Her ne kadar davalı vekili tarafından söz konusu ayıbın aracın sürüş güvenliğine etkisi olmadığını ve onarılabilir nitelikte olduğunu iddia ederek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının kullanılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiş olsa da; aracın ayıplı olduğu, bu ayıbın satın alındıktan kısa bir süre sonra ortaya çıktığı, ülkemizdeki tüketicilerin gelişmiş ülkelere nazaran çok yüksek bedeller ödeyerek araç satın aldıkları, buna bağlı olarak da araçtan bekledikleri faydanın arttığı, davacının satın aldığı sıfır araçta kısa sürede böyle bir ayıbın çıktığı, bu haliyle tüketiciden bu aracın kullanımının beklenemeyeceği, keza ayıp cüzi bir miktar ile tamir edilse dahi araçta bu sorunun tekrar edip etmeyeceğinin kesin olmadığı, tamir edildiği takdirde aracın ikinci el değerinin önemli derecede düşeceği hususları tamamı beraber değerlendirildiğinde; tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının hakkaniyete uygun olduğunu, kanaat getirilerek...
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, 6502 sayılı yasanın 8 ve devamı maddeleri uyarınca tüketici tarafından açılan, ayıplı malın ayıpsız misliyle değişimi, olmadığı taktirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2018 NUMARASI : 2018/206 ESAS, 2018/1172 KARAR DAVA KONUSU : Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Şükrü Hanlı Baydın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1 adet bench, 1 adet dresuar, 2 adet genç odası, 1 adet salon takımı ve 1 adet ebeveyn yatak odası imalatı konusunda anlaşmaya vardıklarını, tüm proje bedelinin...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:" Davacının davalıdan 2011 model volkswagen golf marka aracı Hatay 2.Noterliğinin 19/07/2018 tarihli araç satım sözleşmesi ile 37.750,00TL bedel karşılığında satın aldığı, aracı satın aldıktan sonra aracın göğüs kısmında kaplama olduğu ve hava yastıklarının daha önceden açılarak devre dışı bırakıldığının tespit edilmesi sebebiyle davacının sözleşmeden dönülerek bedel iadesi ve satış sebebiyle oluşan masrafların tarafına ödenmesinin talep edildiği, yapılan bilirkişi incelemesine göre ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup satın alınmadan önce oluşan bir ayıp olduğu, resmi pert kaydının bulunmadığı, bu haliyle davacının 6502 sayılı kanunun 11. maddesi uyarınca bedel iadesi yönünde seçim hakkını kullandığı, araç bedelinin bilirkişi raporuna göre araç satım sözleşmesinde belirtilen bedel olan 37.750,00TL olduğu, her ne kadar aracın kasko değeri daha fazla gösterilmiş ise de araçtaki hasar kaybı sebebiyle daha düşük bedel ile satıldığı, hasar kayıtlarının içeriği...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2019 NUMARASI : 2018/454 ESAS-2019/459 KARAR DAVA KONUSU : SÖZLEŞMEDEN DÖNME-BEDEL İADESİ KARAR : Bucak 1....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili;görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu,uzman olmayan bilirkişiden rapor alınarak iş bu raporun hükme esas alındığını, iç mimar bilirkişilerden rapor alınması gerektiğini, davacının iddia ettiği ayıbın gizli ayıp değil açık ayıp olduğunu, iddia edilen ayıpların tolere edilebilir mobilya üretiminin olağan ayıplarından olduğunu, teslim sonrası kötü ve hor kullanıma dair tespitin de yapılması gerektiğini savunarak;kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava; ayıplı mal satışı sonucu, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı şirketin,tacir sıfatını haiz olup tüketici tanımına girmediği gözetildiğinde göreve yönelik istinaf nedeni yerinde değildir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemidir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme, bedelin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 5.5.2005 tarihinde davalıdan satın aldığı motorun sık sık arızalanması nedeniyle çeşitli kereler tamirat gördüğünü, arızaların imalat hatası olup maldan yararlanmasının engellendiğini, ileri sürerek, satım sözleşmesinin feshi ile taksitle ödediği toplam 2.380,00 YTL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı satıcı, aracın ... kapsamında gerekli tamir ve bakımlarının yapıldığını, savunarak davanın reddini istemiştir....
Bu kapsamda davacı tarafça sunulan nakliye faturaları toplamına hükmedilmesi yerinde değil ise de, dava konusu aracın niteliği ve kullanım amacı ile serviste kaldığı süre dikkate alınarak takdiren 4.000-TL ikame araç masrafına hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.Diğer yandan TBK'nın 227/1. maddesi uyarınca, sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı gereğince, iadesine karar verilen bedele ayıplı aracın davalıya fiilen iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, fatura tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olsa da, bu husus istinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden, değinmekle yetinilmiştir....
Davacı talebi olan ürünlerin geri alınarak beledinin eksiksiz olarak kendilerine geri ödenmesi talebi verilen süre olan 01/07/2017 geçmesine rağmen hala kusurlu bulunduğu, açık ayıplı mal olarak tanımlanan ürünler için ürünlerin geri alınarak bedelin geri ödenmesi talebinin 6502 sayılı kanunun 11 md.5 fıkrasına göre uygun olduğu belirtilmiştir. 6502 sy. TKHK nın m.8 de ki, ayıplı mal tanımı, 9. maddesinde ki ayıplı maldan sorumluluk hususu, somut olayda gerçekleşmiştir. Tüketici, 6502 sy. TKHK nın m.11 gereğince, seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Mahkemece, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve ayıplı mal kavramı ve sözleşmeden dönme koşullarının oluştuğuna dair tespiti Dairemizce de uygun görülmüştür....