Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, araç satış sözleşmesine konu aracın ayıplı çıkmasından dolayı sözleşmeden dönme ve tazminat talebine ilişkindir. HMK'nın 389/1 Maddesinde; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmü düzenlenmiştir. Dava, sözleşmeden dönme ve buna bağlı tazminat talebine ilişkin olup, üzerine tedbir konulması istenen, davalıya ait malvarlığı, araç ve banka hesaplarının uyuşmazlık konusu olmaması ve ayrıca para alacağı yönünden HMK'nın 389/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine yasal olanak bulunmaması nedeniyle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararı yerindedir....

Ancak-----mevcut bilirkişi raporları incelendiğinde davacının bedel iadesi talebinin değerlendirilmediği, ürünlerin kullanılmış olması ve yenileri ile de değiştirilmiş bulunması karşısında bedel tenzili hususunda hiçbir hesaplama yapılmadığı ve bu hususta ek rapor taleplerinin mahkemece yerine getirilmediği de anlaşılmaktadır....

    Mahkemece bilirkişi raporu gereğince, satın alınan koltuk takımlarında esaslı ayıpların bulunmadığı, ayıpların davalıya, davacı tarafından yasal süre içinde bildirildiği, koltuklardan birindeki 3 cm boşluk ve koltuk kırlentlerindeki ve yastıklarındaki ayıpların basit ve çok az masrafla giderilebilecek açık ayıplar olduğunu, kullanıcı hatası olmadığı, tamir nedeni ile koltuklarda meydana gelecek değer kaybının 200 TL olduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, davanın bedel indirimine yönelik olarak kabulü ile 200,00 TL bedel indirimine ilişkin alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 25.04.2009 tarihinde davalıdan satın aldığı koltuk takımının, sol tarafında oturma kısmı ile bazası arasında 30 cm lik açıklığı ve yastıkların kumaşında saptanan ayıpları tespit ederek, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi süresinde davalı tarafa bildirmiştir .....

      Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme bedel iadesi olmadığı taktirde bedelde indirim talebine ilişkindir. Davalı vekili 31/03/2023 tarihli dilekçesi ile HMK 308.maddesi uyarınca faiz talebi hariç olmak üzere davayı kabul ettiklerini, davayı kabul etmiş olmaları sebebi ile davacının asıl talebinin kabulü ile sözleşmeden dönme ve malın satış bedelinin karşılıksız iadesi üzerinde herhangi bir uyuşmazlık kalmadığını, ancak yapılan araştırmada davacının aracı satmaya çalıştığını öğrendiklerini, bu nedenle verilecek hükmün icrasının satış sonucu imkansız hale geleceğini, sözleşmeden dönme halinde edimlerin iade edilmesi gerektiğini, bu hakkın imkansızlaşmaması için HMK 389.maddesi gereğince tedbir olarak aracın satılmaması ve şerh koydurulmasını talep ettiklerini belirtmiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Dava dilekçesi usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş olup davalı tarafı cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmaya iştirak etmediği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi kararında; davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, dava konusu aracın ayıplı ve ayıpsız bedeli arasındaki 3.000,00 TL farkın davalı yandan alınarak davacı yana verilmesine, davacının sözleşmeden dönülmesi ve aracın iadesi talebinin reddine karar vermiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yalnızca yargılama gideri hükmü yönünden düzeltilerek istinaf başvurularının kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK 353 maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, aksi durumda ayıp oranında indirim talebine ilişkindir....

        İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; gizli ayıp nedeni ile sözleşmenin iptali ve satış bedelinin iadesine dair karar verilmiştir. HMK m.355 gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; davacının dava dilekçesinin talebinin öncelikle sözleşmeden dönme ve terditli olarak kusur oranında bedel iadesine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre; davaya konu aracın davalı tarafa teslim edilmediği gibi,davacı tarafça aracın satılarak el değiştirdiği de gözetildiğinde, hak ve menfaatler dengesine göre,mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden alınan denetime açık,dosya kapsamına uygun,hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu kapsamına göre dava konusu aracın piyasa koşullarına göre 2000. TL bedel indirimine karar verilmesi gerekirken koşulları oluşmayan sözleşmeden dönme yönünde hüküm kurulması yerinde olmamıştır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

        Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı ----- ---- düzeltme ve ----- ayarı düzeltmesine dair mal ve hizmet satın alımına ilişkin anlaşma yapıldığı ve fatura düzenlendiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık satıma --- --- ayıplı olup olmadığı---- süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının sözleşmeden dönme hakkı olup olmadığı, ödediği bedelleri talep edip edemeyeceği noktasında çıkmaktadır. Ticari satışlarda ayıp ihbarı TTK'nın 23/1-c maddesinde düzenlenmiş olup, genel olarak taşınır satışlarında ayıptan sorumluluk TBK'nın 219 vd maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nın 227. maddesinde de ayıp halinde alıcının seçimlik hakları belirtilmiştir. TBK 227. Maddenin 1. Fıkrası 1. Bendinde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkı olduğu düzenlenmiştir....

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2020 NUMARASI : 2017/900 ESAS, 2020/634 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı T5 Şirketi vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha Savaşçı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketler çalışanları tarafından arandığını, termalde tatil kazandığından bahisle davalılara ait iş yerlerine davet edildiğini...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bursa 1. Tüketici Mahkemesince verilen 16.12.2014 tarihli, 2014/580 E., 2014/2657 K. sayılı karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2019 tarihli, 2017/13-620 E., 2019/914 K. sayılı kararı ile uyuşmazlık noktası yönünden bozulmuş ve uyulan hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 07.07.2020 tarihli, 2020/173 sayılı kararı ile 02.09.2020 tarihi itibariyle kapatılması nedeniyle dosya Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmiş ise de; Yargıtay 3. Hukuk Dairesince, dosyada direnme kararına karşı temyiz isteminin bulunduğu, bu talebi inceleme görevinin Hukuk Genel Kuruluna ait olduğu gerekçesiyle dosya yeniden Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu