Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2019 NUMARASI : 2016/439 E., 2019/141 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Vedat'ın işçileri olduğunu ve 21.04.2008 tarihinde kendi kusuru ile iş kazasına sebebiyet verdiğini, kurum tarafından davalı Vedat'ın %36,20 malul olduğu belirtilerek Ankara 4. İş mahkemesinin 2012/766 esas sayılı dosyası ile haklarında alacak davası açıldığını, Vedat'ın sürekli iş görmezlik oranının doğru olmadığını, itiraz ettiklerini belirterek, davalı T3 Adli tıp kurumuna sevk edilerek maluliyet oranının tespitini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki, süre, husumet itirazında bulunmuş, davanın reddini istemiştir. Davalı T3 davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; "davanın reddine " karar verilmiştir....

Hukuk Dairesinin 19.09.2012 gün ve 2012/17538 E., 2012/14967 K. sayılı ilamı ile; (...Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Yasal dayanağını 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/9.) maddelerinden almaktadır. Sözü edilen 6.maddede, çalıştırılanların, işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği belirtilmiştir. Anılan yasanın 79/10. maddesinde ise, sigortalıların, çalışmalarının tespiti ile ilgili dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, hizmet tespitine ilişkin davalar sosyal güvenlik hakkı ve kamu düzeni ile ilgili olup, kişi iradesi belirleyici etkiye sahip değildir. İçerisinde bulunduğu yasal statünün belirlediği durum doğrudan dikkate alınır. Bu nedenle hakim, kendiliğinden araştırma yapma yetkisine sahiptir....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2020 NUMARASI : 2018/12 ESAS 2020/189 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalı SGK vekili mahkememize verdiği 26/03/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, Davalı T5 cevap dilekçesi vermemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; Davacı T1 vekili tarafından davalı kurum aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili özetle, karara esas alınan ATK raporunun hatalı oluğunu ATK raporları arasında çelişkili olduğunu, Çorlu 1. İş Mahkemesinin 2011/670 Esas sayılı dosyasında alınan raporda maluliyet oranının %23,2 olarak belirlendiğini dosyanın kesinleştiğini bu itibarla %11,2 olarak tespit edilen oranın hatalı olduğunu kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2020 NUMARASI : 2018/493 E., 2020/72 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurumca kabul edilmediğini, davacı müvekkilinin yurt dışı hizmet borçlanmasına göre tahsisi talep tarih itibariyle yaşlılık aylığı almaya hak kazandığını belirterek, aylığa hak kazandığının tespitini, birikmiş aylıklarının ödenmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/557 KARAR NO : 2023/358 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ELMALI ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2022 NUMARASI : 2021/516 E - 2022/441 K DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı davalının işverenin işlettiği demircide 2012 Mayıs- 2016 Kasım tarihleri arasında belirli aralıklarla demir işçisi olarak çalıştığını, ancak davacının davalının çalıştığı süreler boyunca davalının müvekkilinin SGK primlerini yatırmadığını ve müvekkilinin aylık ücretleri de dahil olmak üzere hak ettiği ücretleri vermediğini, müvekkilinin, işverenden SGK primlerinin yatırılmasını ve hak ettiği ücretlerinin ödenmesini defalarca istemesine rağmen davalı işverenin müvekkilini sürekli oyaladığını, SGK girişini bildirmediğini, primlerini yatırmadığını ve ücretlerini de ödemdiğini, davacı müvekkilinin...

    İş Mahkemelerince ayrı ayrı gönderme kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, haksız yere tahsil edilen işsizlik ödeneğinin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 7.İş Mahkemesi'nce, davanın,4447 sayılı yasa kapsamından kaynaklandığı ve sosyal güvenlik hukuku ile ilgili olduğu, Hakimler ve Savcılar ... Kurulu 1.Dairesinin 20.11.2012 gün ve 2783 Sayılı Kararı ilede Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği İş Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik (gönderme) kararı verilmiştir. 22.İş Mahkemesi ise, HSYK kararında hangi davalara mahkememizce bakılacağı açık ve ayrıntılı olarak belirtildiği, davaya konu işlemin ise bu kararda belirtilen işlerden olmadığı gibi,....'nunda davalı sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      Nedeni çok açık olup, bu konuda yetişmiş ihtisas mahkemelerinin yorumu ve ilgili sosyal güvenlik yasalarının doğru yorumlanabilme yetisi öne çıkmaktadır.Bir eylemin haksız fiil olması sosyal güvenlik açısından çok önemli değildir.Ceza hukukunda ücretlerin çifte bordro ile bildirilmesi, prim kaybına sebebiyet verilmesi, hizmetlerin hiç bildirilmemesi farklı kimlikle işe girilmesi esasen ceza hukukunda evrakta sahtecilik ve yalan beyanda bulunma suçlarını oluşturulabileceğine rağmen, sosyal güvenlik hukukunu bu yönüyle etkilemez. Esasen bu hukuki ilişkilerin hepsi birer haksız fiildir ve İş Mahkemelerinde davalarının görülmesine engel teşkil etmemektedir. Sosyal devlet anlayışında sosyal güvenlik hakkından vazgeçilemez. Ancak fiili çalışma olgusuna önem verilir. Aynı gerekçe ile yukarda sayılan eylemlerin haksız fiil olması nedeniyle yüksek daire çoğunluk görüşüne göre bu konulu davaların genel mahkemelerde görülmesi gerekecektir....

        Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

          Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir....

            Nedeni çok açık olup, bu konuda yetişmiş ihtisas mahkemelerinin yorumu ve ilgili sosyal güvenlik yasalarının doğru yorumlanabilme yetisi öne çıkmaktadır.Bir eylemin haksız fiil olması sosyal güvenlik açısından çok önemli değildir.Ceza hukukunda ücretlerin çifte bordro ile bildirilmesi, prim kaybına sebebiyet verilmesi, hizmetlerin hiç bildirilmemesi farklı kimlikle işe girilmesi esasen ceza hukukunda evrakta sahtecilik ve yalan beyanda bulunma suçlarını oluşturulabileceğine rağmen, sosyal güvenlik hukukunu bu yönüyle etkilemez. Esasen bu hukuki ilişkilerin hepsi birer haksız fiildir ve İş Mahkemelerinde davalarının görülmesine engel teşkil etmemektedir. Sosyal devlet anlayışında sosyal güvenlik hakkından vazgeçilemez. Ancak fiili çalışma olgusuna önem verilir. Aynı gerekçe ile yukarda sayılan eylemlerin haksız fiil olması nedeniyle yüksek daire çoğunluk görüşüne göre bu konulu davaların genel mahkemelerde görülmesi gerekecektir....

              UYAP Entegrasyonu