Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak davacı ...’ın maddi tazminat isteminin eksik araştırma ve inceleme ile reddolunduğu görülmektedir. Dava nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin ... değerinin belirlenen tazminattan düşürülmesi gerektiği Yargıtay'ın oturmuş yerleşmiş, görüşlerindendir. Bu bakımdan, davanın niteliği göz önünde tutularak öncelikle hak sahiplerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ... kazası nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması, gelir bağlanmış ise, bildirilen miktarın, tazminattan düşülmesi, gelir bağlanmamış ise bu yön, hak sahibinin tazminat hakkını doğrudan etkileyeceğinden hak sahibine; gelir bağlanması için Sosyal Sigortalar Kurumuna başvuruda bulunması ve isteminin reddi halinde de aynı nedenle dava açmak üzere önel verilmesinde yasal zorunluluk olduğu açıktır....

    İş Mahkemesinin 30.06.2015 tarihli ve 2015/318 E., 2015/283 K. sayılı kararı ile; maluliyet sebebi ile maaş bağlanması konusunda ilgili kurumun Sosyal Güvenlik Kurumu olduğu, emekliliğe ilişkin taleplerde doğal olarak Sosyal Güvenlik Kurumunun hukuki yararı olduğu ve taraf sıfatını taşıdığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ile vatandaş arasında kurulan sigortalılık ilişkisinde kamusal gücün ağır basması durumu olmadığı, davanın idare hukuku esaslarına göre değil birey ile kurumun eşitliği çerçevesinde idarenin üstün kamusal gücü kullanmadan işlemlerin yürütülmesi prensibince özel hukuk hükümlerine göre görülerek karara bağlanması gerektiği,. 5510 sayılı Kanun'un 47. maddesi gereği de görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğu belirtilerek direnme kararı verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi: 10. Direnme kararı süresi içinde davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. II. UYUŞMAZLIK: 11....

      Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 68/VI. maddesi hükmüne göre, babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir. Öte yandan, 506 Sayılı Yasaya 02.07.2005 tarih ve 5386 sayılı Yasayla eklenen geçici 91.madde hükmü, kız çocuklarına 06.08.2003 tarihinden önce bağlanan gelir ve aylıkların kendi çalışmaları dışında sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaları halinde kesilmeyeceği yönündedir. 506 sayılı Yasaya eklenen geçici 91. maddesi 506 sayılı Yasa'nın 68. maddesini yürürlükten kaldırmamıştır. 06.08.2003 tarihinden önce de yasal engel nedeniyle kız çocuklarına her iki aylığın bağlanması mümkün değildir. Geçici 91. maddede sözü edilen gelir ve aylıklar daha önce yasal engel bulunmaması nedeniyle iki ayrı sosyal güvenlik yasası kapsamında bağlanan aylıklardır....

        Davanın yasal dayanağını oluşturan mevzuat incelendiğinde; 4956 sayılı Yasa, 08.08.2001 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş ve bu kez 1479 sayılı Yasanın 45/c maddesi "yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Yasa ile diğer sosyal güvenlik Yasaları kapsamında çalışmayan, bu yasalar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine %25'i," oranında aylık bağlanır şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 46/2 maddesine, "Ancak, evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olan ödenir." hükmü getirilmiştir. 4956 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen Ek madde 3'e göre 2926 sayılı Yasa kapsamında olanlar bakımından 1479 sayılı Yasa hükümleri uygulanacaktır....

          Ancak sosyal güvenlik hakkının kullanımı kanun ile sınırlanmış ve belirli koşulların varlığına bağlanmıştır. Sigortalının ölümü ile birlikte sosyal güvenlik hakları koruma altına alınan hak sahiplerinin de ölüm sigortasından yararlanabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirli sınırlamalar getirilmiştir....

            Kabule göre de, faizin başlangıç tarihinin belirlenmesinde, aylıkların bağlanması için Kuruma tanınan 1479 sayılı Yasanın 65. maddesindeki 3 aylık işlem süresinin varlığı karşısında; Kurumun, yaşlılık aylığı tahsis tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonundan ve her bir aylık için aylığa hak kazanılan tarihten itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışmaya ilişkin hükümlerinin uygulanacağı bildirilmiştir....

                İLGİLİ MEVZUAT: 442 sayılı Köy Kanunu'nun 74. maddesinin dördüncü fıkrasında, geçici köy korucularının (maddede geçen "geçici köy korucusu" ibaresi 03/10/2016 tarihli ve 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 8. maddesiyle "güvenlik korucusu" olarak değiştirilmiştir) görevde bulundukları süre içinde yaralanmaları, engelli hale gelmeleri veya ölmeleri halinde 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'un "Aylık bağlanması" başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasında, "Bu Kanun kapsamına girenlerden; a) Engelli hâle gelerek bağlı oldukları sosyal güvenlik mevzuatına göre emekliye sevk edilenlere görev malullüğü aylığı bağlanır. b) Emekli aylığı almakta iken engelli hâle gelenlerin almakta oldukları aylıkları görev malullüğü aylığına dönüştürülür. c) Ölenlerin kendilerine bağlanması gereken görev malullüğü aylığı, dul ve yetimlerine intikal ettirilir....

                  Uyuşmazlık tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasanın 79. maddesiyle değişik 3201 sayılı Yasanın 3. maddesi, “Bu Kanunun 1. maddesinde belirtilenler ile, yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa, Sosyal Güvenlik Kurumuna, Türkiye’de çalışması varsa, en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar. Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanların borçlanma işlemleri aylık aldıkları sosyal güvenlik kuruluşunca yapılır” hükmünü içermektedir. Somut olayda, en son Türkiye’de 4/I-a kapsamında çalışmaları bulunmakla birlikte, davacıya 01.07.2009 tarihinden itibaren 4/I-c maddesi kapsamında kısmi sözleşme aylığı bağlandığından, 3201 sayılı Yasanın 3. maddesinin 2....

                    Bu kabul ise sosyal koruma, dayanışma, sosyal denkleştirme ve zorunluluk ilkelerine dayanan sosyal sigortaların yanı sıra bireyin onuru ile kişiliğinin geliştirilmesi için kaçınılmaz ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasını esas alan sosyal güvenlik hukukunun ilkelerine uygundur." gerekçesiyle inceleme yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir. 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, sahte sigortalılık nedeni ile iptal olunan hizmetlerin tespiti ve istemine aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3....

                      UYAP Entegrasyonu