WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı zamanda maddi tazminatın hesabında kurumca davacı sigortalıya iş kazası sigorta kolundan bağlanacak gelirin de önemi bulunmaktadır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 55. maddesinde, “ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir. Adalet Komisyonu'nun 55. madde gerekçesine göre; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri; teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez....

    Prim (sosyal sigorta primi) kelimesinin sosyal güvenlik hukuku açısından tanımı ise, yürürlükte bulunan sosyal sigorta mevzuatı bakımından, sigortalılara yapılacak sosyal sigorta yardımları ile Kurumun yönetim giderlerini karşılamak amacıyla yasaca belirlenen usul ve esaslara göre sigortalıdan ve işverenden zorunlu olarak alınan nakit şeklinde yapılabilir. (Güzel, A./Okur, A.R./ Caniklioğlu, N.: Sosyal Güvenlik Hukuku, 16. Baskı, İstanbul 2016, s. 222). Sosyal sigortalarda prim ödeme yükümlülüğünün muhtevası ve ödenecek primlerin miktarı kanunla belirlenir. Kanun koyucu prime esas kazanç belirlemesi yaptıktan sonra sigortalılar ve varsa işverenleri bu miktarlardan belirli bir oranda prim ödemekle yükümlü tutulmaktadır. (Arıcı, K.; Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s. 206)....

      Somut olayda ... kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır.Kurumca işkazası nedeniyle maluliyeti doğan sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın ... kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. ... kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

        Somut olayda ... kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır.Kurumca işkazası nedeniyle maluliyeti doğan sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın ... kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. ... kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2021 NUMARASI : 2020/604 ESAS - 2021/203 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin güneydoğu gazisi olduğunu, müvekkiline terörle mücadele mevzuatı gereği tanınan haklar sebebiyle müvekkilinin Kayseri 2. Anatamir Fabrikasında 2000 yılında çalışmaya başladığını, bu çalışmasının tayinen 2006 yılında Ankara'ya gidene kadar devam ettiğini, mevzuatta yapılan değişiklikler sebebiyle müvekkilinin bu hizmetleri sebebiyle emeklilik aylığı tahsisi imkanının ortaya çıkmasıyla yaptığı araştırmada Kayseri'deki hizmetleri sebebiyle sadece kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin prim yatırıldığını, uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin prim yatırılmadığının anlaşıldığını beyanla Kayseri 2. Anatamir Fabrikası iş yerinde 2000- 2006 yıllarında uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/340 KARAR NO : 2023/332 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇANAKKALE İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2021 NUMARASI : 2020/225- 2021/350 DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Çanakkale İş Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçelerinde özetle; davalıya ait işyerinde 2,5 yıl çalıştıktan sonra 2015 yılı Haziran ayında işten çıkarıldığını, çalıştığı süre boyunca sigortasının yapıldığını ve primlerinin yatırıldığını düşündüğünü ancak Kuruma başvurduğunda çalışmalarının bildirilmediğini tespit ettiğini belirterek davalı işyerinde 2,5 yıl çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar tarafından davaya cevap vermemiştir....

          Her iki dava türünün birlikte görülmesi durumunda; davanın birinde bir kısım delillerin kendiliğinden dikkate alınması, diğerinde alınmaması gerekecektir ki, aynı dava dosyasında birbiri ile çelişkili kararlar yer alabilecektir. Kaldı ki, işçilik haklarına ilişkin olarak dairemiz kararları ile işçilik alacaklarına ilişkin davalar yönünden asıl görevli Yargıtay ilgili dairelerinin kararları arasında farklı uygulamalar ortaya çıkabilecektir. Somut olayda; Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin olup, kamu düzeni ile ilgilidir. Kişi iradesi belirleyici etkiye sahip değildir. Ayrıca 6100 sıyılı HMK'nun 313/2. maddesinde sulhun, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla “sosyal güvenlik hakkından vazgeçilemez” kuralı dikkate alınmaksızın, mahkemece salt sulh sözleşmesine dayanarak davanın sonuçlandırılması hatalı olmuştur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Yargıtay iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarih, 2022/1 sayılı kararı uyarınca yeniden düzenlenen iş bölümüne göre;Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sosyal güvenlik mevzuatına göre açılan rücu davaları ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalar (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) sonucu verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 10. Hukuk Dairesine aittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemekte, Yargıtay 10....

              İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2017 NUMARASI : 2013/48 ESAS - 2017/558 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davacı dava dilekçesinde özetle; primi ödenmemiş olan Tarım bağkur sigortalılığının iptali ve borçlu olmadığının tespiti ile tahsis talep tarihinden itibaren 4/a statüsünde yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunmuştur. Dairemizin davanın kabulüne dair kararının davalı kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10 HD'nin 2020/8258- 21/4026 E-Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine yargılamaya devam olunmuş, ancak 15/09/2022 tarihli duruşmaya davacı tarafça mazeret bildirilmeksizin katılmadığı ve davalı tarafça davanın takip edilmediği görülmekle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir....

              İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2019 NUMARASI : 2019/115 ESAS 2019/404 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş olup davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil kurumda davacının iş yerinin prim ve gecikme zamlarından dolayı borcunun olduğu, davacı borçlunun İcra İflas Kanunu’nun 16. maddesine göre meskeniyet şikayeti 7 günlük süreye tabi olduğu, davacı tarafın yasal süresi içerisinde açılmayan davasına dayanak olarak ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmediği yönündeki iddiasının yersiz olduğunu ve bahse konu ödeme emrinin 12.02.2005 tarihinde davacının bizzat kendisine tebliğ edildiğini, mahkemece meskeniyet iddiasının araştırılması gerektiğini, tüm araştırmalar neticesinde meskeniyet iddiası kabul edilecek dahi olsa, haczedilen taşınmazın kıymet takdirinin yapılması gerektiği ve borçlunun hâline münasip ev alması için gerekli miktar...

              UYAP Entegrasyonu