Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “Müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptali ve tescil davaları”, “Kadastro Kanunun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, “Tapu kaydında yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar”dır. Somut olayda dava, mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil istemli bir dava olup, kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “Müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptali ve tescil davaları”, “Kadastro Kanununun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, “Tapu kaydında yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar”dır. Somut olayda dava, asliye hukuk mahkemesinde açılmış bulunan "Elatmanın önlenmesi" istemli bir dava olup, uygulama kadastrosunun kapsam ve niteliği gereği, kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan olmayıp, görevli mahkeme, davanın 04.01.2016 tarihinde açıldığı da dikkate alınarak asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptali ve tescil davaları”, “Kadastro Kanununun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, “Tapu kaydında yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar”dır. Somut olayda dava, sulh hukuk mahkemesinde açılmış bulunan "elatmanın önlenmesi" istemli bir dava olup, uygulama kadastrosunun kapsam ve niteliği gereği, kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan olmayıp, görevli mahkeme, davanın 28.04.2009 tarihinde açıldığı da dikkate alınarak sulh hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/09/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
nun dilekçesi ve beyanlarının tutanağa geçilmediğini, tutanakta "dilekçenin uygun görülmeyip kabul edilmemesi" olarak açıkça yazıldığını, şirket hissedarı olmayan şahısların tutanakta imza attığını, müvekkilinin şirketin haklarının şirket müdürünce engellendiğini, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 21.05.2024 tarihli davet ilanıyla şirket sermayesinin 560,00 TL' den 137.500,00 TL.ye artırılması ve şirket merkez adresinin değiştirilmesi gündemiyle çağrı yapılıp, 07.06.2024 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapılacağının ilan edildiğini, bu toplantıda müvekkili şirketin haklarının diğer hissedar tarafından engellenmemesi için denetmen ya da kayyım görevlendirilmesi gerektiğini, aksi halde müvekkilinin önceden olduğu gibi yine mağdur edileceğini ve yıllar süren yargılamalarla haklarını aramak zorunda bırakılacağını bildirmiş, davalı ... San. Ve Tic. Ltd. Şti.'...
Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “Müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptali ve tescil davaları”, “Kadastro Kanunun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, “Tapu kaydında yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar” dır. Somut olayda dava, mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil istemli bir dava olup, kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme, ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptali ve tescil davaları”, “Kadastro Kanununun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, “Tapu kaydında yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar”dır. Somut olayda dava, asliye hukuk mahkemesinde açılmış bulunan "elatmanın önlenmesi" istemli bir dava olup, uygulama kadastrosunun kapsam ve niteliği gereği, kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan olmayıp, görevli mahkeme, davanın 13/01/2015 tarihinde açıldığı da dikkate alınarak Asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan "Müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptali ve tescil davaları", "Kadastro Kanununun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar", "Tapu kaydında yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile "3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar"dır. Somut olayda dava, asliye hukuk mahkemesinde açılmış bulunan "Elatmanın önlenmesi" istemli bir dava olup, uygulama kadastrosunun kapsam ve niteliği gereği, kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan olmayıp, görevli mahkeme, davanın 13/01/2015 tarihinde açıldığı da dikkate alınarak asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2022 NUMARASI : 2022/41 ESAS - 2022/181 KARAR DAVA KONUSU : NÜFUS (AD VE SOYADI DÜZELTİLMESİ İSTEMLİ) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 Bade Butik adlı mağazayı işlettiğini, müvekkilinin daha önce Garanti Bankası Trabzon Meydan Şubesinde çalışmakta iken birtakım olumsuz durumlar yaşandığını, isminin medyada olumsuz yansıdığını, müvekkilinin daha önce de soyadını değiştirmek için dava açtığını, bu davanın Trabzon 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2019/10 esas numarasına kayden görüldüğünü, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, kararın daha sonra Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk dairesinin 14/07/2020 tarih 2020/271 esas 2020/279 Karar sayılı ilamı kaldırıldığını, müvekkilinin Trabzon 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ana-Baba Adının Düzeltilmesi, Değiştirilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin murisi ...'ın annesi ...'ın nüfus kayıtlarında ... olarak görünen anne adının, Rabia olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ana-baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenmiş; mahkemece, taraflar çağrılıp beyanları alınmadan dosya üzerinden davanın reddine karar verilmiştir. 1-HMK'nun hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur....