GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Hükümlünün sabıka kaydını oluşturan suçun Anayasanın 76. maddesinde sayılan “emniyeti suistimal” suçu olup, 5352 Sayılı Adli Sicil Kanununun 12. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmemesi halinde arşiv kaydının silinemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi isabetsiz olup, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görüldüğünden, Kırşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.10. 2011 gün ve 2010/309 D. ... sayılı kararının CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Hükümlü ...’un arşiv kayıtlarında yer alan hırsızlık suçu, Anayasa’nın 76. maddesinde sayılan suçlardan olup, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesinin 2. fıkrasında 6290 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, Anayasa’nın 76. maddesi ile bazı özel kanunlarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetlerin, arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren Yasa’nın 12. maddesinin 1. fıkrasındaki koşulların oluşması halinde silinmesi olanaklı hale gelmekle birlikte, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı bulunup bulunmadığı anlaşılamadığından, anılan maddede öngörülen süreler dolmadığı gibi, 11.04.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Kanun’la, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca, 11.04.2012 tarihinden itibaren arşiv kaydının silinmesi işlemlerinin, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceğinin gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi...
Sulh Ceza Mahkemesinin 30/09/2016 tarihli kararı ile arşiv kaydının silinmesine karar verilmiş ise de, karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğini Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği, kaldı ki yapılan değişiklikle arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı, Öte yandan 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca “Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasanın 76 ncı maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, üyelik kaydının silinmesi ve borçlu olunmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 31.12.1995 tarihinde ticareti terk ettiğini ancak davalı Bornova Oto Tamirciler ve Sanayi Odası Başkanlığının üyesi olarak sicil kaydının bulunduğunu, davalı tarafından üye aidat alacağına ilişkin yazı gönderildiğini, 5362 sayılı Kanun uyarınca re'sen üye kaydının silinmesi gerektiği halde bu işlemin yapılmadığını ileri sürerek, davalı odadan üyelik kaydının silinmesini ve üye aidat borcunun bulunmadığının tespitini istemiştir....
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve anılan Kanun'un geçici 2. maddesi uyarınca arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11/04/2012 tarihinden itibaren adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde arşiv kaydının silinmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur...
Daha sonra 2001 yılında taşınmazın tapu kütüğüne yeniden orman şerhi konulması üzerine tapu maliki olan davacı tarafından, bu kez şerhin silinmesi istemiyle açılan ve Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/81 - 220 sayılı dosyasında görülen davada, mahkemece dava Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/439 - 1998/364 sayılı kararı hakkında yargılamanın iadesi olarak nitelendirilerek reddedilmiş, temyiz üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2008/14602 - 2009/445 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerindeki orman şerhinin silinmesi için açılan dava, yargılamanın iadesi davası olarak nitelendirilerek reddedilmiş ve derecattan geçerek kesinleşmiş ise de, taraflar yönünden kesin hüküm oluşturan ve orman tahdidinin iptaline karar verilen Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/439 - 1998/364 sayılı kararı halen geçerli olup taraflar yönünden bağlayıcılığını sürdürmektedir....
ün 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 492/2, 523, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4.maddeleri gereğince 379.641.600 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, 647 sayılı Kanun'un 6.maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine dair (NAZİLLİ) Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2002 tarihli ve 2002/677-1137 sayılı ilamını içeren sabıka kaydının silinmesi talebinin kabulü ile söz konusu ilamın adli sicil kaydından silinmesine ilişkin (NAZİLLİ) 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 20/09/2010 tarihli ve 2010/355 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04/10/2011 gün ve 2011/12289/50514 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.01.2012 gün ve 2011/360045 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Talep edenin adli sicil kaydının silinmesi talebini içerir dilekçesine eklediği kayıtta sadece arşiv kaydı bulunduğundan talebin ve (NAZİLLİ) 1....
DELİLLER: Mahkememizce ihyası istenen şirketin ticaret sicil kaydının incelenmesinde; .... sicil numarasına kayıtlı ... San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiği anlaşılmış, ... Esas sayılı dosya sureti getirtilerek incelenmiş, davacı ve ihyası istenen şirket tarafından menfi tespit davası açıldığı, dosyanın derdest olduğu, mahkemece davacı tarafa davacı şirketin ihyası yönünde dava açması için yetki ve süre verildiği anlaşılmıştır. MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesine dayalı ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirketin ihyası talebine yöneliktir. Somut olayda; Münfesih şirketin 5174 sayılı kanuna göre odadan kaydı silinmesi sebebi ile 23/01/2014 tarihinde geçici 7. madde uyarınca re'sen ticaret sicil kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Davac taraf ve müdürü olduğu ihyası istenen şirketin birlikte .......
Sulh Ceza Mahkemesinin 23/11/2006 tarihli kararı ile verilen ve infaz edilen adli para cezasına ilişkin arşiv kaydının silinmesi talebinde bulunduğu, ancak mahkemenin talebin kabulüne karar verdiği 09.05.2012 tarihi itibariyle, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun, 05/04/2012 tarih ve 6290 sayılı Kanun’la değiştirilen geçici 2/3. maddesi uyarınca, arşiv kaydının silinmesine ilişkin değerlendirmenin, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceği gözetilmeksizin, arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır. IV- Sonuç ve Karar: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, 1- ... 1....
Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, 11/04/2012 tarihinden itibaren adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur....