Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tevliyete ehil vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilebilmesi için öncelikle istemde bulunanın vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfıyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davaya konu .... İbrahime ... Vakfına ait vakfiyede tevliyetin evladın esen, ekber, aslah ve erşedine bırakılmış olduğu, dava konusu vakıfla davacının soybağının annesi ....'dan geldiği, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin ...Karar sayılı ilamı ile davacının annesi...'ın vakıf evladı olduğunun tespitine karar verildiği,.... Asliye Hukuk Mahkemesinin ....Karar sayılı ilamı ile de davacının galleye müstehak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 6100 sayılı HMK'nun 374 ve devamı maddeleri kapsamında yargılamanın iadesi yoluyla soybağının reddi ve çocuk tarafından açılıp ve birleştirme kararı verilen dosyada davacı Tuğçe'nin babasının ... olduğunun tespiti istemine dair babalık davasıdır. Mahkemece, yargılamanın iadesi talebi kabul edilerek.....tarafından verilen hak ihlali kararı doğrultusunda soybağına dair iddialar konusunda ... Kurumu ...i'nden rapor alınmış ve ...’un, .... için biyolojik babalığının reddedilmediği, babalık indeksi 1077779153177,64 olarak hesaplanarak ...’un %99,99 İhtimalle ..... biyolojik babası olabileceği tespit edilmiştir. Yargılamanın iadesine konu ... 3....

      Davacının dava dilekçesi ve yargılama aşamalarındaki beyanlarında, söz konusu olayı öğrendikten sonra hemen bu davayı açtığını ileri sürdüğü, dosyada bu iddianın aksi yönünde herhangi bir delil bulunmadığı gibi mahkemece gecikmeyi haklı kılan bir sebebin olup olmadığına dair bir araştırma da yapılmadığından; davacının soybağının reddi istemine ilişkin açtığı davada, gerçek babasının Niyazi olmadığını hangi tarihte öğrendiğinin ve gecikmeyi haklı kılan bir sebebin bulunup bulunmadığının tespiti hususunda yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, soybağının reddine karar verilmesi istenilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı ... ile evliliği devam ederken fiilen ayrı yaşadıkları dönemde 09/03/2001 tarihinde doğan ...'ın davacının nüfusuna yazıldığını, ...’ın gerçek babasının davacı olmadığını ileri sürerek soybağının reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

          Somut olayda dava, baba olduğunu iddia eden kişi tarafından açılan babalığın tespiti davasıdır. TMK'nin 301. maddesi uyarınca babalığın tespiti davası ancak anne veya çocuk tarafından açılabileceğinden, davacı babalık davası açamayacaksa da; babalığın tespiti talebi tanımanın tespiti istemini de içerdiğinden, davacı, çocuğun babası olduğunu ileri sürerek mahkemeye yazılı olarak başvurduğuna göre, bu başvurunun mahkemeye yapılmış "tanıma" başvurusu olarak değerlendirilip bu çerçevede hüküm kurulması gerekirken, bu yön nazara alınmadan hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Sonuç olarak;Yukarıda gösterilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi nedeniyle HMK. 353/1- a-6 anlamında tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığından ve bu delillerin değerlendirildiğinden söz edilemez....

          Soybağının düzenlenmesine yönelik davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemeleri olduğundan mahkememizin görevsizliğine" dair karar verilmiştir. Bolu 1....

          esasına girilip, iddia doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, soğbağının tespiti yönünden gerekli DNA incelemesi de yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın hakdüşürücü süreden reddi doğru görülmemiştir....

          İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ Mahkemece duruşma yapılmaksızın tensipten sonra " Davanın konusu Soybağının reddi, babalığın tespiti davasıdır. Soybağının tespiti davası için soybağının reddi davasının görülmüş olması gerekir. TMK 295/ son maddesindeki düzenleme gereği; bir başka erkekle soybağı bulunan çocuğun bu soybağı usulünce ret edilmeden babalık davasının dinlenme olanağı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Soybağının reddi incelenmesinde TMK 289/2 maddesi "Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır. Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar." şeklinde olduğu ve davacının 01/01/1973 doğumlu olduğu nazara alınarak soybağının reddi davasının hak düşürücü süre yönünden usulden reddine, babalığın tespiti davası yönünden görülebilirlik şartı yerine gelmediğinden" gerekçesiyle davanın usulden dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

          yönünden ise, soybağının olamayacağı tartışmasızdır. Baba olduğu iddia edilen ... yönünden ise, ...'nin ...'nin annesi olduğunun tespiti halinde adı geçenler yönünden soybağı hakim hükmüyle değil Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca evlilik ile kurulmuş olacaktır. Dava dilekçesindeki iddiaların kabulü halinde, baba olduğu iddia edilen ... yönünden soybağı ilişkisi ...'nin anne olduğunun tespiti halinde yasa gereği kendiliğinden gerçekleştiğinden bu halde de soybağı davasından sözedilemez. Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları dava açması süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğu açıktır. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Dava, gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek annesi ve babası yerine, .... ve ... nüfusuna onların çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen ...'...

            Anne olduğu iddia edilen ... yönünden ise, soybağının olamayacağı tartışmasızdır. Baba olduğu iddia edilen ... yönünden ise, ....'ın ...'nın anası olduğunun tespiti halinde adı geçenler yönünden soybağı hakim hükmüyle değil Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca evlilik ile kurulmuş olacaktır. Davadaki iddiaların kabulü halinde, baba olduğu iddia edilen ... yönünden soybağı ilişkisi ...'ın ana olduğunun tespiti halinde yasa gereği kendiliğinden gerçekleştiğinden bu halde de soybağı davasından sözedilemez. Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları dava açması süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğu açıktır. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir....

              UYAP Entegrasyonu