Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise; alıcı ancak, sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." Yasal düzenleme açıklanan şekilde olup dosya kapsamına göre, davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme ve malın iadesi olarak kullandığı anlaşılmıştır. İddia ve savunma, toplanan deliller, tespit dosyaları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 517.500,00TL bedel karşılığında ......
Hukuk Dairesi Asıl ve birleşen dava, ticari nitelikteki araç satış sözleşmesinden kaynaklı satılan aracın ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme ve bedel (iade) istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 01/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etmiş olup davaya konu ayıplar nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemidir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur..." denilerek, sözleşmenin geçmişe etkili olarak sona erdirme iradesinin sözleşmeden dönme olduğu ifade edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda hemen hiçbir yerinde "dönme" sözcüğü kullanılmayarak, bütün dönme hükümleri "fesih" kelimesiyle çevrilmişti....
Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur..." denilerek, sözleşmenin geçmişe etkili olarak sona erdirme iradesinin sözleşmeden dönme olduğu ifade edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda hemen hiçbir yerinde "dönme" sözcüğü kullanılmayarak, bütün dönme hükümleri "fesih" kelimesiyle çevrilmişti....
KARAR Davacılar, davalı ile 28.7.2011 tarihinde .... köyünde 15 günlük devrelerde kullanmak üzere devre tatil satın aldıklarını, 2013 yılı temmuz ayında tatil hakkını kullanmak üzere tesise gittiklerinde, evin yaşanamaz halde, adeta harebe biçiminde bulunduğunu ve tatil yapamadıklarını, bu şekildeki bir tetiste bir daha tatil yapma imkanları bulunmadığından sözleşmenin feshi ile ödedikleri bedel ile manevi tazminatın ödetilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, sözleşmenin konusunun ayıbı nedeni ile sözleşmenin feshi ve tazminat isteği ile eldeki davayı açmış ve tesisin kullanıma uygun olmadığına ilişkin fotoğrafları dosyaya ibraz etmiştir....
Bunun dışında BK'nın 369. maddesi, ... sahibine yüklenicinin her türlü zarar ve ziyanın ve yapılan işin bedelini ödemek şartıyla sözleşmeden dönme imkanını vermekte olduğu gibi tapu devri dışında bedel karşılığında yapılacak esere ilişkin sözleşmelerin de tarafların, tek taraflı fesih iradelerinin karşı tarafa ulaştırılmasıyla feshi de mümkündür. Bu durumda fesihte haklılığa göre tarafların açtıkları davaların değerlendirilmesi gerekir. Dava konusu olayda, davacının davalıya gönderdiği 03.07.2007 tarihli ihtarnamenin davalıya ulaşmasıyla akit son bulmuştur. Bu durumda fesihte kimin haklı olduğu mahkemece belirlenerek, davacının talebinin akti feshettiği için BK'nın 108. maddesi doğrultusunda ödediği bedelin iadesi ve menfi zararların belirlenmesi suretiyle karşı davadaki talepleri ise yapılan bir imalât varsa, onun bedeli ile fesih haksız ise BK'nın 325. maddesi doğrultusunda akdin feshi yüzünden uğradığı kâr payının belirlenerek sonuçlandırılması gerekir....
Bunun dışında BK'nın 369. maddesi, ... sahibine yüklenicinin her türlü zarar ve ziyanın ve yapılan işin bedelini ödemek şartıyla sözleşmeden dönme imkanını vermekte olduğu gibi tapu devri dışında bedel karşılığında yapılacak esere ilişkin sözleşmelerin de tarafların, tek taraflı fesih iradelerinin karşı tarafa ulaştırılmasıyla feshi de mümkündür. Bu durumda fesihte haklılığa göre tarafların açtıkları davaların değerlendirilmesi gerekir. Dava konusu olayda, davacının davalıya gönderdiği 03.07.2007 tarihli ihtarnamenin davalıya ulaşmasıyla akit son bulmuştur. Bu durumda fesihte kimin haklı olduğu mahkemece belirlenerek, davacının talebinin akti feshettiği için BK'nın 108. maddesi doğrultusunda ödediği bedelin iadesi ve menfi zararların belirlenmesi suretiyle karşı davadaki talepleri ise yapılan bir imalât varsa, onun bedeli ile fesih haksız ise BK'nın 325. maddesi doğrultusunda akdin feshi yüzünden uğradığı kâr payının belirlenerek sonuçlandırılması gerekir....
olduğu ve ayrıca garanti süresinin dolmamış olduğu, onarımın ise ek sistem kurulumu gerektirdiği gözetilerek, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönündeki taleplerinin kabulüne karar verilmiştir....