Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, bazı akrabaları ile sorunlar yaşadığını ve soyadı benzerliği nedeniyle sürekli rahatsız edildiğini ileri sürerek “....” olan soyadının “....” olarak değiştirilmesini istemiş; mahkemece, daha önce isim değişikliği talebinde soyadının değiştirilmesini istemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre adın değiştirilmesi haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir....
Davacıların talebine konu soyadı değişikliği de, hukuki niteliği itibariyle TMK'nın 27. maddesinde bahsi geçen haklı nedenle ad değişikliği davasıdır ve bu dava türü HMK'nun 383/2-a-2 maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayılır. Buna göre çekişmesiz yargı niteliğinde olan haklı nedenle adın değiştirilmesi davasının sulh hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Gaziosmanpaşa 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 19.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının talebine konu soyadı değişikliği de, hukuki niteliği itibariyle TMK'nın 27. maddesinde bahsi geçen haklı nedenle ad değişikliği davasıdır ve bu dava türü HMK'nun 383/2-a-2 maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayılır. Buna göre çekişmesiz yargı niteliğinde olan haklı nedenle adın değiştirilmesi davasının sulh hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Gaziosmanpaşa 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 19.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının talebine konu soyadı değişikliği de, hukuki niteliği itibariyle TMK'nın 27. maddesinde bahsi geçen haklı nedenle ad değişikliği davasıdır ve bu dava türü HMK'nun 383/2-a-2 maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayılır. Buna göre çekişmesiz yargı niteliğinde olan haklı nedenle adın değiştirilmesi davasının sulh hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından çoğunluğun davacının babası tarafından dava açmak suretiyle yapılmış bir soyadı düzeltmesi bulunduğu takdirde davanın reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyorum. Bu halde mahkemenin soyadı değişikliği davasını kabul etmesi gerektiği görüşündeyim....
D… ….. ile evli olduğu anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 187. maddesinde "Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır, ancak evlenme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir" hükmü yer almaktadır. Somut olayda davacı 06.06.1984 tarihinde Alman uyruklu J… ….. D… ….. ile evlendiğine ve bu evliliğin yasal olarak sona erdiğini gösteren bilgi ve belge olmadığına göre, mahkemece davanın reddine karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 06.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından çoğunluğun davacının reşit olmadığı dönemde babası tarafından açılan dava sonucu yapılmış bir soyadı düzeltimi bulunduğu takdirde davanın reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyoruz. Bu halde mahkemenin soyadı değişikliği davasını kabul etmesi gerektiği görüşündeyiz....
doğrultusunda boşanmış eşlerden velayet hakkına sahip olan eşin velayet hakkı kapsamında soyadı değişikliği davası açılabileceğinin belirtildiğini, bu sebeple adın değişmesi ile birlikte kişisel durumun değişmemesi de sabit olduğundan velayet hakkına sahip kişinin tek başına, küçüğün isminin değiştirilmesi için dava açma yetkisine sahip olduğunun açık olduğunu; bu noktada Adın değiştirilmesinin, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebileceğini, velayet sahibinin tek başına soyadı değişikliği davası açabilmekteyse velayet sahibi annenin tek başına isim değişikliği davası açabileceğinin kabul edilmesi gerekmekte olduğunu, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi gereğince haklı sebep olgusunun tanık delili aracığıyla ispatlandığını; kanunun öngördüğü tek şart olan Haklı Sebep Olgusunun varlığının izah edildiğini ileri sürerek; istinaf başvurusunun kabulüne, kararının İstinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda davalarının kabulüne karar verilmesini talep...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı Nüfus Müdürlüğü Temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; dosyada soyadı değisikliği ile yaş değişikliği talebinin olduğunu, kararda ıse kismen kabul edilerek sadece soyadı değişikliği olduğunu, yaş tashihinin red olduğunu, nüfusta 1959 olarak kaydedildiğini oysa doğrusunun 1694 olduğunu, yanlışın nufus müdürlügünün hatasından kaynaklandığını, bu karara itiraz ve istinaf ettiğini, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli)|Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) istemine ilişkindir....
İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından çoğunluğun davacının reşit olmadığı dönemde babası tarafından açılan dava sonucu yapılmış bir soyadı düzeltimi bulunduğu takdirde davanın reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyorum. Bu halde mahkemenin soyadı değişikliği davasını kabulü yönündeki hükmünün onanması gerektiği görüşündeyim....