Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalının bedel iadesi talebini kabul etmemesi üzerine 30 günlük süre içerisinde 22.09.2005 tarihinde Tüketici Hakem Heyetine de başvurmuştur. Öyle ise mahkemece, ayıplı olduğu ihtilafsız olan bilgisayar için davacının ödediği miktar yönünden iadesi ile verilen senedin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Sonuç:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 3.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder." düzenlemesini içermektedir. Davacının fesih iradesini dava açarak kullanabileceği gibi, dava açmadan önce de kullanabileceği muhakkaktır. Somut olayda davacının fesih iradesini dava açmadan önce "sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinden" bahisle keşide ettiği ihtarname ile karşı tarafa yönelttiği görülmektedir....

    Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

      Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

      Davacı, satın aldığı bilgisayarın ayıplı olduğundan bahisle ödediği satış bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir.Mahkemece yasal düzenleme çerçevesinde ürünün ayıplı olup olmadığına dair 2010/6351-13382 bilirkişi incelemesi yapılmamış olup, mahkemece konusunda uzman bilirkişi veya kurulundan iddia, savunma ve mübrez belgelerde değerlendirilmek suretiyle bilgisayardaki arızanın üretim hatasından mı, yoksa kullanım hatasından mı ileri geldiği üzerinde durularak taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmalı, ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir....

        Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, ihtilaflı konuları değerlendirir mahiyet arz etmekte olup, davaya konu maldaki ayıpları üretimden kaynaklanan gizli ayıp olarak mütalaa etmiştir. Bu halde, tüketici sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme şeklindeki seçimlik haklara sahiptir. Bu doğrultuda, bedelin iadesi ve ayıplı malın da davalıya geri verilmesi yönündeki hükümde herhangi bir 2012/11164-14732 isabetsizlik bulunmamakla birlikte, yasada öngörülmediği halde fatura bedelinden davacının ayıplı malı kullandığı süre gözetilerek takdiren kullanım bedeli adı altında indirim yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 5.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında davacının bedel iadesi talebiyle sözleşmeden dönme iradesini göstermiş ve seçimlik hakkını bedel iadesinden yana kullanmış olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken mahkemece, satış bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken taşınmazın dava tarihinde ki değerine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı, bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 08.02.2017 tarih 2015/14083 esas-2017/1508 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

            Hukuk Dairesi'nin 2021/8941 Esas ve 2022/656 Karar numaralı ilamı; "Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine dair olarak tüketici hakem heyetinin başvurunun kabulüne yönelik verilen kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı, tüketici hakem heyetine başvurarak malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davacı üretici şirket ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin muhatabının tarafı olmadığını, üretici firma olduğunu ve satıcıya karşı ileri sürülmesi gerektiğini savunarak tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Uyuşmazlık; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının satıcı dışındaki üretici firmaya karşı ileri sürülüp sürülmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 11....

            HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmeden dönme ile bedel iadesi davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında verdiği kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 6763 sayılı kanun ile 6100 sayılı HMK'ya eklenen ek 1. madde uyarınca; aynı Kanunun 362. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 01.01.2020 tarihinden itibaren 72.070,00 TL’ye çıkartılmıştır. İstinaf incelemesi sonucunda verilen karar, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. HMK'nın 366. maddesi atfıyla aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca, kesin olan kararlar hakkında Yargıtay tarafından temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

              TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2021/1192 ESAS, 2022/82 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha SAVAŞÇI tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 ve davalı firmalar arasında 01.02.2018 tarihli AD01- 13063 numaralı, 20.04.2018 tarihliAD01- 13063A numaralı,11.11.2018 tarihli AD01- 13063AA numaralı...

              UYAP Entegrasyonu