Buna göre, maddenin 1/(b) bendinde sayılan istisnalara girmemesi koşuluyla hizmet akdi karşılığı elde edilen gelirlerden sigorta primi kesilmesi asıldır....
Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili, davacının 1999 yılı Nisan ayı ile 2015 yılı Mart ayında emekli olana kadar davalı iş yerinde boyacı ustası olarak aralıksız çalıştığını, ancak eksik bildirimlerinin bulunduğunu, hizmet akdine dayalı eksik çalışmalarının tespitini talep ve dava etmiştir. II....
Fer'i müdahil vekili istinaf başvurusunda; davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, hizmet tespiti davasının yöntemince incelenmediğini ileri sürmüş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Davalı vekili ve fer'i müdahil vekilinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine" karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer'i müdahil SGK Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1.Fer'i müdahil SGK Başkanlığı vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın bozulmasını istemiştir. 2.Davalı Bakanlık vekili; istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir. 2....
İş Mahkemesinin 2014/2445 E. 2017/13 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalıya ait işyerinde çalışırken kuruma bildirilen SPEK dışında ek, 2009/06 ayda 140,00 TL, 2009/7 ayda 139,44 TL, 2009/9 ayda 472,24 TL, 2009/10 ayda 568,56 TL, 2009/11 ayda 278,22 TL, 2010/01 ayda 410,64 TL, 2010/02 ayda 290,56 TL, 2010/3 ayda 362,48 TL, 2010/4 ayda 357,89 TL, 2010/5 ayda 181,48 TL, 2010/6 ayda 556,31 TL. 2010/7 ayda 580,64 TL Net SPEK bulunduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. E)Temyiz : Davacı vekili davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, Davalı işveren vekili ise verilen kararın bozulmasını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek temyiz etmişlerdir....
-TL'lik rakam hesaba katılarak ve yanlış değerlendirme ile SPEK farkı oluştuğu iddiasıyla dava konusu para cezasına karar verdiği, ancak dosyaya ibraz edilen ve yukarıda değinilen davacının çalışanlarıyla imzaladığı hizmet sözleşmeleri, çalışanlara yapılan ödeme dekontları, iş yapılan okula kesilen faturalar, yapılan yazışmalar ve sair belgelerden, davacının çalışanlarına hizmet sözleşmelerinde yazan meblağda ödeme yapıldığı ve bu rakama tekabül eden meblağda davalı kuruma prim, spek,...vs. her türlü ödemelerin yapıldığı, davacının eksik işçi bildirme, çalışan işçiyle ilgili geç bildirimde bulunma, spek farkı oluşacak şekilde eksik meblağda bildirimde bulunmasının söz konusu olmadığı, davacının, davalı idarenin iddia ettiği şekilde hizmet verilen okulla imzalanan sözleşmede belirlenen meblağda çalışanlarına ücret ödemesinin söz konusu olmadığı, bu ücretin hizmet sunulan okul tarafından davacıya ödendiği, davacının bu meblağın bir bölümünü maaş olarak, bir kısmını da sgk primi, yol ve yemek...
Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiğini, davacı davasını kanıtlayabilecek yeterli bir delil göstermediğini, sadece tanık beyanlarına yer verildiğini, mahkemece eksik inceleme neticesinde hüküm kurulduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını, davanın reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Hizmet tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca; 506 sayılı Kanunun 79. ile, 5510 sayılı Kanunun 86. maddeleri olup, yasa hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadı gereğidir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2021 NUMARASI : 2020/411 2021/71 DAVA KONUSU : Spek Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2020 NUMARASI : 2017/1 2020/204 DAVA KONUSU : Spek tespiti KARAR : Taraflar arasındaki spek tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalı şirkette 20/09/2000- 15/11/2011 tarihleri arası genel müdür / satın alma müdürü olarak çalıştığını, sigorta primlerinin SGK'na gerçek ücret üzerinden yatırılmadığını, son aldığı net ücretin 5.177,40 TL olduğunu, bu nedenle çalıştığı dönemlerde sigorta primine esas kazancının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 24/04/2017 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesinde konu edilen her bir dönem itibarıyla davacının tespitini istediği gerçek ücret tutarını açıklayıp, buna göre tespit yapılmasını istemiştir....
Ticari temsilci ve tacir vekilin temsil yetkilerinin sona ermesine ilişkin EBK md. 456, TBK md. 554 hükümlerinde, taraflar arasında hizmet, ortaklık veya vekâlet sözleşmelerinin olabileceği, ancak bunun sınırlı olmadığı, taraflar arasında başkaca hukuki ilişkilerin de bulunabileceği öngörülmektedir. İş Yasası ve 5510 sayılı Yasa'da “hizmet akdinin” tanımı yapılmamış olup, Borçlar Kanunu'nda hizmet akdinin tanımı; “hizmet akdi bir mukaveledir ki onunla işçi, muayyen veya gayrimuayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeyi taahhüt eder.” şeklinde yapılmıştır. Bu tanıma göre hizmet akdinin unsurları, ücret, zaman ve bağımlılık koşuludur. Ancak 5510 s. kanun dikkate alındığında, “ücretin” sigortalı sayılmanın koşulu olmadığı, “zaman” ve “bağımlılık” unsurlarının sigortalılık için yeterli olduğu anlaşılmaktadır. Bağımlılık, sigortalının, kendisine verilen işi işverenin emir ve talimatı altında yapmasıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalı Kurumun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik İş Müfettişleri tarafından düzenlenen 13.02.2015 tarih ve AŞA/01 sayılı müfettiş raporuna istinaden isimleri verilen çalışanlar adına belirtilen SPEK tutarları üzerinden Aylık Prim ve Hizmet belgesi düzenlenmesi istemli 08.05.2018 tarih ve 3942946 sayılı iptal edilmesinin gerekip gerekmediğidir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanunun 86/7. maddesi hükümleridir. 3....