Böylece davacının işe başladığı tarihte taraflar arasında imzalanan, imzalı iş sözleşmesinde belirlenen aylık ücret miktarı olan net 350 TL ücret ile yürürlükteki asgari ücret arasında orantı (1.16 katı) kurularak 29/01/2004- 04/11/2012 tarihleri arasındaki SPEK miktarları ile gerçek ücret üzerinden kuruma bildirilmesi gereken SPEK miktarları arasındaki farkın tespiti yoluna gidilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçeleriyle karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti iken talebin daraltılmasıyla sigortalılık başlangıcının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle hizmet tespiti talebi yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, sigortalılık başlangıcının tespiti yönünden ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizin 11.02.2013 tarih ve 2010/45979 Esas, 2013/4777 Karar sayılı ilamı ile davacının aynı mahkemede açmış olduğu hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılması gerekçesi ile yerel mahkemenin kararı sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verildikten sonra başka bir esasta görülmekte olan hizmet tespiti davası karara çıkarılmış ve bu karara göre de eldeki alacak davası sonuçlandırılmıştır. D) Temyiz: Bozma sonrası verilen karar yine süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. E) Gerekçe: Davacının açmış olduğu hizmet tespiti davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekçesi ile yerel mahkemenin kararı Dairemizce bozulmuştur. Mahkemece, hizmet tespiti davasının karara çıkarılmasının akabinde eldeki alacak davasının sonuçlandırdığı; Uyap'tan yapılan kontrolde hizmet tespiti davasında verilen kararın temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 10....
Yapılacak iş, bilirkişi kurulu tarafından belirlenen eksik işçilik miktarı üzerinden tahakkuk edecek prim ve gecikme zammı hesaplanarak davacının fazla ödediği miktarın tespiti ile sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Dava, davacının 15/10/2007-17/01/2008 tarihleri arasında 4.187,00-TL aylık ücretle davalı işverenlere ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 15/10/2007-17/01/2008 tarihleri arasında brüt 3.492,11-TL prime esas kazançla sigortalı olarak 92 gün süreyle davalıların kurduğu... inş.Ltd.-. ... İnş.Ltd.Şti. Adi ortaklığına ait ... sicil nolu işyerinde çalıştığının tespitine dair verilen 13/09/2013 tarih 2013/305 Esas, 2013/925 Karar sayılı kararının davalı kurum vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 2013/19544 Esas, 2014/17092 karar sayılı ilamı ile “dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ... ......
Gerekçe: Davacının hizmet süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Davacının, sigortalı hizmet süresinin tespiti için Mersin 1. İş Mahkemesinin 2003/1219 esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtığı, mahkemece verilen kararın davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından temyiz edildiği ve dosyanın temyiz aşamasında olduğu anlaşılmaktadır. Davacının davalı işyerinde çalıştığı süre ihtilaflı olduğuna göre, hizmet tespiti davası bu dava için bekletici mesele yapılmalı ve hizmet tespiti davasının sonucuna göre davacının hizmet süresi belirlenmelidir. Ardından işin esasına girilerek sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak dosya içerisinde bulunan bir kısım bordrolar hizmet cetvelindeki SPEK tutarları gözönüne alındığında davacıya ocak 2016 yılından fesih tarihine kadar asgari ücret ödendiği görünmektedir. Hizmet cetvelindeki davacının 2015 yılı ekim, kasım ve aralık ayı SPEK tutarları asgari ücretin üzerindedir. Eğer davacının temel ücreti rıza dışı düşürülmüşse bundan kaynaklanan fark ücret alacağı koşulları oluşur. Bu değerlendirmeler doğrultusunda davacı işçinin tüm çalışma dönemine ilişkin ücret bordroları davalı işverenden getirtilmeli, özellikle 2015 yılı ekim, kasım ve aralık ayı ücret bordroları temin edilerek temel ücret düşürülmüşse fark ücret alacakları hesaplanıp yeniden hüküm oluşturulmalıdır....
Gerekçe: 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2.Davacının hizmet süresi ve yıllık izin alacağı ile kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davacı bu dava ile birlikte hizmet tespiti davası da açmış, mahkemenin 24.12.2003 tarihli celsesinde tefrik kararı verilerek hizmet tespiti davası ana dosya üzerinden yürütülmüş alacak talepleri ... bir esasa kaydedilerek alacak davasında hizmet tespiti davasının sonucu beklenmiştir. Yargıtay tarafından da onanarak kesinleşen hizmet tespiti davasında, davacının 01.02.1986-30.04.1986 tarihleri arasında 90 gün çalıştığının tespitine, diğer çalışmalar kuruma bildirildiğinden o süreler yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 1986 yılında davacının Kuruma bildirilen 240 günlük çalışması bulunmaktadır....
“Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. 506 sayılı Yasa’nın 87. maddesinde; “ Bu Kanun'un işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işverenin de sorumlu olacağı ” bildirilmiştir. 506 sayılı Yasa’nın 87. maddesi ile; asıl işveren ile alt işveren arasındaki ekonomik ve mali yönden sorumluluk hukukunun sınırlarının belirlendiği, maddede geçen “ bu Kanun'un işverene yüklediği ödevler ” tanımlamasının asıl işverene, alt işverenin taraf olduğu hizmet sözleşmeleri nedeniyle açılacak hizmet tespiti davalarında pasif husumet ehliyetini amaçlamadığı anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde ifadesini bulan hizmet tespiti davaları kural olarak bu ödevi yerine getirmeyen işverene karşı açılmalıdır. Somut olayda, davalı işyerinden davacı adına bildirilen çalışma bulunmadığı, davalı işveren ve ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı tarafından davacının hizmet sözleşmesi ile çalışmadığı iddiası ile menfi hizmet tespiti davası açtığı savunulduğu ve bu yönde dava açıldığı anlaşıldığından, bahsi geçen hizmet tespiti dava dosyasının belirlenip, eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....