Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar boşanma sebebi olarak kabul edilemez. Bu durumda, davalıya bir kusur yüklenmesi söz konusu olamayacağından; boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirdi. Ne var ki; boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamıştır. Davalı kadın, koca yararına manevi tazminata hükmedilmiş olmasını temyiz etmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi; kadının kusurluluğuna ilişkin koşul gerçekleşmediğinden, davacı koca yararına manevi tazminata (TK.md.174/1) hükmedilmesi isabetsiz olmuştur. Hükmün diğer bölümleri onanmakla birlikte; hüküm manevi tazminat yönünden bozulmalıdır. Açıkladığım nedenlerle değerli çoğunluğun onama görüşüne kısmen katılmıyorum....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık, Görevi yaptırmamak için direnme Hüküm : 1- TCK'nın 314/3. ve 220/6. maddesi delaletiyle 314/2, 220/6-son, 62, 53, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri gereğince mahkumiyet 2- 2911 sayılı Kanununa aykırılık suçundan; 6352 sayılı Kanunun geçici 1/b. maddesi uyarınca kovuşturmanın ertelenmesine 3- TCK'nın 265/1, 265/3, 3713 sayılı Kanunun 5....

      yollaması ile TCK'nın 314/2, 31/3, 220/6, 62, CMK'nın 231/5. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına 6- TCK'nın 174/1-2, 31/3, 62, 52/2, CMK'nın 231/5....

        Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/438 Esas ve 2015/245 Karar sayılı dava dosyası ile yargılamasının yapılarak mahkumiyetine karar verildiği ve dosyanın Dairemizin 2019/5303 Esas numarasında kayıtlı olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nin 43. maddesi uyarınca, "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının gerektiği gözetilerek; kısa zaman aralıklarıyla işlediği fiillerinin her birini yenilenen kararla işlediğine dair delil bulunmayan sanığın, subuta eren eyleminin bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla tarihte müşteki adına idari para cezası tutanağı düzenlenmesine sebebiyet vermesi sebebi ile zincirleme şekilde resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacağı cihetle; sanığın 07.11.2012 tarihli eylemi nedeniyle yargılandığı dava dosyasının aslı veya onaylı örneğinin getirtilerek devam ediyor olması halinde dosyaların birleştirilmesi, kesinleşmiş...

          için ücretli bir hizmet ilişkisi bulunmadığından, sanığın eyleminin 6763 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254 maddeleri gereğince uzlaşma kapsamındaki TCK'nın 155/1. maddesinde düzenlenen “basit güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması, b) Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçun birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafi ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Ceza Mahkemesinin 19.01.2017 gün ve 2016/807 esas, 2017/61 karar sayılı hükmünün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi: Gereği görüşülüp düşünüldü: Görevi yaptırmamak için direnme fiili, aynı eylemle birden fazla mağdura karşı işlendiği halde, cezanın TCK.nun 43/2. delaletiyle 43/1. madde uyarınca artırılmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır....

              Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebebi yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 01/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                Ağır Ceza Mahkemesinin 02.05.2018 tarihli ve... sayılı Kararıyla sanık ... hakkında, terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, toplantı ve gösteri yürüyüşüne silah veya 2911 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesinde belirtilen aletlerle katılmak suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçundan 4 yıl 2 ay hapis ve 120,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, toplantı ve gösteri yürüyüşüne silah veya 2911 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesinde belirtilen aletlerle katılmak suçundan 2...

                  , zikredilen teşdit sebebinin tatbik edilmemesi nedeniyle çifte atifet yasağı kapsamında değerlendirildiğinden bozma sebebi yapılmamıştır....

                    Temyize konu boşanma davası ise; 23.10.2007 tarihinde açılmış olup, davacı; dava dilekçesinde; davalının daha önce açmış bulunduğu boşanma davasının reddedildiğini, bu davadan sonra tarafların bir araya gelmediklerini, davalının gayri resmi olarak bir başka kadınla beraber yaşamaya devam ettiğini, evlilik birliğinin davalının açıklanan sadakatsiz tutumu yüzünden temelinden sarsıldığını ileri sürerek boşanma talep etmiştir. Her iki davada, tarafların davadaki “sıfatları” farklı olduğu gibi dava sebebi olarak dayanılan maddi hadiseler de farklıdır. Başka bir ifade ile davalar aynı değildir. Bu halde derdestlikten söz edilemez. İşin esasının incelenmesi gerekirken, derdestlik sebebiyle davanın reddi yasaya aykırıdır. Hükmün açıklanan sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun onama görüşüne katılmıyoruz....

                      UYAP Entegrasyonu