Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine 6100 sayılı HMK'nun 341/1.fıkrası "(Değişik fıkra: 22.07.2020- 7251 S.K./34. md)  İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir: a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." düzenlemesini havidir. İzah olunan oluş ve alıntılanan yasal düzenlemeler karşısında, yoklukta verilen ihtiyati tedbir kararları ile ilgili olarak davalılar vekilinin dosyaya sunduğu ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinin ilk derece mahkemesince duruşmalı olarak değerlendirilmesi, bu değerlendirme sonucu bir karar verilmesi ancak ondan sonra verilen karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurabilecekleri açıktır....

Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.02.2010 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.11.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, suya vaki elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 12.10.2016 tarihli 2015/541 Esas, 2016/8340 Karar sayılı ilamı ile "...Hükme esas alınan bilirkişi raporlarının uyuşmazlığı çözmeye yeterli ve elverişli olmadığı anlaşılmıştır....

    tek taraflı aldığı mahkeme kararı ile gemilerin yapımını bitirmek bahanesi ile gemileri suya indirmeyi amaçladığını, işverenler adına kayıtlı gemilerin kaçırılma ihtimalı bulunduğunu belirterek, ... Denizcilik şirketi adına kayıtlı inşa halindeki gemilere mahsus sicile satış ve devrinin engellenmesi, denize indirilmemesi ve sefere çıkarılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, tedbire konu edilen gemilerin uyuşmazlık konusu olmadığını, bu nedenle ihtiyati tedbire konu olmayacağını, ayrıca icra yolu ile gemilere haciz uygulanıp seferden men kararı de konulduğu, bu ndenle ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir....

      Kişilere devrinin önlenmesi için mahkememizin uygun göreceği teminat mukabilinde ihtiyati tedbir karar vermesini talep ve dava etmiştir....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.02.2014 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı köy tüzel kişiliği temsilcisi, köylerine ait suya davalı tarafça evine götürülmek üzere kazı yapılarak elatıldığını ileri sürerek, suya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu yerin kendi köylerine ait yayla içinde olduğunu, davanın reddini savunmuştur....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2016/579 ESAS - 2020/18 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Suya Elatmanın Önlenmesi) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Tunceli ili, Kocakoç nahiyesi, Çukur köyü, Karsini mezrasında bulunan ve kadimden beri köy halkı tarafından kullanılan suya, davalı tarafından iş makinesi çalıştırmak, kazı yapmak ve boru döşemek sureti ile müdahale edildiğini, ayrıca yine davalının 121 ada 7 parsel sayılı taşınmazın üzerinde, DAP mevkiinde bulunan 163 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının milli emlaktan kiralamış olmasına dayanarak taşınmazın kiralamamış olduğu kısımlarını tahrip etmek ve kiraladığı yere dahil etmek sureti ile bu taşınmaza müdahale ettiğini, dava konusu yerin ham toprak vasfı ile hazine adına kayıt ve tescil edildiğini, taşınmazın küçük bir kısını milli emlak müdürlüğünden kiralayarak kullanmaya başladığını, daha sonra davalı tarafın kaçak bir şekilde...

        DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz Taraflar arasında görülen davada Ankara 4....

          Mahkemece, davalı vekilinin tedbir kararına itirazı üzerine, tedbire itiraz dilekçesi, davacı vekiline tebliğ edilmesi, davacı vekilinin tedbire itiraz hakkında yazılı beyanlarının alınması, bunun üzerine duruşma açılması ve tedbire itiraz hakkında duruşmada bir kısa karar verilmesi ve buna uygun gerekçeli karar yazılması gerekirken, taraflar davet edilmeden ve duruşma açılmaksızın itiraz hakkında 01.07.2013 tarihinde dosya üzerinden karar verilmiş ve gerekçeli karar yazılmış olup, gerekçeli karar, duruşmada verilen bir kısa karara dayalı olarak verilmediğinden bozulması gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. 3-Kabule göre, ihtiyati tedbirin şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK'nın 389/1. maddesine göre, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi...

            A.Ş. vekili, tarafların markaları arasında benzerlik bulunmadığını, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, teminat alınmamasının hukuka aykırı olduğunu savunarak, ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir....

              İhtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin tüm kararlara karşı değil, ancak “hükümde belirtilen hâllerde” istinaf yoluna başvurulabilecektir. Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde, hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu bu yöndeki iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır....

              UYAP Entegrasyonu