Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,20 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. M/K...

    Asliye Hukuk Mahkemesi ise, tedavi masraflarının SGK tarafından ödenmesi gerektiğine ilişkin uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanun hükümlerine dayandığı, bu durumda aynı kanunun 101. maddesi gereğince görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 ve 7/3. maddeleri uyarınca iş mahkemeleri, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan ve sigortalı ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasındaki davalara bakmakla da görevlidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 101. maddesinde ise "bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili" ortaya çıkan uyuşmazlıkların, iş mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir....

      Somut olayda davacı, sorumlu olduğu primden kendi hissesine düşen tutarın İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaması sonucu fazla ödeme yaptığını, 4447 sayılı Yasanın geçici 10.maddesindeki teşvikten yararlanmak için gerekli şartları taşıdığı gerekçesi ile dava açmış, Mahkemece, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi ve sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan bir ihtilaf olmadığı bu hukuki ihtilafın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekeceğinden mahkemenin görevsizliği yönünde hüküm kurulmuştur....

        Somut olayda davacı, sorumlu olduğu primden kendi hissesine düşen tutarın İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaması sonucu fazla ödeme yaptığını, 4447 sayılı Yasanın geçici 10.maddesindeki teşvikten yararlanmak için gerekli şartları taşıdığı gerekçesi ile dava açmış, Mahkemece, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi ve sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan bir ihtilaf olmadığı bu hukuki ihtilafın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekeceğinden mahkemenin görevsizliği yönünde hüküm kurulmuştur....

          Bu nedenle sigortalı-işveren-Kurum arasında kamu hukukundan kaynaklanan bir ilişki söz konusudur. Kamu hukuku içinde yer alan sosyal güvenlik hukuku, bir kamu hizmetinin yürütümünü düzenlediği için aynı zamanda “idare hukukunun da” bir parçasıdır. Özel hukukla bağını sınırlı olarak korumuştur. Kendi kamu hukukundan kaynaklanan yapısına uygun medeni ve borçlar hukuku ilkelerinden de yararlanmaktadır. Prim, sosyal sigortaların temeli olup;çeşitli sosyal risklere karşı bireylerin ekonomik açıdan güvenliğini karşılama amacıyla alınmaktadır. Sosyal risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalıya yapılacak yardımların karşılığı olmak üzere, zorunlu olarak sigortalı adına ve hesabına Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenen işçi, işveren ve devlet katkısından oluşan parasal bir kaynaktır....

            Bu nedenle sigortalı-işveren-Kurum arasında kamu hukukundan kaynaklanan bir ilişki söz konusudur. Kamu hukuku içinde yer alan sosyal güvenlik hukuku, bir kamu hizmetinin yürütümünü düzenlediği için aynı zamanda “ idare hukukunun da” bir parçasıdır. Özel hukukla bağını sınırlı olarak korumuştur. Kendi kamu hukukundan kaynaklanan yapısına uygun medeni ve borçlar hukuku ilkelerinden de yararlanmaktadır. Prim, sosyal sigortaların temeli olup;çeşitli sosyal risklere karşı bireylerin ekonomik açıdan güvenliğini karşılama amacıyla alınmaktadır. Sosyal risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalıya yapılacak yardımların karşılığı olmak üzere, zorunlu olarak sigortalı adına ve hesabına Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenen işçi, işveren ve devlet katkısından oluşan parasal bir kaynaktır....

              Bu nedenle sigortalı-işveren-Kurum arasında kamu hukukundan kaynaklanan bir ilişki söz konusudur. Kamu hukuku içinde yer alan sosyal güvenlik hukuku, bir kamu hizmetinin yürütümünü düzenlediği için aynı zamanda “ idare hukukunun da” bir parçasıdır. Özel hukukla bağını sınırlı olarak korumuştur. Kendi kamu hukukundan kaynaklanan yapısına uygun medeni ve borçlar hukuku ilkelerinden de yararlanmaktadır. Prim, sosyal sigortaların temeli olup;çeşitli sosyal risklere karşı bireylerin ekonomik açıdan güvenliğini karşılama amacıyla alınmaktadır. Sosyal risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalıya yapılacak yardımların karşılığı olmak üzere, zorunlu olarak sigortalı adına ve hesabına Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenen işçi, işveren ve devlet katkısından oluşan parasal bir kaynaktır. Primin hukuki niteliği üzerinde öğretide farklı görüşler bulunmaktadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın vakıf hukukuna ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesine gönderilmesine 08/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın sözleşmeye dayalı rücu istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 26/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davalı cevap layihasında; itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılmadığından itirazın iptali davasının reddinin gerektiğini, alacaklının talep ettiği alacağın özel hukuk ilişkisinden doğmadığını, kamu hukukundan kaynaklanan bir alacak olduğunu, alacağın bu yönü ile adli yargı yerlerinde takibinin mümkün olmadığını, icra dairesinin de iş bu alacağın takibinde görevli olmadığını, alacağın idari yargıda dava edilmesinin gerektiğini, açılan davanın görevsizlik nedeniyle reddi zaruretinin bulunduğunu, davacının ödediğini iddia ettiği emekli sandığı borçlarının alacaklının belediye başkanlığı yaptığı 2004-2008 tarihleri arasında doğduğunu, alacaklı belediye başkanının döneminde yine hizmet kusuru nedeni ile işbu borcun ödenmediğini, ......

                      UYAP Entegrasyonu