HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı talebinde , davacı şirketin eksik işçilik bildirimi nedeni ile kurum tarafından tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davalı kurumun 24/12/2016 tarih 26101404- 1093005041- 16315272 sayılı yazı ile tebliğ edilen prim ve gecikme zammının iptalini talep etmiştir....
Öte yandan, asgari işçilik tutarı uygulaması konusunda, Kurum ünitesince yapılan ön değerlendirme aşamasında; işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının belirlenmesinde ve işverenlerce Kuruma yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasında, ihale konusu işlere ait işçilik oranları % 25 eksiltilerek uygulanmakta olup, asgari işçilik uygulamasına ilişkin ön inceleme sonucunda işin sigorta müfettişine aktarılması ve işin yürütümü için gerekli asgari işçilik miktarının sigorta müfettişince belirlenmesi aşamasında, asgari işçilik oranından % 25 indirim yapılmasına olanak bulunmadığının da yapılacak hesaplamada dikkate alınması gereklidir. Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R 1) Eksik işçilik miktarı üzerinden hesaplanan prim ve gecikme zammının davacı işverene tebliğine dair 13.07.2009 tarih ve 9105068 sayılı yazının tebliğine dair tebliğ belgesinin onaylı bir örneği, 2) Davacının tebliğ edilen prim ve gecikme cezası borcuna karşı itirazı olup olmadığı araştırılarak var ise itiraz dilekçesi, Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu kararı ile bu kararın davacıya tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin onaylı bir örneği, 3) Davacının itirazı reddedilmiş ise prim ve gecikme zammından sorumlu olmadığına dair İş Mahkemesine dava açıp açmadığına dair Kurumda bilgi ve belge var ise onaylı bir örneği, Kurumdan istenerek alınacak yanıt ve belge eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İl Özel İdaresinde çalışmış olduğunu, geçici işçilik dönemindeki çalışmasının karşılığı olan ücret, derece ve kademesinin dikkate alınarak daimi kadroya geçtikten sonra alması gereken derece ve kademe dikkate alınarak maaş intibakı yapılması ve buna göre eksik ödenen maaş ve ücretlerin ödenmesi için ... aleyhine açtığı davayı kazandığını, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olan bu davada, müvekkilinin geçici işçilik dönemi olan çalışmalarının karşılığı olan derece ve kademeleri ve çalışmaları daimi işçilik döneminde hesaba katılmadan ve maaş intibakı yapılmadan kendisine çalışmalarının karşılığı olarak eksik ücret ve maaş ödendiğini, bu intibak yapılmış olsaydı müvekkilinin hem çalışırken eksik ücret almayacağını, hem de emekli olurken bu yapılacak prime esas kazanç tespitleri ile dava öncesi bağlanan aylıktan daha yüksek bir emekli maaşı alacak olduğunu, mahkeme kararında belirtilen hususular dikkate alınarak müvekkiliyle ilgili maaş intibakının yapılması emekli olduğu tarihten...
Davanın yasal dayanığı olan 506 sayılı Kanunun "Prim Belgeleri" başlığını taşıyan 79'uncu maddesinin 12'nci fıkrasında; bu Kanunun 83'üncü maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale yoluyla yaptırılan her türlü işlerden dolayı yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının Kurumca araştırılacağı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması durumunda, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabileceği belirtilmiş; 16'ncı fıkrasında; Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasına ilişkin yöntem, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespitinde ve Kuruma yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının saptanması...
DAVA Davacı şirket temsilcisi dava dilekçesinde; 28.11.2014 tarih, 402180/AİR:02 Sayılı Müfettiş raporuna istinaden 2013/3 ve 2013/4 aylarında kişisiz ve günsüz olarak şirketlerine 160.010,22 TL resen eksik işçilik tespit edildiğini, eksik işçiliğe tekabül eden 58.403,74 TL prim borcu çıkarıldığını, Ümraniye Sosyal Güvenlik Merkezinin tebliği üzerine cezanın kaldırılması için talepte bulunulduğunu, şirketin bu talebi üzerine Kurum tarafından 12.08.2015 tarih, 11757149 sayılı Komisyon Kararı ile itirazın reddine karar verildiğini, kararın tebliği üzerine yasal süresi içerisinde kesilen prim cezasının kaldırılması için işbu davanın açıldığını, kesilen prim cezasına ilişkin bildirgelerin yasal süresi içerisinde kuruma verildiğini, 2013 yılına ilişkin yapılan incelemelerde istenilen belgelerin Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına zamanında ve eksiksiz teslim edildiğini, eksik işçilik bildiriminde bulunmadıklarını, bu nedenle firmalarına kesilen prim cezasının iptalini talep etmiştir. II....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2021 NUMARASI : 2019/332E - 2021/554K DAVA KONUSU : İş (SSK'ca Belirlenen Eksik İşçilik Prim Tutarına İtiraza KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalı SGK tarafından, 4 8110 01 01 1164075 020 21 43 sicil sayılı dosyada işlem görülen İlbade Mah. 261. Sok....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile,18.07.2007 tarih ve 2007/12 sayılı Kurum kararının iptaline,bordroda gösterilen işçiler dışında ve ikiden fazla işçinin işyerinde çalıştırılmadığının ve eksik işçilik olmadığının, ayrıca Ekim 2001-Haziran 2002 tarihleri arasında 10.01.2011 tarihli bilirkişi raporunda bildirilen sürelerde eksik bildirim yapıldığının ve buna ilişkin ek tahakkuku gereken miktarlar dışında prim, issizlik sigortası prim borcu ile gecikme zammı borcu bulunmadığının tespitine,davacının davadan sonra yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasadan faydalandırılması gerektiğine ve itirazi kayıtla yatırmış olduğu ödemelerin mahsubuna, karar verilmiştir....
Dairemiz Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrası, yasal dayanağı ortadan kalktığı için Kurumun asgari işçilik tespiti ve buna bağlı olarak prim tahakkuk ve tahsili yönüne gidemeyeceği yönünde kararlar vermiş ise de, Hukuk Genel Kurulunun yasal boşluğun Türk Medeni Kanununun 1. maddesi gereğince hâkim tarafından doldurulması gerektiğine ilişkin kararlarını dikkate alarak yasal boşluk döneminde de mevcut yasa kuralları doğrultusunda Kurumun asgari işçilik miktarını belirlemesinde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varmış ve Yargıtay içtihadı bu yönde oluşmuştur....
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında; bu Kanunun 83’üncü maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale yoluyla yaptırılan her türlü işlerden dolayı yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının Kurumca araştırılacağı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması durumunda, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabileceği belirtilmiş; 16’ncı fıkrasında; Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasına ilişkin yöntem, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespitinde ve Kuruma yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının saptanması...