Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, bu parselleri lehine geçit hakkı ve sulama suyu mecra hakkı tesisi için dava açmış, kesifte ise davasını yalnız 15 parsel sayılı taşınmazına geçit hakkı ve mecra hakkı tesisi şeklinde ıslah etmiştir. Mahkemece de davalıya ait 353 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı tesisine ve yine davalıya ait 10 sayılı parsel aleyhine mecra hakkı tesisine karar verilmiştir. Ancak kısa kararda ve gerekçeli kararda maddi hatta sonucu ada numarası 350 olarak yazılmıştır. Davalı ... Aynacı aleyhine geçit ve mecra hakkı tesisi istenen 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar zeminde bir bütün halinde kulanıldığından, her iki parsel bir bütün olarak değerlendirilerek, 10 no'lu parselin kuzeyinden doğudaki arka bağlantı sağlanacak şekilde mecra hakkı tesisine ve 11 no'lu parselin batısından ve güneyinden doğudaki genel yola ulaşımı sağlayacak şekilde geçit hakkı kurulmasına karar verildiği görülmüştür....

    Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

      Yukarıda açıklanan bu ilkeler gereğince; zorunlu su mecra hakkı kurulmasına ilişkin istemlerde isteği öne süren kişinin zorunlu su mecra hakkı kurulmasına ihtiyacının olup olmadığının saptanması, taşınmazın bu ihtiyacını kendi şartları içerisinde karşılama olanağı olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması, taşınmazın suya ihtiyaç duyup duymadığının da duraksamasız belirlenmesi, belirtildiği gibi su ihtiyacı varsa bunu kendisinin başka yoldan sağlayıp sağlayamayacağının tespiti hususları üzerinde değerlendirme yapılması gerekir. Somut olaya gelince; davacılar 1943 parsel sayılı taşınmazda bulunan artezyen kuyusundan çıkan suyu davalılara ait taşınmazlardan boru ile geçirmek suretiyle paylı malik oldukları 1643 ve 2197 parsel sayılı taşınmazlara getirmek amacı ile su yolu geçit hakkı kurulmasını istemişlerdir....

        Mahkemece yapılan keşif sonucunda 2928 parselden "C" harfi ile gösterilen 3 metre eninde 41 metre boyunda 123 m2 lik kısımdan geçit hakkı kurulabileceği ancak geçidin bağlandığı yerin zeminde yol olmasına rağmen kadastro paftasında "su arkı" olarak görüldüğü genel bir yol olmayıp eylemli olarak kullanılan bir yol olduğu belirlenmiş yerel Mahkemece bu alternatif'e değer verilerek hüküm kurulmuştur. Halbuki geçit hakkı kurulurken genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yola kesintisiz bağlantısının sağlanması gerekir. Somut olayda kurulan geçidin bağlandığı eylemli olarak kullanılan yol paftasında su arkıdır. Hal böyle olunca mahkemece kurulan hükümde genel yola bağlantı ilkesine uyulmamıştır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif ve hükme dayanak alınan ve geçit verilebilecek alternatifleri gösteren Fenbilirkişi raporu net ve denetime elverişli olmadığından yeterli ve hüküm kurmaya elverişli değildir....

          Örneğin, geçit kurulması gereken güzergah üzerinde 30 cm genişlikte bir ark, 1 m. genişlikte bir hendek veya 2 m. genişlikte bir su kanalı mevcut olduğu takdirde yine kesintisizlik ilkesinin ihlal edilmiş olacağı gerekçesiyle geçit kurulamayacağına mı hükmedilecektir? Bu tür su yolu geçişlerinin suyun doğal akışını hiçbir şekilde etkilemeyecek hazır olarak satılan çeşitli ebatlardaki basit betonarme bir “büz” ile dahi sağlanması mümkündür. Çoğunluk görüşünde bu hususlarda bir değerlendirme yapılmamıştır. Çünkü doğal olarak üzerinde su yolu bulunmayan arazi olmaz, sulama yapılmadığı takdirde arazilerde tarım yapılamaz. Bu sebeple uygulamada böyle durumlarda Dairemizce geçit güzergahı üzerinde su yolu ile karşılaşıldığında “geçit isteyen davacının bu su yolu üzerinden kendi imkanları ile köprü kurmak suretiyle geçebileceği, geçit talebinde bulunurken zaten bu durumu kabullendiği farzedilerek” bu durumun kesintisizlik ilkesini zedelemediği öngörülmektedir....

            Mahkemece 211 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan geçit ve mecra hakkı tesisine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 744 ve 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı ve mecra kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir....

              olup, geçit hakkı güzergahı su kaynağı için yapılan beton su argı üzerinden geçecektir....

              ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukukundan alır....

                ise dere kenarında olması sebebi ile taşkın su ve sel durumunda geçit hakkı tesis edilen kısmı etkileyeceğinden uygun olmadığı kanaati belirtilmiştir....

                Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır, Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

                  UYAP Entegrasyonu