Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 3.000,00-TL'nin davalı firmadan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan ayıp nedeniyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemi ile eldeki davayı açmıştır....
Maddesindeki seçimlik haklar kapsamında değerlendrildiğinde, yapılan yalıtımın davacı tarafça kullanılmasının yani yalıtımdan fayda sağlanmasının ve yalıtımdaki ayıbın onarılarak giderilmesininde mümkün olmamasına göre, davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullandığının kabulü gerekecektir. Sözleşmeden dönme halinde, dönme geriye etkili sonuç doğurur. Taraflar birbirlerini verdiklerini geri alırlar. İş sahibi teslim aldığı kullanılamayacak derecedeki yükleniciye iade eder, yüklenicide önceden aldığı bir bedel varsa iş sahibine geri verir. Sözleşmeden dönen taraf uğradığı zararın tazminini de isteyebilir. Ancak bu halde istenebilecek zarar müspet zarar değil, menfi zarardır. Davacı iş sahibinin maddi tazminat talebinin de menfi zarara ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmektedir....
Ne varki davacı bedel iadesi, olmadığında değiştirme talebinde bulunmuştur. Davacıdan talebini bedel iadesi veya değiştirme taleplerinden birisine hasretmesi istenerek tercih ettiği hak yönünde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 5.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu seçimlik haklardan birisi de anılan düzenlemeye göre herhangi bir tazminat ödemeksizin sözleşmeden dönme hakkı olup sözleşmeden dönülmesi halinde düzenleyicinin, dönme bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren katılımcının ödediği tüm bedeli herhangi bir kesinti yapmaksızın en geç 14 gün içinde iade etmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Bununla birlikte Yönetmeliğin 16/4.maddesi uyarınca mücbir sebep nedeni ile paket turun başlamasından 30 günden daha az bir süre kala, katılımcının fesih bildiriminde bulunması halinde ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile üçüncü kişilere ödenip belgelendirilen ve iadesi mümkün olmayan bedeller hariç olmak üzere herhangi bir kesinti yapılmadan katılımcının ödediği bedel kendisine iade edilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, tacirler arası satıma konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misliyle değişim veya bedel iadesi istemine ilişkindir....
GEREKÇE:Dava, davacının davalıdan satın almış olduğu araçla ilgili tedbir kararı verilmesinden dolayı sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve el koyma nedeni ile alınan hukuki destek için ödenmesi kararlaştırılan maddi tazminat ve duyulan üzüntü nedeni ile manevi tazminat davasıdır. Dosyada mevcut trafik kaydından dava konusu ... plakalı aracın davacı şirket üzerine kayıtlı olduğu ve 30.01.2013 tarihinde davalıdan satın alındığı ve bedelinin ödendiği sabittir. Dosya içinde HMK 61. maddesi gereğince davanın ihbarına ilişkin bir talep ve dilekçe bulunmadığı gibi, ihbarın taraflardan biri tarafından yapılabileceği, Mahkemece resen ihbar yapılamayacağı dikkate alınarak davalının ihbara ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Davacı vekilince açılan, sözleşmeden dönme- bedel iadesi davası sonucunda mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 2021/321 Esas, 2021/1375 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 660,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 05.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dairemiz kabulü de bu yönde olup, bu nedenle davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü, dönme ile sözleşme ilişkisinin ortadan kalkmayıp tasfiye ilişkisine dönüştüğü, tarafların aldıklarını yine sözleşme hükümlerine göre iade etmelerinin gerektiği(yeni dönme kuramı), bu nedenle para borcu mahiyetindeki bedel iadesi borcu bakımından icra dairelerinin yetkisinin İİK'nun 50, HMK'nun 10 ve TBK'nun 89 maddesine göre belirlenmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacının dava konusu takibe konu ettiği alacak, dönme nedeniyle verilen satış bedelinin iadesine ilişkin olduğuna; dönme ile sözleşme ilişkisi baştan itibaren ortadan kalktığına, bu nedenle davacının varlığını iddia ettiği takip ve dava konusu alacağın sözleşmeden doğduğu kabul edilemeyeceğine göre, HMK'nun 10 maddesinde düzenlenen özel yetki kuralının, dolayısıyla TBK'nun 89 maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....
Dairemiz kabulü de bu yönde olup, bu nedenle davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü, dönme ile sözleşme ilişkisinin ortadan kalkmayıp tasfiye ilişkisine dönüştüğü, tarafların aldıklarını yine sözleşme hükümlerine göre iade etmelerinin gerektiği(yeni dönme kuramı), bu nedenle para borcu mahiyetindeki bedel iadesi borcu bakımından icra dairelerinin yetkisinin İİK'nun 50, HMK'nun 10 ve TBK'nun 89 maddesine göre belirlenmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacının dava konusu takibe konu ettiği alacak, dönme nedeniyle verilen satış bedelinin iadesine ilişkin olduğuna; dönme ile sözleşme ilişkisi baştan itibaren ortadan kalktığına, bu nedenle davacının varlığını iddia ettiği takip ve dava konusu alacağın sözleşmeden doğduğu kabul edilemeyeceğine göre, HMK'nun 10 maddesinde düzenlenen özel yetki kuralının, dolayısıyla TBK'nun 89 maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....
nden satın aldığı ürünlerin hiçbirisinin müvekkili tarafından üretilmediğini, müvekkilinin bedel iadesinden ve manevi tazminatttan sorumlu olmayacağını, davacının diğer davalı şirket ile imzalamış olduğu sözleşmede yer alan ve sözleşmeye konu ürünler içerisinde müvekkil firmaya ait sadece Bellona marka yatağın yer aldığını, davaya konu edilen yatak başlığı, sandalye, masa ve çekyatın Weltew markasını taşıdığını, davacının malların teslimi esnasında ayıplı olduklarını gösterir bir delil de sunmadığını, davacının sözleşmenin feshi ile beraber bedel iadesinin yanı sıra manevi tazminat istediğini ancak manevi tazminatın kişilik haklarına saldırı oluşturan bir durum bulunması halinde verileceğini, dava konusu olayda kişilik haklarına saldırı oluşturacak ve rahsul bedensel bütünlüğüne zarar verici nitelikte olmadığını, iadesi istenen bedelin de fazla olduğunu, 13.000,00TL fatura bedelinin içerisinde davaya konu edilmeyen yatak bedelinin de bulunduğunu beyanla öncelikle taraf sıfatının yokluğu...