle, feshin ileriye etkili sonuçlar doğuracağı akla gelebilirse de sözleşmenin devam eden dönemsel edimler içeren bir sözleşme olmayıp bir sefer ifasıyla sona erecek olduğunun ve bu tip sözleşmelerde feshin değil dönmenin söz konusu olacağının göz önüne alınması gerektiğini ve müvekkilin bu beyanın sözleşmeden dönme teşkil edeceğine...