Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, zina ve suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeni ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için 750,00'şer TL tedbir-iştirak nafakası, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000,000 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davacının TMK.m.163 gereğince açılan boşanma davasının reddi yönünden; Davacı; suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme olarak belirtilen özel boşanma sebebiyle de boşanma talebine ilişkindir. TMK.163. maddesi hükmüne göre boşanma kararı verilebilmesi için tek başına küçük düşürücü suç işlenmesi yeterli olmayıp bu sebeple onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemez derecede çekilmez hale gelmiş olması koşulunun da gerçekleşmesi gerekmektedir....

Sonuç olarak davacının bir meslek ve gelirinin olmadığı, boşanma sonucu yoksulluğa düşeceği, kusurunun daha ağır olmadığı ve TMK.nun 175.maddesindeki koşulların oluştuğu kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Gerekçesiyle” aylık 200 TL yoksulluk nafakası takdirine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.TMK.nun 175.maddesine göre, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....

    Bu sebepler konularına, kanunda özel olarak düzenlenip düzenlenmediklerine göre “özel-genel boşanma sebepleri” ve evlilik üzerindeki etkilerine, evlilik birliğini çekilmez hâle getirip getirmediklerine göre “mutlak-nispi boşanma sebepleri” olarak sınıflandırılabilirler. Zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı belirli olgulara dayandıklarından özel boşanma sebeplerini oluştururlar ve sınırlı sayıdadırlar. Buna karşılık, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1,2) ile eşlerin anlaşması (m. 166/3) ve fiili ayrılık (m. 166/4) ise belli bir olguyu göstermeyen ve önceden belirlenemeyen nitelikte olduklarından genel boşanma nedenlerini oluştururlar (Gençcan, Ö: Boşanma Tazminat ve Nafaka Hukuku, Ankara 2017, s. 120-121)....

      Türk Medeni Kanunun 176/3 maddesine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Somut olayda yoksulluk nafakasının kendiliğinden kalkmasını gerektirir bir durum gerçekleşmemiştir. Davacı erkek, kadının yoksulluğunun ortadan kalktığını, haysiyetsiz hayat sürdüğünü, ekonomik durumunun nafaka ödeyemeyecek düzeyde gerilediğini ispatlayamamıştır. Erkeği boşanma aşamasında aile şirketinde çalıştığı ve asgari ücretin üzerinde gelir sahibi olduğu kabul edilmiştir. Eldeki davada da Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 08.06.2021 tarihli yazılarından davacının BAL OBASI ORGANİK GIDA TARIM HAYVANCILIK HEDİYELİK EŞYA OTOMOTİV, SANAYİ ve TİCARET LDT.ŞTİ.'nin yetkili müdürü olduğu anlaşılmaktadır....

      Dava, TMK 162, 163 ve 166/1.maddelere dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince davacının davasının TMK 163 ve 166.maddeler gereği suç işlemesi ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Somut olayda, davalı taraf yasal süre içerisinde davaya cevap vermemiştir. Bu haliyle münkir erkeğin beyan dilekçesindeki iddialarının dikkate alınarak kadına kusur yüklenmemesi, delillerinin değerlendirilmemesi ve toplanmaması HMK 141.madde kapsamında usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Yargılama sırasında tutuklu olan davalının duruşmalara katılma talebinin reddine ilişkin mahkemece kurulan ara kararlar da usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur....

      Somut olayda; davalının davacıya ödediği yoksulluk nafakasının, davacının haysiyetsiz hayat sürdüğü gerekçesiyle kaldırılmasına ilişkin olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu yöne ilişkin bir karar kurulmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Açılmış olan bir davada, davalının aynı mahkemede ve aynı dosyada asıl davacıya karşı dava açmasına karşılık dava denir. Mahkemece, asıl dava ve karşılık dava hakkında tek bir hüküm verilir isede; hükümde asıl dava ve karşılık dava hakkında verilen kararlar ayrı ayrı gösterilir....

        DAVA Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle ; erkeğin evlilik boyunca müvekkilini aldattığını, müvekkilinin ekonomik ve psikolojik şiddet gördüğünü ve küçük düşürülüldüğünü, haysiyetsiz yaşam sürme şekli ve başka kadınlarla yaşadığı evlilik dışı ilişkileri nedeniyle müvekkili boşanma davası açmak zorunda kaldığını, küçük düşürücü ve kaba davranışlarda bulunmayı ise alışkanlık haline getirdiğini, ayrıca geceleri çok geç saatlerde eve gelmeye başladığını, müvekkile ve ailesine hiçbir ilgi göstermediğini, sürekli cep telefonu ve bilgisayarında vakit geçirmeyi tercih ederek ailesinden uzaklaşığını, müvekkilinin erkeğin bir başka bir kadınla sanal alemde bir ilişki yaşadığını öğrendiğini, 25.03.2015 tarihinde erkeğin müvekkilini arayarak büyük bir hata yaptığını, acil yardıma ihtiyacı olduğunu söylediğini ve müvekkilinin acilen eve gitmesini istediğini, müvekkilinin büyük bir endişe içerisinde eve vardığında, davalının Linked-in adlı profesyonel iş bağlantısı sağlayan...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanunun 175. maddesinde; "boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir" hükmü getirilmiştir....

            hayat sürme sebepleri ile boşanma davası açtığını, davaların derdest olduğunu, davalının müşterek çocukları müvekkiline göstermemeye başladığını, tüm irtibatını kestiğini, müvekkiline de "o çocuklar senin değil, DNA testi yaptır, senin çıkarsa aç davanı gör çocukları" şeklinde mesajlar gönderdiğini, müvekkilinin 1,5- 2 ay boyunca davalının kendisine gönderdiği bu ve benzer mesajlar sonrasında çocukların kendisinden olmama ihtimalini düşünmeye başladığını, çünkü davalının telefon görüşmelerinde de çocukların müvekkilinden olmadığını defalarca ima ettiğini, bu görüşmeler ve mesajlaşmalar neticesinde müvekkilinde oluşan yoğun şüphe nedeni ile eldeki davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini belirterek, küçükler Hüseyin Buğra ve Bahaeddin Ali ile müvekkili arasında oluşan soy bağının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu