; c) Seri imalat analizi ve fiyatlandırma (üretimin tasarımı) konusunun tarafların büyük oranda birlikte yürütecekleri ayrı bir süreç olduğu ve henüz başlanmadığının anlaşıldığı ve de bedelinin ayrıca belirlenmesi gerektiği; C-Sözleşme Yönünden a) Eser sözleşmesinde yüklenicinin edim borcunun eseri teslim etmek olduğu, sözleşmeye konu eserin davacıya teslim edildiğine ilişkin bir delilin dosyada bulunmadığı(sözleşmeye konu cihazın teslim alınmasına davete yönelik bir delil dosyada bulunmamaktadır),davacının ödediği bedelin iadesi isteminin sözleşmeden dönme iradesini yansıttığı, sözleşmeye konu eserin teslimi ve teslimini ispat külfeti davalıda olup bu edimin ifa edilmemesi nedeniyle davalının temerrüde düştüğü, temerrüt nedeniyle davacının sözleşmeden döndüğü, sözleşmeden dönme halinde tarafların, bir birlerine kazandırdıkları edimleri sebepsiz zenginleşme kapsamında bir birlerinden talep edebileceği, bu kapsamda sözleşmeye konu ürün davacıya teslim edilmediğinden ödenen bedelin davacıya...
Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder." düzenlemesini içermektedir. Davacının fesih iradesini dava açarak kullanabileceği gibi, dava açmadan önce de kullanabileceği muhakkaktır. Somut olayda davacının fesih iradesini dava açmadan önce "sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinden" bahisle keşide ettiği ihtarname ile karşı tarafa yönelttiği görülmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/... esas sayılı dosyasında ise; fesih tarihinden sonra yapı denetim bedelinin ödemediğinden bahisle denetim işini yapan şirket tarafından arsa maliki hakkında başlatılan takibe itirazın iptali davası sonucu ....290,00 TL'nin ödendiğini, bu bedelin sözleşmenin ... ve ... hükümleri gereğince asıl davada istenen tazminattan mahsubunu talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin .... maddesinde düzenlenen cezanın, sözleşmeden dönme cezası niteliğinde olduğu ve borçluyu edim yükümlülüğünden kurtardığı, yüklenicinin sözleşmeden dönmesi halinde ise, yüklenici tarafından arsa sahibinin arsasına yapılan inşaatta kullanılan malzemeleri söküp götürme imkanının bulunmadığı, sözleşme gereği ödemesi gereken geciken süre kira bedeli ile dönme cezasının mahsubundan sonra kalan imalat bedelinin talep edilebileceği, imalat bedelinin toplam 469.128,......
Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
meydana gelmesinin söz konusu arızaların satış öncesinde mevcut olduğunu gösterdiği, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre incelemeyle anlaşılamayacak, seyir güvenliğini ve sürüş konforunu olumsuz etkileyen, muadili olan malların kullanım amacını karşılamamasına yol açan, tüketicilerin makul olarak beklediği faydaları azaltan motor arızası nedeniyle dava konusu 34 XX 164 plaka sayılı aracın gizli ayıplı olduğu kanaati oluştuğu, dolayısıyla aracın hukuki ayıplı olduğu ve ayıbın gizlenmediğini ispat yükünün de davalıda olduğu, davalının üzerine düşen ispat yükünü yerine getiremediği, bu nedenle de davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinde haklı olduğu kanaatine varıldığı ancak, dava konusu aracın yargılama devam ederken 23.10.2020 tarihinden davacı tarafından dava dışı üçüncü kişiye satıldığının anlaşıldığı, bu nedenle de sözleşmeden dönme ve aracın davalıya iadesi ile satış bedelinin tahsili talepleri yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında...
, bu halde davacı şirketin sözleşmeden salt kendi hatası ile dönme isteğinde bulunması ve artık 2. el durumunda bile olamayacak bir makinenin iadesini talep etmesi hem kötüniyetli olduğunun hem de basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediğinin kanıtı olduğundan haksız davanın reddini savunmuştur....
Davacı sözleşmeden döndüğünden ve dönme halinde kusur durumuna bakılmaksızın bedel iadesi talep edilebileceğinden sözleşmede aksi yönde hüküm bulunsa da yasanın alıcıya tanıdığı bu hakkın ortadan kalkmayacağı değerlendirilerek mobilya için ödenen 15.500,00-TL satış bedelinin davacının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davacıya iadesine karar verilmiş öncesinde temerrüt olmadığından faiz dava tarihinden itibaren başlatılmış, dava ve ıslah dilekçesinde avans faiz talebi olmadığından faiz türü olarak yasal faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, 1-Davacının sözleşme sebebiyle müspet zarar ve apartman kapı zararlarına ilişkin maddi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, 2-Davacının bedel iadesi talebinin kabulü ile 15.500,00-TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Alınması gerekli 1.058,80.-TL harçtan peşin alınan 80,70.-TL harcın mahsubu ile bakiye 978,10....
Hukuk Dairesi'nin 2021/8941 Esas ve 2022/656 Karar numaralı ilamı; "Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine dair olarak tüketici hakem heyetinin başvurunun kabulüne yönelik verilen kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı, tüketici hakem heyetine başvurarak malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davacı üretici şirket ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin muhatabının tarafı olmadığını, üretici firma olduğunu ve satıcıya karşı ileri sürülmesi gerektiğini savunarak tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Uyuşmazlık; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının satıcı dışındaki üretici firmaya karşı ileri sürülüp sürülmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 11....
Davacı, davalının bedel iadesi talebini kabul etmemesi üzerine 30 günlük süre içerisinde 22.09.2005 tarihinde Tüketici Hakem Heyetine de başvurmuştur. Öyle ise mahkemece, ayıplı olduğu ihtilafsız olan bilgisayar için davacının ödediği miktar yönünden iadesi ile verilen senedin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Sonuç:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 3.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....