in evlat edinilmesinde ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiş, mahkemece, davalı anne yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden ise... ile çocuk arasında soybağı kurulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, küçüğün gelecekte evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağı ileri sürülerek TMK’nun 311. maddesindeki sebepler ile anne ve babanın evlat edinmede rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 30.04.2015 doğumlu ...'in anne ...ile...'nın evlilik dışı birlikteliğinden doğduğu, eldeki davanın çocuğun doğumundan altmış iki gün sonra açıldığı, davalı babanın karar tarihinden sonra 13.07.2016 tarihinde çocuğu tanıma senedi ile tanıması neticesinde çocuk ile arasında soybağı kurulmuş olduğu anlaşılmıştır....
Davanın bu haliyle kabul edilmesi halinde söz konusu çocuğun nüfusta babası gözüken kişi ile soybağı iptal edileceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır. Soybağı hukuku ile ilgili davalar 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanunun 4. maddesinde gösterilen davalardan olup, TMK'nın 282 vd. maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgili olan bu davanın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... ...Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/03/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, evlilik dışı dünyaya gelen ve baba ile soybağı 27.10.2015 tarihinde tanıma (TMK.md.295) ile kurulmuş küçüğün annesinin yaşının küçük olması nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 337. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması istemine ilişkindir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince velayetin küçüğü tanıyan babaya verilip verilmeyeceği öncelikle değerlendirilmesi gereken bir konu olup, velayet hususunun değerlendirilmesi aile mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Aile Mahkemesince çocuk, anasının evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı tanıma (TMK.md.295) ile kurulmuştur. Anne ve babanın yaşı küçük olup, çocuğun velisi yoktur....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, evlilik dışı dünyaya gelen ve baba ile soybağı 09.03.2016 tarihinde tanıma (TMK.md.295) ile kurulmuş küçüğün annesinin yaşının küçük olması nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 337. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması istemine ilişkindir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince velayetin küçüğü tanıyan babaya verilip verilmeyeceği öncelikle değerlendirilmesi gereken bir konu olup velayet hususunun değerlendirilmesi aile mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise çocuk, anasının evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı tanıma (TMK.md.295) ile kurulmuştur. Anne ve babanın yaşı küçük olup, çocuğun velisi yoktur....
Evlilik haricinde dünyaya gelen çocuğun, baba ile soybağı tesis edilmedikçe annenin babası hanesine ve annenin bekarlık soyadı ile ve annenin bildireceği baba adı ile tescil edileceğinde duraksama yoktur. Gerçekleşen bu hukuki ve fiili durum karşısında davanın soybağı ile ilgisi olmadığı, bir soybağı tesis etmeye yönelik bulunmadığı ve varolan bir soybağını ortadan kaldırılmayı amaçlamadığı; evlilik dışı çocuğun annenin baba hanesine annenin bildirdiği baba adı ile tescil istemine ilişkin olduğu görülmektedir. Bu hali ile dava nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine dayalı kayıt düzeltme niteliğindedir. O halde işin esasının incelenmesi gerekirken yukarıda gerçekleşen hukuki ve fiili duruma aykırı olarak soybağı ile ilgili olduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacılar ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacılar yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacıların ...... evlatlarından ... (1884-1963) üzerinden vakfeden ile soybağı kurmaya çalıştıkları, davacı ...'in eşi, diğer davacıların annesi ... ...... evladı olmayan......ın çocuğu iken teyzesi ... tarafından tek başına evlat edinilmiştir. Evlat edinen ......'in eşi ... evlat edinme işleminden önce 1972 yılında vefat etmiş olup, adı geçenin ...... evladı olan......'in torunu olduğu hususları tespit edilmiştir. ...... hukukunda, miras hükümlerinden farklı olarak evlenme veya evlat edinme yolu ile -vakfiyede bu yönde açık bir düzenleme olmaması kaydıyla- vakfeden ile soybağı kurulması imkanı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soybağı ve Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine dayalı gerçek dışı beyana dayalı ana adı kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Annenin çocuğu ben doğurmadım iddiası kayıt düzeltilmesine ilişkin olup gerçek dışı ana kaydının düzeltilmesi bir soybağı davası ile değil de, nüfus kaydının düzeltilmesi davası sonucunda alınacak hükümle sağlanır. Açıklanan nedenlerle davaya bakma görevi Yüksek Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait ise de, 18. Hukuk Dairesince 07.05.2009 tarihinde görevsizlik kararı verildiğinden, görevli dairenin saptanması açısından dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.09.06.2010(Çrş)...
Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, baba ile arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı kurulabilir. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulur ve tesisi için herhangi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir....
Dar anlamda soybağı ise sadece çocuklar ile ana ve babaları arasındaki bağlantıyı, başka bir deyişle çocuğun ana ve babasına bağını ifade eder ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun aile hukuku kitabında düzenlenmiş olan soybağı da bu dar anlamdaki soybağıdır. Türk Medeni Kanunu’nun soybağına ilişkin 282. maddesi düzenlemesi dikkate alındığında, soybağının kurulmasında ya çocuk ile ana ve babası arasında kan bağının bulunmasını ya da evlat edinme ilişkisinin kurulmasının arandığı görülmektedir. Bu açıdan Türk Medeni Kanunu düzenlemesi çerçevesinde kan bağına dayanan soybağı, yani çocukla biyolojik ana ve babası arasındaki soybağı ve evlat edinme ilişkisi yoluyla kurulan soybağı ayırımını yapmak mümkündür (Dural/Öğüz/Gümüş, Türk Özel Hukuku, Cilt 3, Aile Hukuku, İstanbul 2008, s.242). TMK’nın 282. maddesi hükmü soybağının kurulmasına ilişkin genel esasları düzenlemiştir. Düzenleme uyarınca ana ile çocuk arasındaki soybağının doğum ile kurulacağı ifade edilmiştir (m. 282/1)....