CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının Anamur İlçesi Karalarbahşiş Mahallesi 537, 538, 539 ve 540 parsel sayılı taşınmazların malik hanesinde yer alan ve farklı hisselere sahip "Hasan KILINÇ:Mustafa oğlu" olarak yer alan kaydın "Hasan KILIÇ: Hasan oğlu" şeklinde ; "Hasan KILIÇ:Hasan oğlu" olarak yer alan kaydın ise "Hasan KILINÇ:Mustafa oğlu" şeklinde düzeltilmesini talep ettiğini, Tapuda İsim Tashihi davalarında dikkat edilmesi gereken en önemli hususun, mahkemece düzeltme yapılırken mülkiyet nakline sebep olunmaması gerektiğini, bu hususun Yargıtay'ın yerleşik içtihatları ilede benimsenmiş olduğunu, davacının talebinin tapu kaydının mülkiyet hanesinde yer alan ismin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesinden ziyade talebin bizzat mülkiyet nakline ilişkin olduğunun anlaşıldığından davacının talep sonucunun tapuda isim tashihi davası olarak görülemeyeceğinden davacının davasının reddine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/121 Esas 2015/164 Karar sayılı ilamının incelenmesinde, Şikayetçi ...’ın murisi adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine yaptığı başvurunun, mahkemece taşınmazların .... adına kayıtlı oldukları, şikayetçinin babasının soy isminin .... olduğu gerekçesi husumet yokluğundan reddedildiği, bu kez şikayetçinin tapuda babasının (murisinin) soy isminin tashih edildiğini ileri sürerek yeniden icra mahkemesine yaptığı başvuruda taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını istediği görülmüştür. Dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddi kararı ancak ilişkin olduğu dava şartının yokluğu hakkında kesin hüküm teşkil eder; davanın esası hakkında maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. (Prof. Dr....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 27.1.2004 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim ve soy isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1- Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Tapu Sicil Tüzüğünün "Mülkiyet Hakkının Tescili" üst başlığını taşıyan 25.maddesi malike ait kimlik bilgilerinden hangilerinin tapu siciline yansıtılacağını belirtmiş olup bunlar malikin adı, soyadı ve baba adından ibarettir. Görüldüğü üzere mülkiyete ait sicilde malikin doğum tarihinin yazılması zorunlu sayılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki isim tashihine ilişkin davada ... 13. Asliye Hukuk ve ... 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava soyisim tashihi istemine ilişkindir. ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı vekili her ne kadar boşanma sonrası eski eşin soyismini kullandığı, artık eski eşin soyismini kullanmasında menfaati olmadığından bahisle soyadı tashihi talep etmiş ise de; boşanma ile davacının eski eşin soyismini kullanmasına aile mahkemesince karar verildiğinden, davaya aile mahkemesince bakılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. .... 2. Aile Mahkemesi tarafından ise, dava TMK'nın 27 ve 5490 sayılı Kanunun 7/1-c,35,36. maddelerinden kaynaklanan nüfus kaydında soyadın düzeltilmesi davasıdır. Aile mahkemesi özel mahkemedir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, dosya içine celbedilen dava konusu parselin tapulama tutanağının edinme hanesinde; taşınmazın 73 ve 74 parseller ile bir bütün halinde iken ... oğlu ... adına vergi kaydı bulunduğu, taşınmazı 30 yıldan fazla zilyet ettiği ve 1940 yılında 64, 73 ve 74 parsellere ifraz ettiği, taşınmazları bu şekilde kullanmakte iken vergi kaydının güney hududu mera okuduğundan miktar fazlasının Hazineye tescil edildiği, bu parselin ise vergi kaydı gereğince ölü ... oğlu ... adına 18.04.1979 tarihinde tespit edildiği belirtilmiştir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu nedenle de kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Somut olayda; dava konusu 182 sayılı parsel 24.10.1052 tarihinde tapulama tutanağına göre 2510 sayılı Kanuna göre verilen Nisan 1943 tarih 67 sayılı tapu kaydına göre Osman oğlu Hamit Toprak adına tespit ve tescil edilmiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak ...; davacının murisi babası....'...
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın tapulama tutanağı incelendiğinde; ... ...'ın ihya ettiği taşınmazı 1942 yılında satın alan “... oğlu 1927 doğumlu ... ...” ve “... oğlu 1319 doğumlu ... ...” adına 1/2 paylı olarak tespit edildiği ve tespitin bu şekilde kesinleşip tapu oluştuğu anlaşılmıştır. Ancak davacının murisi ...'nin Haymana Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/637-463 sayılı dosyası ile 1019 parsel sayılı taşınmazda paydaş görünen “... oğlu ... ...” kaydının “... ... oğlu ...” olarak düzeltilmesini talep etmiş, dava kabul ile neticelenmiştir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de nüfus müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Dava konusu taşınmazların imar öncesi dayanağı olan 45 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında "...tarih 65 no'lu tapu kaydına istinaden "..." adına 1620/2880 pay olarak tescilin yapıldığı kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen davacının murisinin ise 5.11.1934 doğumlu olup 14.3.1971 tarihinde vefat ettiği, davacının murisi ile tapu kayıt maliki olan şahsın aynı kişi olmadığı subuta ermekle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekmiştir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Mahkeme tarafından yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir. Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup araştırılmamıştır. Mahkemece düzeltilmesi istenen kimlik bilgisine sahip bir başka kişi bulunup bulunmadığı nüfus müdürlüğünden sorulmalı, aynı kimlik bilgisine sahip kişi var ise bu kişi, taşınmazı ve müşterek maliklerini bilen tanıklar dinlenmeli, tüm deliller toplandıktan sonra gerekirse taşınmazlar başında keşif yapılarak sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır....