Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; Bozma gerekçesinde "…Asliye Hukuk Mahkemesine başvuruda bulun- ması üzerine, 28.12.2012 tarihinde "geçici su geçit hakkı" elde ettiği, ancak su geçit hakkına ilişkin kararın suç tarihi itibariyle hükümsüz hale" geldiğinden bahsedilmekte ise de, sözü edilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.08.2012 tarihli kararının ihtiyati tedbire ilişkin olduğu, kararda da "geçici su geçit hakkı" tesis edilmediği, geçici olarak su arkı verilmesine karar verildiği, kaldıki geçit hakkına ilişkin Türk Medeni Kanununun 747 ve 748. maddelerinde "geçici su geçit hakkı" diye bir düzenlemenin bulunmadığı dikkate alındığında, bozma gerekçesinin "......

    Mahkemece, davanın kabulüne, 288 parsel lehine 03.01.2012 tarihli bilirkişi raporunda 4. alternatif olarak belirtilen güzergahtan 295, 300 ve 301 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. TMK'nin 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir....

      Somut olaya gelince; mahkemece en uygun güzergah olduğu gerekçesiyle 1563 ve 1564 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine 5 nolu güzergah üzerinden geçit hakkı tesis edilmiş ise de; 1563 ve 1564 parsel sayılı taşınmazların ... kayıtlarının tetkikinde; 1563 parselin ... kaydında 1559 parsel lehine 6.6.2001 ve 1564 parsel lehine 20.5.2009 tarihli geçit hakkı tesis edildiğine dair şerh bulunmaktadır. 1564 parselde ise 1559 lehine 06.06.2001 tarihli geçit hakkı tesisine dair şerh olduğu görülmüştür. Ayrıca hükme esas 26.04.2013 tarihli krokide de 1563 ve 1564 parsellerin güneyinde 1563 parsel ve 1564 parsel aleyhine geçit hakkı olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece ilgili ......

        Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747 (önceki Medeni Kanunu’nun 671.) maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

          Bilindiği üzere geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Geçit hakkı kurulabilmesi için geçit ihtiyacı duyulan taşınmazın genel yola hiç veya yeteri kadar bağlantısının bulunmaması gerekmektedir. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit ihtiyacı baştan itibaren olabileceği gibi, sonradan gerçekleştirilen kadastro, imar uygulamaları veya kamulaştırma işlemi sonucu da doğabilir. 20. Mutlak geçit ihtiyacının olduğu durumlarda geçit hakkının kurulması zorunlu olmasına rağmen, nispi geçit ihtiyacının olduğu durumlarda ise geçit hakkı tesis edilip edilmeyeceği somut olaydaki durum ve şartlar dikkate alınarak hukuka ve hakkaniyete uygun bir şekilde değerlendirilmelidir....

            Mahkemece, davacıya ait taşınmazlar lehine, davalıya ait 321 parsel sayılı taşınmazdan bilirkişinin tespite ilişkin 2008/73 Değişik iş esas sayılı dosyasındaki 27.6.2008 tarihli raporunda 1. alternatif olarak gösterilen yerden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 744 ve 747. maddelerine dayanılarak açılmış geçit ve mecra irtifak hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir....

              Mahkemece, davanın kabulüne, 725 parsel lehine 12.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda 1. alternatif olarak belirtilen güzergahtan 724 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... ve davalı DSİ idaresi vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. TMK'nin 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir....

                Sunulan bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazların vasfı, irtifak hakkı tesis değerinin toplam zemin değerine oranlanması yöntemine göre bulunan geçit bedelinin tespitine yönelik yapılan hesaplamalar yerinde bulunmuş, yukarıda da belirtildiği gibi gerek geçit yolunun alanı, gerekse geçit yolu bedeli yönünden mahkemenin de kabulünde olduğu üzere bilirkişi raporunda davalılara ait taşınmazdan geçen geçit yolunun, aleyhine geçit yolu verilen parselin bölünme ve bu şekilde kullanım şekli anlamında bütünlüğünün bozulmaması da dikkate alınarak en uygun geçit yolu olduğu ve dava konusu taşınmazda tesis edilecek geçit bedeli tespitinde usule aykırı bir değerlendirme yöntemi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple ilk derece mahkemesince verilen hüküm dairemizce de uygun bulunmuş, bu sebeple davalının istinaf itirazlarının reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Mahkemece, davanın kabulüne ve davalılara ait 264 ve 286 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine 23.06.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide koordinatları belirtilen 1 numaralı alternatiften davacıya ait 273 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki su geçit hakkı istemine ilişkin davada Konya 2. Asliye Hukuk ile 2.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, geçit hakkı istemine ilişkindir. HMUK'nun 1. ve devamı maddeleri uyarınca, taşınmazın aynına ilişkin davalarda görevli mahkeme taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Dosya kapsamından, 06.12.2004 günlü dilekçe ile dava değeri 5.100.000.000 TL(5.100,00TL) olarak gösterilip dava açılmışsa da, dava taşınmaz üzerinde su geçit hakkı olarak kullanılmak suretiyle taşınmazın bir bölüme ilişkin olarak açılmıştır. Taşınmazın tamamına ilişkin bir istem bulunmamakta olup, bilirkişi raporunda dava konusu su geçit hakkı istenen bölümünün değeri 2.024,00 TL olarak saptanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu